YOK olup gitsin

Tolga Alp Turgut

Darbeciler kurarken, üniversitelerin öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek ve eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma faaliyetlerini yönlendirmek için kurduklarını söylediler. Yöksek Öğretim kurumu (YÖK), ilk iş olarak yüzlerce bilim insanını üniversiteden attı. Binlerce öğrenciyi üniversiteden uzaklaştırdı. O günden bu güne kim bilim, demokrasi, eşitlik dediyse karşısında YÖK’ü buldu. Kim iktidara gelirse üniversiteyi kontrol altına almak için kol kanat geldi. Muhalefetteyken kaldıracağını söyleyenler, iktidara gelince bu fikirlerinden vazgeçti. Darbeyi yapanlar bile ‘yargılanmaya’ başlansa da YÖK’e kimse dokunmadı. YÖK’te bugüne kadar kendine güvenenleri utandırmadı. Üniversite sermayeye açılacaksa gereğini yaptı. Muhalif sesler susturulacaksa susturdu.

BAŞBAKAN BİLE SEVMİYORDU!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da bir zamanlar YÖK’ü en fazla eleştirenlerden biriydi. 28 Şubat’ı gerçekleştirenler üniversiteye türbanın girmemesini isteyince, kızlarını Amerika’da okutmak zorunda kalmıştı. Çok kez YÖK’e çıkıştığı konuşmaları oldu, taki YÖK’e istediği kişileri atayana kadar. O gün bugündür Başbakan’ın YÖK’E çıkıştığını gören de duyan da yok.
YÖK bu işlevlerini yaparken, üniversitelerin özgür ve bilimsel olması mücadelesi de bitmedi. Baskılara, cezalara, tutuklamalara karşı öğrenciler, bilim insanları ve üniversite emekçileri YÖK’e ve uygulamalarına karşı mücadele etti. Bu mücadelelerin zirve yaptığı gün ise her yıl olduğu gibi YÖK’ün kuruluş tarihi olan 6 kasım.

ÜNİVERSİTE BİLEŞENLERİ BEYAZIT’TA OLACAK

Her sene olduğu gibi bu sene de protestoların adresi İstanbul Beyazıt Meydanı olacak. Geçen yılların aksine YÖK protestoları ortak yapılacak. Gezi derinişinin ardından üniversitelerde örgütlenen Üniversite Forumları, İstanbul’daki tüm üniversitelerden öğrenciler, siyasi gruplar, öğrenci toplulukları, kollar, kulüpler, Eğitim Sen, Öğretim Elemanları saat 14.00’te Beyazıt’ta YÖK’e karşı, bilimsel, özerk, demokratik üniversite talebilde bulunacak.

İstanbul’daki değişik üniversitelerdeki forumlara katılan öğrencilere YÖK’ü ve sorunlarını sorduk. İşte aldığımız cevaplar:

ÖĞRENCİLER YÖK’Ü İSTEMİYOR

Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü öğrencisi Onur Özbek: YÖK deyince aklıma özgürleşememiş üniversiteler geliyor. Gençlerin düşüncelerini ve hayatlarını kontrol altında tutmak için, kalemlerine el koyan kurum. Üniversitede verilen eğitim bilim ve teknikten uzak.

İstanbul Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü Öğrencisi Arda Güneş: Üniversiteye gelirken canlı bir kampus yaşamı görmeyi umuyordum. Ancak sosyal faaliyet alanları çok kısıtılı Kulüpler aracılığıyla kültürel ve sosyal faaliyetlerde bulunmak isteyenlere zorluk çıkarılıyor. Hakkını arayan öğrencilere polis ve güvenlik görevlilerinin saldırısına uğruyor.

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğrencisi Özge Serdar: YÖK bilimsel eğitimi ve özgür düşünceyi engellemekten başka bir şey yapmıyor. Gezi olaylarından sonra Marmara Üniversitesi’nden beş hocaya soruşturma açıldı. Öğrencilere açılan soruşturmaların haddi hesabı yak. Hükümet yanlısı, din propagandalarına kimse laf etmiyor ancak parasız, bilimsel, demokratik ve anadilde eğitim isteyen öğrencilere soruşturmalar ve cezalar yağdırılıyor. Anadilde eğitim ve ikinci öğretimlerin harçlarının kaldırılması, parasız ve bilimsel bir eğitim için 6 kasımda Beyazıt’ta olacağım.

Yıldız Teknik Üniversites İktisat Fakültesi Öğrencisi Cemre Aksoy: Demokratik üniversite deyince aklıma Boğaziçi Üniversitesi geliyor. En basitinden biz okula dışarıdan bir arkadaşımızı bile sokamıyoruz. Kartla girdiğimizde güvenlikler tipimizi beğenmezse kimliğimize bakıyor. Örneğin ODTÜ için fidan dikmeye dair bir karar aldığımızda fidanları ben getiriyordum okula. Güvenlikler her türlü psikolojik tacizi deneyip kimliğime kadar bilgilerimi not aldılar. Okul için özgür bir dünya yok,  kalıplaşmış, tektipleşmiş bir hayat var. YÖK insanı tektipleştirmeye çalışan, kendi istediği yaşam tarzı neyse öğrencileri de ona zorlayan bi kurum.

İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Bölümü Öğrencisi Mehmet Emin Satır: YÖK üniversitelerin başında bulunan bir jandarma. Eğitimin bilimsellikle uzaktan yakından alakası yok. Demokratik bir üniversite için rektörleri Cumhurbaşkanı değil, üniversite  bileşenleri seçmeli. (İstanbul/EVRENSEL)