24 Ekim 2013 06:00

‘Bu defa barışı yaptık yaptık, yapamazsak çok zor’

Hükümetin, ‘Süreç kesilirse suçu karşı tarafa nasıl yıkabilirim’in peşinde olduğunu söyleyen Demirtaş, “Heyetimize müdahale edecekler, biz de heyetimizi göndermeyeceğiz. Dolayısıyla BDP süreci akamete uğratmış olacaktı. Beklentileri buydu ama biz fedakarlık yaptık ve heyetimizi gönderdik. Tartışmayı uzatmadık bile” dedi.

‘Bu defa barışı yaptık yaptık, yapamazsak çok zor’
Paylaş

Sultan Özer

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın süreç konusunda çok kararlı olduğunu ama onun çabalarına hükümetin karşılık vermediğini söyledi. Öcalan’ın, “Bu defa barışı yaptık yaptık, yapamazsak çok zor” dediğini aktaran Demirtaş, sürecin kritik ve zor olduğunu söyledi.

Hükümetin, ‘Süreç kesilirse suçu karşı tarafa nasıl yıkabilirim’in peşinde olduğunu söyleyen Demirtaş, “Heyetimize müdahale edecekler, biz de heyetimizi göndermeyeceğiz. Dolayısıyla BDP süreci akamete uğratmış olacaktı. Beklentileri buydu ama biz fedakarlık yaptık ve heyetimizi gönderdik. Tartışmayı uzatmadık bile” dedi.

“HDP  bir ittifak partisi değil, yeni bir projedir” diyen Demirtaş, şöyle konuştu: “Türkiye’de üçüncü bir alternatiftir. Sadece partilerin ittifak yaptığı bir çatı partisinin ötesinde, gerçek bir parti kimliğine kavuşacak yeni bir harekettir.”

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın süreci  devam ettirmek için çok çaba sarf ettiğini ama Başbakan’ın ayak dirediğini söyledi. Demirtaş, “Şu anda Öcalan PKK’yi dağdan indirmek istiyor Başbakan ayak diretiyor. Haklıdır yani, bir örgüt lideri kendi örgütüne teslim ol çağrısı yapar mı? Yasa çıkmadan çağrı yapmak, ‘Gel teslim ol’ demektir. Bunu yapar mı? Yapmaz. Kendisi yasayı bekliyor” dedi.
Mecliste bir grup gazeteci ile bir araya gelerek süreci değerlendiren Demirtaş,  sürece, Hükümetin ve PKK’nin açıklamalarına, yerel seçimlere, partileri hakkında çıkan iddialara ve hafta sonunda kongresini toplayacak olan Halkların Demokratik Partisi’ne ilişkin (HDP) sorulara şu yanıtları verdi:

‘BAŞBAKAN DESPOT YAKLAŞIMDA OLMASIN’

Başbakan’ın İmralı’ya gidecek BDP Heyeti için “Biz kimi istersek onu göndeririz” yaklaşımını eleştiren Demirtaş, “Başbakan’dan beklentimiz bu şekilde despot, ben merkezci, egemen bir yaklaşımla meseleye yaklaşmaması. Bunun kendisine de, bize de hiç kimseye bir faydası olmaz” dedi.
“Katı, kestirmeci ve tıkayıcı” tutum almayacaklarını belirten Demirtaş, “İlle de ‘şu giderse gider, gitmezse gitmeyiz’ tavrı içinde olmayız. Çünkü BDP heyetlerinin gitmemesi demek sürecin fiilen bitmesi demektir. Biz bu vebal altında kalmayız. Mümkün olduğunca esnek davranırız. Önemli olan BDP’nin siyasi heyetlerinin İmralı adasına gidebilmesi, görüşmelerin, trafiğin kesilmeyeceği bir pozisyonda tutabilmesidir” diye konuştu.
 
‘KOLAY VAZGEÇİLMEMELİ’

“Süreci kaybettik, artık yapacak bir şey yok” diye karamsarlık yaratılmaması gerektiğini belirten Demirtaş, “Tam tersine, bugüne kadar barış için çaba sarf eden herkes açısından daha hızlı ve daha aktif harekete geçme zamanıdır. Başbakan vazgeçse de, süreçten hiç kimse kolay kolay vazgeçmemeli. Taraflar sert açıklamalar yapsa da sivil toplum, akil insanlar, medya, halkın bütünü sürecin devam etmesi yönünde basınç yaratmalıdır” dedi.

‘PRATİK ADIMLARIN ZAMANI GELDİ’

Demirtaş, bazı pratik adımları atılmasının zamanının geldiğini hükümetin de artık görmesini umduklarını belirterek, özellikle Öcalan’ın Cezaevi koşulları ile ilgili tatmin edici adımlar beklediklerini söyledi. Demirtaş, “Bunlar çok mucizevi bir şey değil. Gazetecilerin gidip gelebilmesi, heyetlerin genişleyerek gitmesi; bütün bunlar en azından hükümetin süreci ilerletmek istediğinin somut göstergesi olur. Hükümet bunları yaparsa biz de bütün taraflar nezdinde en azından sürecin ilerlemesi konusunda girişimlerde bulunur, baskı gücümüzü kullanırız” diye konuştu.


ÖCALAN TALEPLERİNİ MEKTUPLA İLETTİ

Devlet heyetiyle görüşmelerini sürdüren Öcalan’ın taleplerini devlet kanadına hem mektupla yazılı, hem de sözlü olarak ilettiğini aktaran Demirtaş, Öcalan’ın mektupta ilettiği talepleri şöyle sıraladı:
1- Kendisinin dış dünya ile teması,
2- Dağdakilerin, cezaevindekilerin, Avrupa’dakilerin, şiddetin tasfiyesine yardımcı olacak herkesin koşullarını kolaylaştıracağına yasal bir düzenleme,
3 - İzleme kurulu.
Demirtaş, Öcalan’ın hükümet ve devletten olumlu bir cevap alması koşullarında sürecin ilerleyeceği görüşünde olduğunu aktardı. Ayrıca Demirtaş, Öcalan’ın, “Devlet heyeti gelmezse teklifim kabul edilmemiş olarak addederim” sözlerine dikkat çekti.

HÜKÜMET EN AYAK DİREYEN DÖNEMDE

Son bir ayı, “Hükümetin sürecin başından beri en çok ayak dirediği dönem” diye tanımlayan BDP Eş Başkanı Demirtaş, “Hükümet ‘koparsa da kopsun’ havasında. Heyetimize müdahale edecekler, biz de heyetimizi göndermeyeceğiz. Dolayısıyla BDP süreci akamete uğratmış olacaktı. Beklentileri buydu ama biz fedakarlık yaptık ve heyetimizi gönderdik. Tartışmayı uzatmadık bile” dedi.
Demirtaş, BDP heyetinden önce devlet heyetinin de bir kaç defa adaya gidip geldiğini belirterek şunları söyledi: “Bütün bu görüşme trafiği içerisinde Hükümet en azından Öcalan’a olumlu bir cevap versin diye uğraştık. Ama o cevap henüz verilmiş değil. Hükümet de bu cevabın verilmemesi durumunda sürecin kesintiye uğrayacağını biliyor ve bile bile şu anda adım atmıyor. ‘Süreç kesilirse suçu karşı tarafa nasıl yıkabilirim’in ön hazırlıkları yapılıyor gibi hissediyoruz.”
 
‘KARARI BAŞBAKAN, DEĞİL HALK VERİR’

Demirtaş, “Barış meselesi bir Başbakan’ın iki dudağı arasına hapsolacak bir mesele değil. Bunun kararını Başbakan veremez, Türkiye toplumu verir. Çünkü  trafiğin kesilmesi demek yeniden eski koşullara, eski ortama dönülmesi demektir. Bunun kararını Başbakan tek başına nasıl verebiliyor? ‘Bu yetki bizdedir’ diyemez. Sen toplumdan bu yetkiyi aldın. Halkın yüzde 80’i süreci destekledi. Kendi başına bunu kesemez, kesmemeli, ama verdiği sinyaller bu yönde” dedi.

‘SEÇİM STRATEJİSİNİN BİR PARÇASI’

AKP’nin Öcalan ve PKK’nin süreci bozmayacağı düşüncesiyle böyle bir tutum aldığına dikkat çeken Demirtaş, yaklaşan seçimlerin de Hükümetin tavrını etkilediğini söyledi. Demirtaş, AKP’nin Kürt tarafı ile gerilimi seçim stratejisinin bir parçası olarak gördüğünü belirterek, “Hükümet de ‘Kış koşullarında çatışma olmaz, seçim arifesinde zaten ateşkes olur. Bu işi seçime kadar kotarırız, seçimden sonra da bakarız’ gibi düşünüyor olabilir. Bu da sürecin tümüyle heba olması anlamına gelir ki, facia bir şey”

‘ÖCALAN HAZIR, ERDOĞAN AYAK DİRİYOR’

Demirtaş, Abdullah Öcalan’ın Hükümete yazdığı mektupta, “PKK’lileri dağdan indirmeye hazırım. Sizin yapmanız gereken devlet olarak bunun yasasını çıkarmak” mesajı verdiğini aktardı.
“Öcalan PKK’yı dağdan indirmek istiyor ama Başbakan ayak diretiyor” diyen Demirtaş, şunları söyledi. “Bir  örgüt lideri kendi örgütüne ‘teslim ol’ çağrısı yapar mı? Yasa çıkmadan çağrı yapmak, ‘Gel teslim ol’ demektir. Bunu yapar mı? Yapmaz. Hükümetin düzenleme yapmasını, yasa çıkarmasını bekliyor. (Öcalan) ‘Genel af beklentim yok ama yine de şiddetin tasfiyesinde iradi olarak rol oynayan konumu ne olursa olsun herkese kolaylık sağlansın. Silahını bırakıp, dağdan inecek, Avrupa’dan gelecek olana ‘Evine gidebilirsin’ diyebilirler. Yasaya bunu koysalar bile süreci ilerletebilirim. Ama bunları yapmazlarsa benim yapabileceğim bir şey yok” diyor.”

‘SİLAH BIRAKAN SİYASET YAPABİLECEK Mİ?​’

Demirtaş, Öcalan’ın “Bu defa barışı yaptık yaptık, yapamazsak çok zor” dediğini, bu nedenle süreçten kolay kolay geri çekilmediğini söyledi.
“Gerçekten çok samimi ve esnek davranıyor. Öyle Hükümetten devasa adımlar beklemiyor” diyen Demirtaş, silah bırakanların siyasete katılmasının engellenmeyeceğinin garanti altına alınmasının bile sürecin ilerlemesine büyük katkı yapacağının altını çizdi.

‘KEŞKE BAŞBAKAN GÖRÜŞSE’

Demirtaş, “Çok sık telaffuz etmiyor ama biz de hissediyoruz ki, kendisi de (Öcalan) uğraşlarının, çabalarının, umutlarının sonuna doğru geliyor. O yüzden dışarıya hep yumuşak mesajlar veriyor” dedi.
Hükümetin bu durumu “Öcalan bize mecbur, görüyorsunuz çaresiz, mecburen bunları yapmak zorunda” gibi algıladığını, oysa görüşmeleri yürüten devlet heyetinin durumun farkında olduğunu kaydeden Demirtaş, “Keşke Başbakan gidebilse. Koskoca müzakere süreci yürüyor. Gitsin bir defacık kendisi de bir görüşsün, yüz yüze tartışsınlar. Ben çok şeyin değişeceğini düşünüyorum. Ama Öcalan’ın, ama Erdoğan’ın, karşılıklı birer adım atacaklarını düşünüyorum ve çok şeyi değiştirebilir” diye konuştu. Demirtaş, Öcalan’ın en azından AKP’den bir siyasetçinin mutlaka heyete katılmasını istediğini aktardı.

‘METROPOLLERİ KAZANMAK İSTİYORUZ’

BDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, yerel seçimlere ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. CHP ile resmi bir görüşme olmadığını belirten Demirtaş, hem Meclis kulislerinde, hem de tabanda tartışılan bu konunun bir temasa dönüşmediğini vurguladı.
Demirtaş, şunları söyledi: “Yerel seçim sonuçta bir yerel ittifaklar meselesidir. Yerel seçimdeki hedefimizi, AKP’yi devirmek olarak koymuyoruz. Biz HDP’yi, BDP’yi büyütmek olarak hedef koyuyoruz. AKP’den de CHP’den de oy almak istiyoruz. İki parti de bizim için oy alınması, tabanına hitap edilmesi gereken kesimler.
Sırrı Süreyya’nın adaylığı da HDP kongresi yapılıp, yönetimleri oluştuktan sonra HDP yönetimi ile birlikte verilecek bir karar. BDP yönetimi olarak soğuk bakmadık: HDP’nin İstanbul’da adayı Sırrı Süreyya Önder olabilir. Biz belediye kazanmak istiyoruz, özellikle büyük şehirlerde, metropollerde.
İlkesel çerçevede ittifakları da tartışırız. Kimse bunu tek seçenek CHP ittifakı olarak da düşünmesin, İlkelerimiz, ittifak kuracağımız güçle açık ittifak kurarız, öyle gizli kapaklı olmaz, kamuoyunun, halkın bileceği şekilde ve karşılıklı kazanım çerçevesinde olur”


CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yerel seçimin sonuçları ile şekilleneceğine vurgu yapan Demirtaş, “Bizim mutlaka adayımızla halkın karşısına çıkma gibi bir kararımız var. HDP mi olur, BDP mi olur? Sonuçta partili olmayacak ama hangi parti destekleyecek, hangi parti kampanya yürütecek o zaman karar veririz.”


‘HDP ÜÇÜNCÜ BİR ALTERNATİFTİR’

“HDP Türk Partisi, BDP Kürt Partisi şeklinde dizayn edilmiş iki ayrı organizasyon yok. HDP bir ittifak partisi değil, yeni bir projedir. Türkiye’de üçüncü bir alternatiftir. Sadece partilerin ittifak yaptığı bir çatı partisinin ötesinde, gerçek bir parti kimliğinde, yeni bir harekettir. Dar, sadece sol güçlerin bir kısmı ile ittifak şeklinde de bakmıyoruz. İslami çevreler de, liberal çevreler de, çevreciler de, kadın hareketleri, sosyal demokratlar, sosyalistler; bütün bunlarla ilkeler çerçevesinde uzlaşabilecek bir ortak platform olarak görüyoruz. Mümkün olduğunca geniş bir yelpaze ile buluşmayı hedefleyen bir hareket ve BDP de bunun parçasıdır. Ne tam sahibi, ne bu parti BDP’nin kendisidir, ne de BDP bunun dışındadır.”


BAYIK’IN AÇIKLAMASINI DEĞERLENDİRDİ: TESTİ KIRILMASIN

KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık’ın açıklamasını, “Sürecin başından bu yana yapılmış en sert açıklama” olarak değerlendiren BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP Grup Başkan Vekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken’in Kandil’deki gözlemlerinin de bu yönde olduğunu söyledi. Demirtaş, “Uyarılarımız Hükümet tarafından tehdit ve şantaj olarak algılandı. Sert cevaplar verilmeye çalışılıyor ki, biz testi kırılmadan durumu anlatmaya çalışıyoruz. İmralı ve Kandil izlenimlerimizi de hükümete doğrudan aktarıyoruz. Öyle gizli kapaklı yapmıyoruz. Sadece basından takip etmesinler; bire bir de gözlemlerimizi, izlenimlerimizi aktarıyoruz. Açıklama çok ciddi ve önemlidir” dedi. (Ankara/EVRENSEL)

 

ÖNCEKİ HABER

Deprem en çok onları vurdu

SONRAKİ HABER

TBM heyeti siyasi partilerle görüştü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...