08 Kasım 2013 06:00

NSU davasında sır perdesi 6 aydır aralanmadı

Almanya’da 2000-2007 yılları arasında 8’i Türkiye’den, biri Yunanistan’dan olmak üzere toplam 9 göçmen esnafı ve bir Alman polisi seri cinayetler şeklinde katleden ırkçı terör örgütü NSU davasında 53 duruşma geride kaldı.

NSU davasında sır perdesi 6 aydır aralanmadı
Paylaş

Yücel Özdemir

Almanya’da 2000-2007 yılları arasında 8’i Türkiye’den, biri Yunanistan’dan olmak üzere toplam 9 göçmen esnafı ve bir Alman polisi seri cinayetler şeklinde katleden ırkçı terör örgütü NSU davasında 53 duruşma geride kaldı.

Terör örgütünün ilk olarak ortaya çıktığı 4 Kasım 2011’den bu yana tam iki yıl geçerken, bugüne kadar görülen 53 duruşmada, cinayetlerin arkasındaki asıl güçlerin kimler olduğunu dair somut bir ilerleme sağlanamadı. Bugüne kadar görülen bütün duruşmalarda, iddianameye bağlı olarak, seri cinayetlerin 4 Kasım 2011’de Eisenach’taki bir karavanın içinde ölü olarak bulunan Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt tarafından işlendiği, davanın başsanığı durumundaki Beate Zschaepe’nin ise onlara yardımcı olduğu üzerinde duruldu. Zchaepe’nin cinayetler sırasında hazır bulunduğuna dair bugüne kadar değişik duruşmalarda ortaya atılan iddiaların hiçbirisi ise kesinlik kazanmış değil. Bu nedenle, cinayetlere bizzat katıldığına dair bugüne kadar somut bir delil bulunabilmiş değil. Çarşamba günü görülen NSU davasının 52. duruşmasında tanık olarak dinlenen Thüringen Eyaleti Emniyet Müdürü Michael Menzel’in verdiği bilgiye göre, 8 Kasım 2011’de Beate Zschaepe’nin polise teslim olurken çoraplarının benzinli olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Bu da Uwe Böhlhardt ve Uwe Mundlos’un karavanda şüpheli ölümünden hemen sonra Zwickau kentindeki evin Zschaepe tarafından ateşe verildiğinin bir delili olarak değerlendirildi.

İNTİHAR MI ETTİLER ÖLDÜRÜLDÜLER Mİ?

NSU terör örgütü üyelerinin büyüdüğü ve yaşadığı eyalet olan Thrüningen’in emniyet müdürünün olayla ilgili yaptığı açıklamalar ise kuşkuları azaltma yerine daha da artırdı. Geçen hafta Alman basınında yer alan haberlere göre, Uwe Böhlhardt ve Uwe Mundlos’un intihar ettiği ileri sürülen karavanın içinde üçüncü bir kişiye ait DNA bulundu. Ancak, kime ait olduğu açıklanmadı. Menzel ise karavanda üçüncü bir kişinin daha olduğuna dair ellerinde hiçbir delilin olmadığını söyledi.

MENZEL’İN AÇIKLAMALARI KUŞKUYU ARTIRIYOR

Kuşkuları artıran bir diğer nokta ise, karavandaki olaydan hemen sonra incelemede bulunan Menzel, ölenlerden birisinin Uwe Mundlos olduğunu hemen tespit etmesi ve BKA’dan Mundos tarafından tutulan dosyayı talep etmesi oldu. Bunun nasıl olduğu konusunda mahkeme başkanı ve avukatların soruları üzerine Menzel, zamanı karıştırdığını söyleyerek savuşturmaya çalıştı.

Halbuki, Thüringen Anayasayı Koruma Örgütü eski ajanı daha önce bir araştırma komisyonuna verdiği ifadede, Menzel’in kendisini 4 Kasım 2011’de telefonla arayarak, Mundlos, Böhnhardt, Zschaepe’yi sorduğunu söylemişti. Menzel, avukatların ısrarlı soruları üzerine bu görüşmenin 4 Kasım’da değil 5 Kasım’da olduğunu söyledi.

Avukatların ısrarlı soruları üzerine, Menzel daha sonra “Bölgede kurulan özel birim, bilgileri toplayarak Jena’dan gelen Mundlos, Böhnhardt ve Zschaepe ile bağlantı kurdu” dedi.
Karavanın sahibi, davanın tutuksuz sanığı Holger Gerlach tarafından kısa bir süre içinde tespit eden polis, hemen içerisinde Jenalı olan Uwe Böhlhardt ve Uwe Mundlos ile bağlantı kuruyor.

Karavanın içinde bulunan silahın seri numarasının Heilbronn’da öldürülen polis memuru Michele Kieserwetter’e ait olması da olayın sıradan bir kriminal durum olmadığını ortaya koyuyordu.

NSU DAVASI BİR YIL DAHA UZAYABİLİR

Emniyet Müdürü Menzel, o sırada Zwieckau’da bulunan Beate Zschaepe’nin olaydan nasıl haberdar olduğuna ise tam yanıt vermedi. Daha önce, Zschaepe’ye Tühringen Anayasayı Koruma Örgütünün basın dairesinden bir kişinin telefon ettiği ortaya çıkarken, Menzel mahkemede Zschaepe’nin basın üzerinden öğlenmiş olabileceğini söyledi. Buna gerekçe olarak da olay yerine gittiğinde basın ve itfaiyenin orada olmasını gösterdi.

5 Kasım’daki duruşmada Dortmund’da 4 Nisan 2006’da öldürülen Mehmet Kubaşık’ın eşi Elif Kubaşık ve kızı Gamze Kubaşık tanık olarak dinlendi. Elif Kubaşık yaptığı açıklamada eşinin öldürülmesinden sonra hayatlarının altüst olduğunu anlatarak, katillere gereken cezanın verilmesini talep etti.

7 Kasım’daki 53. duruşmada sanıkları yakından tanıyan Frank L. ve Jürgen L. dinlendi. 1995-2005 yılları arasında Neonazilerin alışveriş yaptığı mağazayı işleten Frank L. NSU üyelerini önceden tanıdığını söyledi.

6 Mayıs 2013’te Münih Eyalet Yüksek Mahkemesinde başlayan NSU davasının önümüzdeki yılın sonuna kadar devam etmesi bekleniyor. (Köln/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Kasımda öğretmen ataması

SONRAKİ HABER

Bakan, çocuk yuvası sorularını geçiştirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...