Çözümün koşulları sağlanmalı
Bölge Baroları Dönem Sözcüsü ve Urfa Baro Başkanı Ali Fuat Bucak, “demokratik çözüm” sürecinin sürdürülebilmesi için ana dilinde eğitimin bir kamu görevi haline getirilmesi gerektiğini, tutuklu Kürt siyasetçilerin serbest bırakılması ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın devlet, BDP ve Kandil’den gelecek heyetlerle müzakere yapabilmesinin koşullarının sağlanması gerektiğini söyledi.
Urfa’da geçtiğimiz hafta sonu bir araya gelen bölge baroları başkanları ve yöneticileri, gündeme ilişkin önemli kararlar aldı. Baroların Dönem Sözcüsü ve Urfa Baro Başkanı Ali Fuat Bucak, toplantının 3 aylık rutin toplantılarından biri olduğunu ve hak ihlalleri başta olmak üzere temel gündemleri tartışıp kararlar aldıklarını belirtti. Bucak, toplantıda çözüm süreci ve bu süreç içerisinde “demokratikleşme paketi”ni tartıştıklarını söyledi.
DUVAR İNSANLIĞA AYKIRI
Türkiye’nin çözüm sürecinde Rojava-Türkiye sınır hattına ördüğü duvarın da toplantıda gündeme geldiğini söyleyen Bucak, “Çözüm sürecinin tam tersi bir durum olduğunu, bunun kabul edilemeyeceğini, Berlin duvarı gibi bir duvar olduğunu belirttik. Bir halkı orta yerinden bölmeye çalışan bir duvardır. ‘Kürt sorununu çözeceğim’ diyen devletin bu şekilde bir halkı duvarla ayırmaya çalışması insanlığa aykırı bir durumdur” diye konuştu.
Sürecin devam etmesi için önce müzakere sürecinin başlaması ve bu süreç içerisinde gereken adımların atılması gerektiğini vurgulayan Bucak şöyle konuştu: “Ana dilde eğitimin bir kamu görevi haline getirilmesi ve ana dilde eğitinim devlet eliyle yapılması gerekiyor. KCK adı altında tutuklu bulunan seçilmiş Kürtlerin ve Kürt aydınlarının bir an önce serbest bırakılması lazım. Görüşmeler Abdullah Öcalan’la başladı, onunla da devam etmesi lazım. Bu demek değildir ki; BDP ya da Kandil muhatap alınmasın. Zaten kendisi de bu işin devamı için kendisine birtakım olanaklar sağlanmasını talep ediyor. Tabii ki görüşebilmesi lazım. Gerek BDP ile görüşebilmesi, hatta gerekirse Kandil’den gelebilecek insanlarla görüşebilmesi lazım. Zaten bu görüşmeler olmadan olmaz. Yani yalnızca devletle Öcalan arasında değil, bu olayın bütün muhataplarıyla da Abdullah Öcalan’ın müzakere edebilmesi gerekir.”
BÖLGEDE AYRI HUKUK!
Türkiye’nin bölgede işlenen suçlara karşı uyguladığı hukuk politikalarının da toplantıda gündeme geldiğini ifade eden Bucak, “Bölgede ağır insan hakları ihlalinden dolayı özellikle kamu görevlilerine karşı açılan davaların normal mahkemesinde görülmesi gerekirken güvenlik nedeniyle batıya gönderilmesi kabul edilemez. Ağır insan hakları ihlalinde bulunan kamu görevlilerinin bir nevi cezalandırılmaması, davalarının böyle bir karambole getirilmesi demektir. Bunu özellikle Adalet Bakanlığı yapıyor. Hemen mahkeme bir talepte bulunuyor ve ‘burada güvenlik yoktur’ diye dava başka yerlere gönderiliyor. Bu kabul edilemez” dedi. (UrfaDİHA)
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Tehlike nedir?
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Özgürlükçü Anayasa
1 Mayıs ve sonrası
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
