Bu stüdyoda güzel filmler çekilmiyor!

Fatma Keskintimur / İnanç Yıldız

Gaziantep Üniversitesi civarında, neredeyse tamamında stüdyo daireler bulunan binalardan mahalleler oluştu. Binlerce üniversite öğrencisi, en ucuz kiranın 700 liradan başladığı, üç-beş parça eşya konulmuş, en büyüğü 30-35 metrekare olan bu tek odalı ya da 1+1 ‘stüdyo’ dairelerde zorlu bir yaşam sürüyor.

BARINMA KABUS OLDU

Tüm parasını ev kirasına verdiği için, günü bir öğün yemekle geçiren öğrenciler… Kiraya parası yetmediği için dersleri kaçırma ve hiç ders çalışamama pahasına bir işte çalışanlar… Kirayı denkleştirmek için 1 kişilik evde 3 kişi, 2 kişilik evde 5 kişi, hatta 7-8 kişi kalan öğrenciler… Kirasını ödeyebileceği bir ev bulamadığı için okulu bırakıp memleketlerine geri dönenler… Suriye’deki savaş nedeniyle mülteci akını yaşanan illerin başında gelen Antep’te devletin gerekli önlemleri almaması ev sahiplerinin durumu fırsata çevirmesiyle birleşince barınma sorunu ciddi boyutlara ulaştı. En büyük çile ise okumak için başka illerden gelen öğrencilere düştü.

‘AVM DEĞİL YURT İSTİYORUZ’

Gaziantep Üniversitesine gelen öğrencilerin ilk karşılaştıkları ve tüm yaşamlarını etkileyen ‘barınma sorunu’ öğrencilerin en önemli gündemi. Barınma gibi en temel insan hakkının hiçe sayıldığını belirten öğrencilerin öne çıkan talepleri; Yerel yönetimler bu konuda denetim yapsın, ev kiralarına bir standart getirilsin, üniversite yönetimi kampüs için yeni AVM/çarşı yerine daha fazla yurt yapsın.

KİRALAR DENETLENSİN

Oturdukları 50-60 metrekarelik eve 800 lira ödediklerini söyleyen Alper Bedir, “Geçen yıl 600 liraydı. Burada 4 kişi kalmak zorundayız” diyor. Antep’te bütün öğrencilerin bu sorunu yaşadığını ancak birleşerek buna tepki gösteremediklerini dile getiren Bedir, “Devletin bu işi denetlemesi gerek” diyor.

OKUYALIM MI, ÇALIŞALIM MI?

100 metrekarelik 2+1 evde 4 kişi kaldıklarını anlatan Ekrem Çığır da “1000 lira kira ödüyoruz. 4 kişi kalmamıza rağmen kirayı ödemekte zorlanıyoruz. Ailelerimizden ortalama 300-400 lira geliyor. Bu parayla faturaları mı ödeyelim, kirayı mı? Biz buraya okumaya geldik ama bu durumda çalışalım mı okuyalım mı bilemiyoruz” diyor. Ev kiralarının Suriyelilerin gelmesiyle fırladığını söyleyen Çığır ekliyor, “Buraya sığınan Suriye halkı gitsin demiyoruz. Fakat bu durumu fırsatçılığa çeviren ev sahiplerinin kiraları bir an önce aşağı çekmesini, bunun için de denetim ve kiralara bir sınırlama getirilmesini istiyoruz” şeklinde konuşuyor.

GÜNDEMİMİZ BARINMA

Son sınıfta okuduğunu ve yaşadıkları yere ‘ev’ demeye bin şahit gerektiğini söyleyen Şahin Kızılkaya ise “Bu yıl 700 liradan aşağı ev bulmak neredeyse imkânsız. Parkta sabahlayanları bile görüyorum. Çok güzel bir bölüm kazanmış, gelmiş okumaya ama ev yok, ev olsa verecek parası yok. Böyle bir durumdayız Antep’te” diyor. Yurtların da birçok öğrenci için çözüm olmadığını söyleyen Kızılkaya, “Zaten kalanlar da 6 kişilik odalarda bir öğrenci için gereken standartlara sahip olmadan kalıyor. Çaresizlik içindeyiz. Örneğin ben son sınıfta bir öğrenciyim, artık yapacağımız projeleri, dersleri konuşmamız gerekirken en önemli gündemimiz barınma sorunu oldu” sözleriyle anlatıyor yaşadıkları mağduriyeti.

SURİYELİLER BAHANE

Bu yıl Hatay’dan geldiğini söyleyen Fırat Kirmit de kira artışlarının Suriye’den gelen mültecilerle ilgili olduğunu söylüyor. Hatay’da da Suriyelilerin mağduriyetinin fırsata çevrildiğini söyleyen Kirmit, “O değere sahip olmayan evlerin 1000 liraya kiraya verildiğini biliyorum. Ben de stüdyo bir dairede kalıyorum. 600 lira kira ödüyorum. Arkadaşlarım çok ucuza kaldığımı söylüyor, düşünün. Stüdyo dairelerde çoğunlukla öğrenciler kalıyor ve benim kaldığım yerde hiç Suriyeli yok. Bunu bahane ederek böyle kira artışları yapılması doğru değil. Ayrıca ben bu sorunun Antep’te kiralar dışında da sıkıntı yarattığını düşünüyorum. Bu kadar denetimsiz ve kendi haline bırakılmış bir sorun, sosyal yaşamda daha büyük sıkıntılara neden olabilir” şeklinde konuştu.

ÇÖZÜM DAHA FAZLA YURT

Savaş Deli: Birinci sınıf öğrencisiyim, Ankara’dan geldim. Antep’in daha ucuz, yaşanabilir bir kent olduğunu düşünüyordum ama Ankara’dan bile pahalı. Üç parça eşyayla 1+1 stüdyo dairelerin kiraları 700 liradan başlıyor. Emlakçılar, ev sahipleri Suriye’den gelen mültecilerin durumunu ranta çevirmek istiyor. Bunun acısını çekenlerin başında da biz öğrenciler geliyoruz. Bu işin ranta dönüştürülmesini engelleyecek kontroller ve sınırlamalar acilen yapılmalı. Asıl çözüm ise yeterli sayıda devlet yurdu yapılması.

MİSAFİRE KİMLİK KONTROLÜ YAPILAN EV OLUR MU?

Erol Karakaya: 2010’da Antep’e geldiğimde 3+1 evler bile 400 liraydı. Şimdi o tarz evleri 1200 liradan aşağı bulmak mümkün değil. Daha önce kaldığım 40 metrekarelik 1+1 stüdyo 400 lirayken şu anda 700 lira. Öğrencilerin mecbur bırakıldığı stüdyo daireler yaşam standartlarının çok altında. 20-30 metrekare evler. Eşya diye birer baza, bir TV, bir masa ile bu evleri bize kiralıyorlar. Üstelik bir de “ağam bu ev eşyalıdır” deyip yüksek fiyatlara gerekçe yapıyorlar. Evimize giren arkadaşların ne kadar evde kalabileceklerine bile karışılıyor, ancak sınırlı saatlerde kalabilir. Üstelik girerken de kayıt verecek, kimliğini bırakacak, bir sürü soruya yanıt verecek. Böyle ev olur mu? Sorun çok büyük, okulu bırakan arkadaşlarımız var. Antep’te bir tanıdıkları olup buralarda misafir olarak idare etmeye çalışanlar var. Ev tutabilenler de kirayı, faturayı ödedikten sonra beş parasız geçinmek zorunda. (Antep/EVRENSEL)