Avrupa’da ırkçılar ittifak arayışında

Murat Kuseyri

Avrupa’da güçlenen ırkçı ve yabancı düşmanı partiler önümüzdeki yıl yapılacak olan Avrupa Parlamentosu seçimleri için iş birliği hazırlığında. Bu amaçla önceki gün Pan Avrupa grubu “European Alliance for Freedom” (EAF) Stockholm’de bir toplantı yaptı. Toplantıya Belçika’dan ırkçı parti Vlaams Benag, Avusturya’dan Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) ve Fransa’dan Ulusal Cephe katıldı. Toplantıya katılmak amacıyla Stockholm’e gelen Fransız Ulusal Cephe Lideri Maria  İsveç Demokratların Lideri Jimmie Akesson’la da bir görüşme yaptı. İsveç Demokratlar’ın kurulmasından bu yana Fransız Ulusal Cephe ile ilişkileri bulunuyor.

Le Pen, önümüzdeki ay da Avrupa çapında bir iş birliğinin gerçekleşebilmesi için Haag’a giderek ırkçı ve yabancı düşmanı Hollanda Özgürlük Partisi Lideri Geert Wilders ile görüşme yapacak. “Seçmenlere izole olmadığımızı göstermemiz önemli. Biz boğucu göçmenleşmeye ve İslamlaşmaya karşı mücadele ediyoruz. Kültürümüzden onur duyuyoruz hiç kimsenin istemediği kurallar getiren Avrupa’ya karşı çıkıyoruz. Büyük partiler tamamıyla güvenirliklerini yitirdi” diyen Le Pen, Avrupa’daki milliyetçi partilerin iş birliği yapmalarının zorunlu olduğunu savundu.

Hollanda ve Fransa’daki ırkçı iki parti arasındaki nisan ayında yapılan görüşmelerde ırkçı partilerin Avrupa çapında ittifak oluşturmaları kararlaştırmıştı. Hollanda Özgürlük Partisi Lideri Wilders yaz aylarında bunu gerçekleştirmek için Avrupa turuna çıkmıştı.

KRİZİ FIRSATA ÇEVİRMEK İSTİYORLAR

Len Pen ile Geert Wilders’in hedefi Mayıs 2014 yılında yapılacak parlamento seçiminden sonra Avrupa Parlamentosunda bir grup oluşturarak ırkçı ve yabancı düşmanı politikalarını yaşama geçirmek. Avrupa ülkelerinde artan ekonomik kriz ve işsizlik, bu güçlere büyük partileri izlediği politikalardan hayal kırıklığına uğrayan kitleleri etkileme fırsatı yaratıyor. Kitleleri etkileyebilmek için yeni stratejileri uygulamaya koyuyor ve sosyal faaliyetler örgütlemeye başlıyorlar. Yunanistan’da yaşlı ve yoksul kadınlara giyecek dağıtırken Almanya’daki ırkçılar yalnız yaşayan kadınlara yardım ediyor ve yeni spor kulüpleri kuruyorlar.

Avrupa’daki ırkçı partilerin gençlik örgütlerinin de yaptıkları iş birliğini sıklaştırdıkları gözleniyor. Yaz aylarında yapılan bir toplantıda İsveç Demokratlarının gençlik örgütü Belçika, Avusturya ve Belçika’da faaliyet gösteren kardeş partilerinin gençlik örgütleriyle ittifak oluşturmaya çalıştırdıklarını açıklamıştı.

Avrupa Birliği İçişleri Bakanı Cecilia Malmström, temmuz ayında İsveç’te düzenlenen bir konferansta önümüzdeki yıl yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağcı ve popülist partilerin daha fazla temsil edilebilecekleri ve göçmen politikasını etkileyebilecekleri uyarısında bulunmuştu. Günümüzde bu tür partiler arasında iş birliği olmadığı için etkisiz kaldıklarını ancak iş birliği yapmaya başlamalarının gelecekte büyük sorunları da beraberinde getirebileceğini söylemişti.

Malmström, Kuzey Avrupa’daki yabancı düşmanı partilerin Güney Avrupa’dakilerden hoşlanmadığını ancak güçlenebilmek ve yeni bir platform oluşturabilmek için artık iş birliği yapmaya başladıklarına dikkat çekmişti.

Irkçı partiler üzerine araştırmalarıyla tanınan uzmanlardan Jean-Yves Camus, Fransız Ulusal Cephe’nin geçmişe kıyasla normal bir parti gibi görülmeye ve düşüncelerinin kabul görmeye başladığını belirttikten sonra Le Pen’in durumunu sağlamlaştırmak için tabanları bulunan Hollanda, Avusturya ve İsveç’teki ırkçı ve popülist partilerle iş birliğine yöneldiğini söylüyor. Avrupa Parlamentosunda bir güç oluşturmaya çalışan Le Pen’in en az 25 sandalyeye ihtiyacı olduğunu ve bu sayıya ulaşmasının kuşkulu olduğunu belirtiyor.
2007 yılında ırkçı ve popülist partiler Avrupa Parlamentosunda 27 milletvekilinin yer aldığı bir ittifak oluşturmuş, ancak partiler arasındaki çelişki ve görüş farklılıklarından dolayı ittifak bir yıl sonra dağılmıştı. (Stockholm/EVRENSEL)