Umuda yolculuk başladı

Türkiye’de demokrasi güçlerinin uzun süredir devam eden birleşme arayışı en olgun meyvesini veriyor. Halkların Demokratik Konrgesinin (HDK) bugün Ankara’da gerçekleşen 3. Genel Kuruluna yansıyan bu olgunluk, yarın seçimler için kurulan HDP’nin Olağanüstü Kongresi’yle farklı bir aşamaya evrilecek. Yarın Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu’nda yapılacak kongrede yerel HDP’nin seçim kampanyasının da startı verilecek.

TARİHİ BİR GÜN

Ankara’da Kocatepe Kültür Merkezinde gerçekleşen genel kurula sendika ve meslek örgütlerinden, Alevi örgütlerine, Kürt siyasi hareketinin temsilcilerinden LGBT bireylere kadar geniş bir katılım oldu. Yoğun ilgi nedeniyle salon adeta doldu taştı. Kongrede Gezi direnişinde yaşamını yitiren gençler anılırken, Rojava devrimi selamlandı.

“Umuda Yolculuk” şiarıyla başlayan genel kurulun Divan Başkanlığını yapan Prof. Dr. Gençay Gürsoy, tarihi bir gün yaşadıklarını belirtti. HDK’nin ‘siyaseti toplumsallaştırma, toplumsalı siyasallaştırma’ söylemini henüz yeterince başaramadıkları özeleştirisini yapan Gürsoy, arkalarında Şeyh Bedrettin’den Gezi direnişine kadar büyük bir mücadele mirası olduğunu söyledi.

BARAJLARI TANIMAYACAĞIZ

Daha sonra kürsüye gelen Saruhan Oluç siyasi faaliyet raporunu okudu. Oluç, demokrasi, emek, ekoloji, kadın ve gençlik alanına ilişkin talepleri ortaya koyduklarını ve seslerini yükselttiklerini hatırlatarak “Türkiye’de barış ve çözüm sürecinin sesi ve kürsüsü olduk, sessiz kalmadığımız gösterdik” dedi. HDK’nin “Üç kırmızı  çizgi”sinin  ana dilde eğitim hakkı, farklı inanç ve kimliklerin haklarının anayasal güvence altına alınması ve demokratik özerklik olarak sıralayan Oluç, HDK’yi “geleceği birlikte kuralım” diyenlerin kader ortaklığı diye niteledi. Barajları tanımayacaklarını, daha önce aşıp yıktıkları gibi yine yıkacaklarını belirten Oluç, bir yandan da sokaktaki mücadeleyi de sürdüreceklerini ifade etti.

ALEVİ MİTİNGİNE ÇAĞRI

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kemal Bülbül, Pir Sultan Abdal’ın 800 yıl önce “Gelin canlar bir olalım” diye tanımladığı projenin HDK’de hayat bulduğunu söyledi. Katliam ve baskılara dikkat çeken Bülbül, Gezi’de nerede bir kurşun atılmışsa Alevi’ye değdiğini söyledi. Bülbül, 3 Kasım’da Alevi örgütlerinin Kadıköy’de yapacağı mitinge güçlü katılım çağrısı yaptı.

SANAYİ HAVZALARINDAN, EMEK KESİMİNE ...

Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan da kongrelerini, mücadelenin yeşereceği bir iklimde topladıklarını söyledi. Üç seçimi arka arkaya yaşayacaklarını ifade eden Gürkan, bu dönemde iç ve dış politikada iflas etmiş bir hükümetle karşı karşıya olduklarının altını çizdi. Gezi direnişinde sokağa çıkan halkın, sanayi havzalarında sendikalaşma mücadelesi veren emekçilerin yeni bir çıkış arayışında olduğuna işaret eden Gürkan, HDK’nin “Zalimin zulmüne karşı hem direniş gücü hem de arayış içindeki halk kesimlerine umut olacağını” söyledi.

‘İKİ CEPHE VAR, BİRİ HDK’

HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, HDK’nin ülke halklarının demokratik geleceği için bir araya geldiğini ve başaracağını söyledi. Bunun için genişlemeye ihtiyaç olduğunu dile getiren Tüzel, mücadele içindeki kesimleri buluşturmak gerektiğini söyledi.

Van depremi ve haziran direnişinde kaybedilenleri anan, cezaevlerindeki siyasetçi ve gazetecileri selamlayan Tüzel, iktidarın demokrasi, özgürlük ve gelecek kavgasını bastırmak için son olarak ODTÜ’deki saldırılarına dikkat çekerek “Bu meseleleri kendi meselemiz olarak görüp, mücadeleyi büyütmeye çalışacağız.” Tüzel, HDK ile ilgili “üçüncü yol” yorumlarına tepki göstererek, şunları söyledi “İki yol, iki cephe var. Bir tarafta iktidar odakları ile düzen, sermaye güçleri, öbür tarafta HDP ile demokrasi cephesinde buluşanlar var. Bu kadar net. Demokrasiyi, barışı özgürlükleri ellerimizle kazanmak için mücadele edeceğiz. Bunun adresi HDP. Düzen partilerinde de çatlaklar yaratıp, emek. demokrasi diyenlerle buluşmayı sağlayacağız.”

‘HDK SEÇİM BİRLİĞİ DEĞİL’

Salondakileri Kürtçe selamlayarak konuşmasına başlayan HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, bu oluşumun emekten, özgürlükten, demokrasiden yana, eşitliği, adaleti savunan kim varsa onlarda yüksek bir heyecan doğurduğunu belirtti.

“Seçim değil, stratejik iş birliği, mücadeleyi daha yükseklere taşıyacağız”  sözünü verdiklerini hatırlatan Önder, “İlk defa bileşenler kendi özgünlüklerini koruyarak bir araya gelebileceklerini, kendilerini ifade edebilecekleri bir alan olabileceğini gösterdiler. Uyandırdığımız bu etki açıktır. Ne yapacaksak birlikte yapacağız. Aramızdaki temel fark yorgunluk farkı olacak” dedi. Hep birlikte bu işi başaracaklarını vurgulayan Önder, “İster ikinci yol, ister üçüncü yol diyelim, ister yoksullar mülksüzler diyelim bu savaşı kazanacağız. En etkili cevabı vereceğiz” diye konuştu.

DORA: DEMOKRASİ VE EŞİTLİK İÇİN...

BDP Mardin Milletvekili Erol Dora, HDK Kongresinin, cumhuriyet tarihi boyunca kendini ifade edememiş, inancından dolayı hor görülmüş bütün halkları bir araya getirmesi nedeniyle tarihi önemde olduğunu söyledi. Demokratik Cumhuriyet için yola çıktıklarını söyleyen Dora, demokrasi ve eşitlik için yola devam edeceklerini belirtti.

Örgütlenme raporunu sunan HDK Yürütme Kurulu üyesi Ender İmrek, emekçilerin, ezilenlerin ve  tüm halk hareketinin gelişmesi için örgütlenmenin esas olduğunu vurguladı. 56 ilde HDK’nin örgütlendiğini bunun 81 olmaması için hiçbir neden omadığını söyleyen İmrek “Ataletten kurtulup, Gezi direnişi örneğinde olduğu gibi tüm illerde gençlerle, kadınlarla, toplum kesimleriyle buluşmalıyız.”

SUAVİ: BİRBİRİMİZİ ISKALAMAYALIM

Sanatçı Suavi yaptığı konuşmada faaliyet raporunda sanata 1,5 sayfa yer ayrılmasını eleştirdi. Mücadelede sanatın önemine dikkat çeken Suavi, HDP’nin nitelikli bir sanat politikası üretmesini ve bu bakımdan diğer partileride kıskandırmasını istedi.

TUNCEL: HDK’NİN TAM ZAMANI

HDP Milletvekili Sebahat Tuncel, umuda yolculuğa çıkan bütün kadın ve erkekleri selamladı. “HDK’nin umut vaadetmesinin temel nedeninin başarabilme olasılığı” olduğunu belirten Tuncel, yaptıklarının yetmediğini, kendilerine daha büyük görev ve sorumluluklar düştüğünü ifade etti. HDK’nin çok önemli bir proje olduğunu ve iki yılda çok önemli işlev üstlendiğini kaydeden Tuncel, “HDK’nin tam da zamanı. Aslında hala eksikliklerimiz var, ama istersek başarabiliriz” dedi.

Tuncel şunları söyledi: “Gezi meydanında ortaya çıkan iki tarihi sorumluluk var önümüzde. İkisi birbirine paralel: Hem Amed meydanının barış, çözüm talebinin; hem Taksim Meydanı’nın eşitlik, demokrasi talebini yerine getirme. Yanyana durduk milyonlar oluşturduk. HDK bu ruhu oluşturacak mı? Birbirimizin farkında olarak, yol yürüyecek miyiz, yürümeyecek miyiz?​”

HDK’nin AKP’nin elini zayıflatacak, halkların iktidarını getirecek bir hareket olmasının bazılarının uykularını kaçırdığını söyleyen Tuncel, “Buradaki duruş, kararlılık partiye yansıyacak ama esas olan burasıdır. Güçseniz kazanırsınız, biz güç olmaya karar verdik” dedi.

KIYAFETİ İLE HDK’NİN RENKLERİNE RENK KATTI

Urfa’dan Züleyha Çalman yöresel kıyafeti ile yaptığı konuşmada, HDK’nin rengine renk kattığını ifade etti. Erkeklerle omuz omuza, hatta önünde giderek seçim çalışmaları yürüttüklerini belirten Züleyha Çalman, Güneydoğu’da seçimlerin kolay kazanılmadığını söyledi.

ÇEVRE MÜCADELESİNE DİKKAT

Prof. Dr. Beyza Üstün, halklar olarak biraraya geldiklerini, özgürlük mücadelesini verirken HDP; BDP olarak mücadeleyi büyütmeye, yönetmeye aday olduklarını söyledi. Verilen hiçbir mücadeleyi, Yeşilırmak’dan Dersim’e, Karaburun’a, ODTÜ veya ülkenin dört bir yanında suyun metalaşmasına, madenlere karşı, çevreye sahip çıkmak için verilen mücadeleyi ıskalamamak gerektiğini söyledi.

KONGREDEN NOTLAR

- Kongre, çok dilli, çok kimlikli, çok inançlı bir bileşimle yapıldı ve bu bileşim konuşmalara da yansıdı...
- Kongreye BDP milletvekilleri Hasip Kaplan, Halil Aksoy, Erol Dora ile HDP milletvekilleri Levent Tüzel, Ertuğrul Kürkçü, Sebahat Tuncel, Sırrı Süreyya Önder ile EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, TİHV Genel Sekreteri Metin Bakkalcı, Sanatçılar Suavi, Ferhat Tunç’un da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. Kongreyi çevre mücadelelerinin temsilcileri ile çok sayıda akademisyen de takip etti.
- Rojava’daki Kürt direnişçiler Kürtçe sloganlarla selamlandı
- Salona asılan “Sansür, tutuklama, baskı, işten atmalar kabul edilemez. Halkın haber alma hakkı engellenemez. Özgür basın susturulamaz” pankartı ile hem halkın haber alma hakkı hem de tutuklu gazetecilere vurgu yapıldı.
- Salona ana dilde eğitimden, Alevilerin haklarının verilmesine, doğaya ve kente sahip çıkılmasına, işçi sağlığı ve güvenliğinden, grev hakkına, kadın kimliğine ve bedenine dokunulmamasına kadar çok sayıda talebin yer aldığı her dilden pankartlar asıldı.
- Konuşma sürelerinde kadınlara pozitif ayrımcılık yapıldı. Kadınlar için 5 dakika, erkekler için 3 dakika konuşma hakkı verildi. (Ankara/EVRENSEL)

Haber ve fotoğraflar: Sultan Özer, Tuba Güngör, Cem Gurbetoğlu, Hasan Akbaş