‘Otoyol değil, polisin yolu yapılıyor’
ODTÜ’de önceki gün fidan dikimine izin vermeyen polis ve kendilerini belediye işçisi olarak tanıtan eli sopalılar öğrencilere saldırmıştı. Protestolar boyunca sopalı saldırganlara seyirci kalan polisin öğrencilere verdiği sadece “Gidin şikayet edin” oldu. Olayı anlatan ODTÜ’lüler duruma tepkili.
Birkan Bulut
ODTÜ’de önceki gün fidan dikimine izin vermeyen polis ve kendilerini belediye işçisi olarak tanıtan eli sopalılar öğrencilere saldırmıştı. Protestolar boyunca sopalı saldırganlara seyirci kalan polisin öğrencilere verdiği sadece “Gidin şikayet edin” oldu. Olayı anlatan ODTÜ’lüler duruma tepkili.
ODTÜ Elektrik-Elektronik Bölümü Prof. Dr. Semih Bilgen, kamu görevlilerinin zorbalığı yöntem olarak kullandıklarını söyledi. Üniversite, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Ankara Büyükşehir Belediyesinin üzerinde anlaştığı Koruma Amaçlı İmar Planı’nda ODTÜ’den habersiz değişiklik yapıldığını vurgulayan Bilgen, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in kamu görevinin gerektirdiği ciddiyetten uzak davrandığını ifade etti. Bilgen Gökçek’in alay eden tweetlerinin ve kampüse “güvenlik” gerekçesiyle belediye otobüslerinin sokulmamasının da buna işaret ettiğini söyledi.
HUKUKSUZLUĞUN YOLU
Eğitim Sen ODTÜ İşyeri Temsilcisi Mehmet Mutlu, olayların çıkmasına “belediye çalışanı” olduğu iddia edilen ancak kim olduğu bilinmeyen saldırganların neden olduğunu belirterek, bu şahısların ODTÜ öğrencilerine sopa ve kazmalarla saldırdığını söyledi.
“Bizim açımızdan en önemlisi, ne yazık ki polisin ODTÜ’ye müdahalesi olağanlaştı” diyen Mutlu, polisin sık sık kampüse girmesine tepki gösterdi. Eskişehir yolunu Konya yoluna bağlayacak bir otoyol değil, polisin okula girmesinin yolu yapıldığını dile getiren Mutlu, “Hukuksuzluğun yolu yapılıyor” dedi.
‘KAZMAYLA SALDIRDILAR, ÖLEBİLİRDİK’
Bilgisayar Öğretim Teknolojileri Öğrencisi Taner Arslan, fidan dikimi sonrası çevik kuvvet ekipleriyle birlikte gelen eli sopalı kişiler tarafından saldırıya uğrayanlardan biri. Başına aldığı darbe sonucu hastanede dikiş atılan Arslan olayı şöyle anlattı: “Fidan dikimi bitmişti ve dağılmıştık. Biz arkadaşlarımızı bekliyorduk. Yemek yemeye gidiyordum. Fidanların söküldüğünü duyunca geri döndük. Arkadaşlarımız engel olmaya çalıştı. Kendisine işçi diyen adamlar ‘Siz kimsiniz, nasıl engel olursunuz’ dediler. Saldırmaya başladılar. Fidan dikmek için getirdiğimiz kürek ve kazmaları alıp bize saldırdılar. Hatta bir arkadaşımıza kazmanın ucuyla vurmaya çalıştı. Öldürebilirdi. Ben de kafamdan yaralandım. Dikiş atıldı. Suç duyurusunda bulundum. Benim babam da işçi ve hiçbir şantiye çalıştırmadığı yaklaşık 100 işçiyi inşaatın yanında bekletmez. Aralarında işçiler olabilir. Ama çoğu tutulmuş kişilerdi”. (Ankara/EVRENSEL)