07 Kasım 2013 06:00

Babacan’dan ‘yıl’ın Sayıştay savunması

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda 2014 bütçe görüşmeleri devam ediyor. Dünkü oturumda Hazine Müsteşarlığı bütçesini sunan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Sayıştay kesin hesap raporlarının gönderilmemesine ilişkin eleştirilere değinirken, “Sayıştay Kanunu’nun ilk uygulama yılı olması nedeniyle bazı konularda uygulama sorunu olmasını doğal karşılamak lazım” savunmasını yaptı.

Babacan’dan ‘yıl’ın Sayıştay savunması
Paylaş

Sultan Özer

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda 2014 bütçe görüşmeleri devam ediyor. Dünkü oturumda Hazine Müsteşarlığı bütçesini sunan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Sayıştay kesin hesap raporlarının gönderilmemesine ilişkin eleştirilere değinirken, “Sayıştay Kanunu’nun ilk uygulama yılı olması nedeniyle bazı konularda uygulama sorunu olmasını doğal karşılamak lazım” savunmasını yaptı. Oysa 2010 yılından bu yana Meclise Sayıştay raporları gönderilmiyor.

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu, dün Hazine Müsteşarlığı, BDDK ve SPK’nin 2014 yılı bütçeleri ile Merkez Bankası ve TMSF’ye ilişkin Sayıştay raporlarını görüştü. Babacan sunumunda 2014’ün Türkiye ekonomisi açısından zor bir yıl olacağını ifade etti.

‘KESİN HESAP GÖRÜŞÜLEMEZ’ ÖNERGESİ

Toplantının başında BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, söz konusu kurum bütçelerinin, 2012 kesin hesaplarının, harcamaların nerelere yapıldığının bilinmemesi nedeniyle görüşülemeyeceğini söyledi. Kaplan, rakamların bütçelenmemesi nedeniyle Hazinenin ciddi bir gelir kaybının söz konusu olduğunu söyledi. Kaplan, kesin hesapların görüşülmesinin, bu haliyle Anayasa’ya aykırı olacağını belirten bir önerge verdi.

Komisyon Başkanı AKP’li Lütfi Elvan, Anayasa’ya göre kesin hesap kanunu tasarılarının bütçe tasarısıyla birlikte görüşülmesi gerektiğini belirterek ikisini ayırmanın mümkün olmadığını söyledi. Kaplan’ın önergesi, AKP’lilerin oyları ile reddedildi.

SAYIŞTAY SKANDALINI SAVUNDU

Önerge ve Sayıştay raporlarına yönelik eleştirilere değinen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, iyi işleyen demokratik sistemlerde yönetimlerin şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesine göre çalışmasının son derece önemli olduğunu söyledi.

Şeffaflık ve hesap verebilirliği sağlayacak en önemli kurumun Sayıştay olduğunu kaydeden Babacan, Sayıştay raporlarının gönderilmemesini yasanın ilk uygulama yılı olmasına bağladı. Babacan, yaptığı “ilk yıl” vurgusuyla 2010 yılından bu yana Sayıştay raporlarının gönderilmediğini göz ardı etmiş oldu.

‘ELEŞTİRİLER AĞIR’

Kendisine bağlı kurumlara yönelik ifadelerin, bu kurumların prestijine zarar verecek nitelikte olduğunu savunan Babacan, bu kurumların itibarına yönelik ifadeleri reddettiklerini söyledi.

Babacan daha sonra yaptığı sunumda, küresel krizin başlangıcından bu yana uzun bir süre geçmesine rağmen dünya ekonomisinde genele yayılan, dengeli ve sürdürülebilir bir toparlanmanın henüz sağlanamadığını söyledi.

Finans sektörüne ilişkin risklerin bir miktar azalmakla birlikte reel sektörde güçlü bir iyileşmeden söz etmenin mümkün olmadığını da itiraf eden Babacan, “Küresel büyüme ve ticaret hacmine ilişkin geçtiğimiz bir yıllık dönemdeki gerçekleşmeler beklentilerin altında. Küresel ekonomiye ilişkin aşağı yönlü riskler varlığını halen sürdürüyor” diye konuştu.


‘FATURA EMEKÇİLERE’ İŞARETİ

2014 yılı makro hedeflerini anlatan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yüzde 4 oranında büyüme, yüzde 5.3 enflasyon öngörüldüğünü, 2014-2016 döneminde işsizlik oranını yüzde 8.9 düzeyine çekerek 1 milyon 833 bin kişilik istihdam yaratmayı hedeflediklerini söyledi. Önümüzdeki dönemin zor olacağını vurgulayan Babacan “Önümüzdeki dönemde küresel konjonktürün özellikle tüm gelişmekte olan ülkeler için daha zorlayıcı olacağı öngörülmektedir. Böyle bir ortamda Türkiye olarak, bir yandan iç ve dış dengeyi sağlam tutmak, diğer yandan büyüme ve istihdamı artırmak durumundayız” dedi

Önümüzdeki dönem faturanın yine emekçilere çıkacağı mesajı veren Bakan Babacan, “Kamu maliyesinde disiplinin korunması uygulaması aksatılmadan sürdürülecek. Bu kapsamda kamu kesimi yatırım-tasarruf açığı düşürülerek cari açıkla mücadeleye katkı sağlanacak” dedi.


KAYNAKLAR BİREYSEL EMEKLİLİK ŞİRKETLERİNE

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın verdiği bilgiler, kamu kaynaklarının bireysel emeklilik şirketlerine aktarıldığını da ortaya koydu. 1 Ocak 2013’ten itibaren bireysel emeklilik sistemindeki ‘devlet katkısı’ uygulaması, 2012 yılının ilk 9 ayındaki katılımcı sayısını yaklaşık 330 bin kişi artırdı. 2013 yılının aynı döneminde bu sayı 760 binlere çıktı. Sistemde halen yaklaşık 3.9 milyon katılımcı bulunuyor. Bu yılın ilk 9 ayında sisteme yaklaşık 984 milyon TL devlet katkısı ödemesi yapıldı.


HAZİNE ÖDENEĞİ

Hazine Müsteşarlığı 2014 yılı bütçesi için teklif edilen ödenek 64 milyar TL. Bu tutarın 52 milyar TL’si faiz ödemeleri, 3.9 milyar TL’si KİT’lere ödenecek görev zararları; 3.5 milyar TL’si KİT’lere sermaye ödemeleri; 1.95 milyar TL’si bireysel emeklilik sistemine devlet katkısı ödemesi, 591 milyon TL’si borçlanma genel giderleri; 550 milyon TL’si yurt dışına transferler, 544 milyon TL’si KKTC’ye yardım, 418 milyon TL’si üst fonlar Kredi Garanti Fonu’na, 97,2 milyon TL’si ise Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğünün alımları için kullanılacak.


BORÇLANMA VADESİ UZATILDI

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan borçlanma maliyetleri ve vadeleri konusunda da bilgi verdi. 2013 yılı Ocak-Ekim döneminde sabit gelirli TL cinsi iç borçlanmanın ortalama maliyetinin, 2012 yılı seviyesinin altında, yüzde 7.5 olarak gerçekleştiğini söyledi. Babacan geçen yıl 61 ay olan yurt içi borçlanma ortalama vadesinin bu yılın on aylık döneminde 74 aya çıktığını da söyledi. Babacan’ın verdiği bilgilere göre, kamu net borcu 2013 yılının ikinci çeyreğinde 217.5 milyar TL seviyesinde.


TÜRKİYE’DEN SERMAYE ÇIKIŞI

Küresel piyasalarda yaşanan dalgalanmalara bağlı olarak Mayıs-Ağustos 2013 döneminde Türkiye’den sermaye çıkışı yaşandığını da vurgulayan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “Eylül-Ekim döneminde portföy yatırımlarında ise net girişler görüldü. Hem bankacılık hem de banka dışı özel sektörün dış borç çevirme oranlarının yıllıklandırılmış bazda yüzde 100’ün üzerinde bulunması, her iki sektörün de dış finansmana erişimi rahatlıkla gerçekleştirdiğini göstermektedir” dedi.  (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Kıbrıs’ta birleşme futbolla mı geliyor?

SONRAKİ HABER

Kıdem tazminatına ne olacak?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa