‘Bu kafayla gelme’

Son aylarda yaptığı konuşmalarda Kürtleri ve Kürt hareketini hedefe koyarak, milliyetçi bir söylem geliştiren Başbakan Erdoğan, bugün 10. kez Diyarbakır’da. Her ziyaretinde önce beklentiler yaratan geldikten sonra ise hayal kırıklığı yaşatan Erdoğan’dan artık beklentisi kalmayan kent, ‘Gelme’ çağrısı yapıyor. Artan askeri operasyonlar ile yaşanan can kayıpları, toplumsal gösterilere yapılan sert müdahaleler ile kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden sokak ortasında işkence boyutuna varan müdahaleler, binlerce gözaltı ve yüzlerce tutuklama ve Başbakan’ın kullandığı dil nedeniyle gerilimin yükseldiği Diyarbakır’da halk Erdoğan’a Hakkari ve Şırnak başta olmak üzere Bölge illerinden aldığı yanıttan daha güçlü bir yanıt vermeye hazırlanıyor.

SON DURAĞI: KÜRT SORUNU YOKTUR

‘Bizim Diyarbakır’a ayrı bir sevdamız, ayrı bir muhabbetimiz var’ diyen Başbakan Erdoğan’ın söz konusu muhabbetinin geçmişi 2005 yılı Ağustos ayına dayanıyor. Erdoğan kente yaptığı ziyarette, “Kürt sorunu hepimizin sorunudur, benim sorunumdur. Büyük devlet, güçlü millet kendisiyle yüzleşerek, hatalarını ve günahlarını masaya yatırarak geleceğe yürüme güvenine sahip millet ve devlettir” demişti. Umut yaratan bu açıklamanın ardından 28 Mart 2006 olaylarında aralarında çocukların da bulunduğu 14 kişinin yaşamını yitirmesine yol açan olaylara ilişkin “Kadın da olsa çocuk ta olsa gereken yapılacaktır” açıklaması ile Kürt sorunu karşısındaki gerçek tutum ve niyetini açık eden Başbakan, ‘Kürt sorunu yoktur diye düşünürseniz, yok olur’, ‘Tek devlet, tek millet, tek vatan’ söylemlerinin ardından en son ‘Kürt sorunu yoktur’ noktasına geldi. Erdoğan’ın 2008 Mayıs’ında Diyarbakır’a yaptığı ziyaret olay oldu. Kepenkler indi, öğrenciler okulları boykot etti, araçlar kontak kapattı. Çıkan olaylarda kentte bir çok kişi gözaltına alınırken, polis saldırısı sırasında çok sayıda kişi de yaralandı.

DİYARBAKIR’I CEZAEVİNE DÖNÜŞTÜRDÜ

12 Eylül Anayasa Referandumu için 3 Eylül’de bir kez daha kente gelen Erdoğan, “Diyarbakır cezaevi dile gelip de konuşsa” diyerek, ‘müze olsun’ taleplerini görmezden gelerek, ‘Kapatıyoruz’ demiş, ardından da eklemişti “Yeni bir cezaevi inşa edeceğiz.” Binlerce Kürt siyasetçisinin tutuklandığı Diyarbakır’da Erdoğan’ın bu açıklamalarının ardından yoğunlaşan siyasi operasyonlarda yüzlerce Kürt siyasetçi tutuklanarak cezaevine konuldu.

DİYARBAKIR’IN DİLİ OLSA DA KONUŞSA!

Bölge’de son aylarda yaşananlar Başbakan’ın Kürtlere yönelik tutumuna dair ciddi veriler sundu. İHD Diyarbakır Şubesi verilerine göre sadece geçtiğimiz Ocak, Şubat, Mart ve Nisan ayları içerisinde 11 bin 426 ihlali yaşandı. 4 ay içerisinde 2 bin 788 kişi gözaltına alınırken, 747 kişi de tutuklandı, 776 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kaldı, bin 217 kişi soruşturma, dava ve cezalara maruz kaldı. YSK’nın Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku adaylarını veto etmesini protesto eden halka uygulanan şiddet OHAL günlerini aratmadı. AKP Diyarbakır İl Binası’nın da gözaltı merkezine çevrildiği olaylar sırasında yüzlerce kişi yaralandı. Bismil’de lise öğrencisi H. İbrahim Oruç polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdi.

‘NİYE GELİYORSUNUZ?​’

Erdoğan’ın ziyareti öncesi yakınlarını kaybedenlerin bir araya gelerek kurduğu MEYADER, artan askeri operasyonlar ve yaşanan can kayıplarına dikkat çekerek, HPG’lilerin cenazelerine yönelik uygulamaları sordu. Günlerce cenazeler için hastane ve karakol kapıları ile çatışma alanlarında cenazeleri arayan MEYADER, Erdoğan’a ‘Gelme’ dedi. Çatışmalı süreçte yaşadıkları acı iliklerine işleyen Barış Anneleri İnisiyatifi de Erdoğan’a Diyarbakır’a gelmeme çağrısı yaptı. Kürt sanatçılar da Erdoğan’a ‘Diyarbakır’a neden geliyorsun? Ne söylemeye geleceksin?​’ diye sorarak Başbakan’a ‘gelme’ dedi. (DİYARBAKIR)