Toplum sizin sokmak istediğiniz kaba sığmaz

Her fırsatta kimsenin yaşam tarzına karışmadıklarını iddia eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Kız öğrenciler, erkek öğrenci ile aynı evde kalıyor. Muhafazakar yapımıza bu ters” dedi. Bunun denetiminin olmadığını söyleyen Başbakan, “Vali Bey’e bunun talimatını verdik. Bunun bir şekilde denetimi yapılacak” diyerek ahlak polisliğine soyundu. Akademisyenler Erdoğan'ın sözlerini gazetemize değerlendirdi.

Partisinin Kızılcahamam kampının son gününde eğitimle ve yurtlarla ilgili problemlerden bahsederken bu açıklamaları yapan Başbakan, vakıfların daha çok yurt yapmasını teşvik edeceklerini ifade etti.

VALİYE TALİMAT VERMİŞ

Erdoğan, yurt eksikliğinin yol açtığı sıkıntıları sayarken Denizli’den örnek verdi. Yurtların yetersizliğinin beraberinde çeşitli sıkıntılar doğurduğunu söyleyen Erdoğan “Üniversite öğrencisi genç kız, erkek öğrenci ile aynı evde kalıyor. Bunun denetimi yok. Muhafazakar Demokrat yapımıza bu ters. Vali Bey’e bunun talimatını verdik. Bunun bir şekilde denetimi yapılacak” dedi.

GENÇLİK İLK LİMANDA BIRAKILACAK

Öte yandan Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın, Cumhuriyetin 90’ıncı yılı kutlamaları çerçevesinde düzenlediği projeyle, 53 ülkeden 720 genç Türkiye-Akdeniz Gençlik Barış Gemisi’nde buluştu. Gemide, kız ve erkeklerin birbirlerinin kaldığı katlara geçmesini önlemek için görevliler ve sivil polisler merdiven başlarında nöbet tuttu. Gemide gün içinde, “Kız ve erkek öğrenciler ayrı katlarda kalmaktadırlar. Kat ihlalinde bulunan öğrenciler durulan ilk limanda bırakılacaktır” anonsu da yapıldı.

YALÇIN AKDOĞAN’DAN İTİRAF GİBİ YANIT

Başbakan’ın siyasi başdanışmanı Yalçın Akdoğan, Erdoğan’ın sözlerine ilişkin Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu iddialara yer verdi: “Ev, otel, yurt, pansiyon statüsünde olmayan, herhangi bir mevzuata ve kontrole de tabi olmayan bazı yerler öğrenci barındırmaktadır. Kayıt dışı ve denetim dışı ticaret yapan apartman türü bu yerler öğrenciler açısından da bir kısım sorunlar üretmektedir. Mesele budur.” Ahlak polisliği nitelendirmesine tepki gösteren Akdoğan’ın açıklamaları şöyle devam etti: “Öğrenci evlerinin hukuki durumu ve statüsü bellidir. Bahsi geçen apartlar kayıtdışı olduğundan illegal örgütlerce istismar edilebilmektedir. CHP’lilerin ahlak polisliği tezviratı gerçek dışıdır. Öğrenci evlerine yönelik hedef saptırmalar da çok yanlıştır. Konu izinsiz apartlardır.”

ARINÇ: BİZİM BÖYLE BİR YETKİMİZ YOK DÜŞÜNCEMİZ DE YOK

Erdoğan'ın açıklamalarının büyük tepki çekmesi üzerine Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç da bir açıklama yaptı.Arınç, "Gazetelere yansıdığı şekliyle ‘özel evlerde kalan talebelerin şu veya bu şekilde denetlenecekler’ veya baskınlar yapılacağı şeklindeki yazılanlar gerçeği hiçbir şekilde yansıtmamaktadır. Düpedüz asparagas bir haberdir. Bizim böyle bir yetkimiz yok, düşüncemiz de yok. Başbakanın buna benzer bir ifadesi de kesinlikle söz konusu değil" iddiasında bulundu. (HABER MERKEZİ)

‘TOPLUMU BÖYLE BİR KABA SOKARSAN PATLAR’

Eda Yıldırım / Ezgi Görgü

Başbakan’ın sözlerini akademisyenler gazetemize değerlendirdi.

Erdoğan'a tepki gösteren Eğitim Sen İstanbul 6 No’lu Üniversiteler Şubesi Başkanı İsmet Akça, konuşmanın basit bir fren patlaması olarak değerlendirilemeyeceğini söyledi. Akça şöyle devam etti: “2011’ deki Anayasa referandumu sonrası yargıyı kendi kontrolü altına aldıktan sonra kendi suretinde bir Türkiye yaratmak istiyor. Muhafazakar bir kimlik yaratmak istiyor. Bunun dışında kalan bütün halleri dönüştürmeye, bastırmaya çalışıyor.”

AKP’nin ve özellikle Erdoğan’ın yaşam tarzları ve inançları nedeniyle baskıya uğradıkları yönündeki açıklamalarını hatırlatan Akça, “Aslında kendisinin sürekli olarak karşı çıktığı Kemalist güruhun aynısını yapıyor. Bugün benim gibi olacaksınız. Benim kızım veya karım gibi olacaksınız’ diyor. Bu dayatmacı bir anlayıştır” dedi.

Toplumun böyle bir kaba sokulamayacağını kaydeden Akça, “Bu toplumda yalnızca muhafazakarlar yaşamıyor. Farklı inanç ve kültürlerin yaşadığı bir çeşitliliğe sahibiz. AKP bu çeşitliliği ortadan kaldırarak herkese aynı deli gömleğini giydiremez. Bir toplumu kaba sokmaya çalıştığınız zaman  patlar. Bu çok tehlikeli bir oyun” diye devam etti. AKP’nin aynı zamanda toplumda kutuplaşma yaratmak istediğini de söyleyen Akça, “Ne suskun kalacağız ne de Başbakan’ın istediği gibi kutuplaşma yaratacak şekilde karşı çıkacağız. Ancak şunu da söylemek gerekiyor. Bu duruma en çok muhafazakarların karşı çıkması gerekiyor. Eğer yaşam tarzlarından dolayı mağdur edildiklerini düşünüyorlarsa buna sessiz kalınmamalı” dedi.  Hükümeti de uyaran Akça, tek tipleştirmenin, yaşam alanlarına müdahalenin toplumun her kesiminde patlamaya neden olacağına vurgu yaptı.

‘HAK VE ÖZGÜRLÜKLERE MÜDAHALEDİR’

Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Tahsin Yeşildere de, “Bu, kişi hak ve özgürlüklerine müdahaledir. Demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerine karşı var olan baskıcı zihniyetin göstergesidir. Ondan sonra da  demokratik açılım deniyor. Biz demokrasiyle ilgili yapılanları gördük” diye tepki gösterdi.

Özel yaşama müdahalenin gençler tarafından tepkiyle karşılanacağına da vurgu yapan Yeşildere, “Bu, birtakım eylemlerin olmasına neden olabilir. Kutuplaşmaya neden olabilir. Muhafazakar olmayan kesimin hayatını istediğim gibi düzene sokarım baskısı gençleri ikiye bölebilir” diye uyardı. Bu tür müdahalelerin dış dünyada Türkiye’nin itibarını sarsacağını da belirten Yeşildere, “Avrupa Birliği’ne girmeye çalışıyoruz. Yıllardır neden giremiyoruz? Çünkü Türkiye’de temel hak ve özgürlüklere müdahale ediliyor” dedi. 6 Kasım’da YÖK’ün 32 yaşına gireceğini de hatırlatan Yeşildere, “Askeri Darbe ürünü olan YÖK yıllardır üniversiteleri bu yasalarla kontrol altına almaya çalışıyor. Ancak bugün AKP döneminde bu baskı ve müdahalelerin daha fazlası yaşanıyor” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)