18 Ekim 2013 06:00

Demokrasinin olmadığı her sendika aynı

İSDEMİR’de Çelik-İş Sendikasından Türk Metal’e, Sivas Demir Çelik’te Türk Metal Sendikasından Çelik-İş’e geçişlerin yaşanması, sektördeki diğer fabrikalarda “Nasıl bir sendika?” tartışmasına neden oluyor

Demokrasinin olmadığı  her sendika aynı
Paylaş

Turan Kara

İSDEMİR’de Çelik-İş Sendikasından Türk Metal’e, Sivas Demir Çelik’te Türk Metal Sendikasından Çelik-İş’e geçişlerin yaşanması, sektördeki diğer fabrikalarda “Nasıl bir sendika?​” tartışmasına neden oluyor. “İSDEMİR, Sivas Demir Çelik, Bosch gibi fabrikalarda yaşanan sendikal rekabet ne ifade ediyor?​”, “Kasım ayında noter şartının kalkmasıyla neler yaşanır?​”, “Çözüm sendika değiştirmek mi, sendikayı değiştirmek mi?​” sorularıyla başlayan tartışma, mücadeleci ve demokratik bir sendika istemiyle noktalanıyor.
Bakırçay havzasında kurulu HABAŞ, Ege Çelik, İDÇ gibi sektörde önemli bir yeri olan fabrikalarda çalışan ve tümü Türk Metal üyesi olan işçilerin büyük çoğunluğunda “Sendikaların birbirinin aynısı olduğu, işçiyi değil kendilerini düşündükleri” görüşü hakim.
“Aslında bunlara (Türk Metal yöneticilerine) ders vermek için iyi bir yol”, “Nereye geçeceksin, Çelik-İş’e mi, hata olur. DİSK’e geçmeye de patronlar izin vermez, kıyım olur. Sendikanın işleyişini değiştirmek, işçinin söz sahibi olabilmesini sağlamak ise bu sendikada pek mümkün değil. Temsilciyi, delegeyi müdürlerle beraber belirliyorlar. Seçim olmuyor, söz hakkı tanınmıyor, nasıl yapacaksın?​”, “Temsilci, şubeye, şube merkeze sormadan adım atamıyor. İşçi ise işinden olmaktan korkuyor” gibi sözlerle ifade ediyorlar düşüncelerini.
Hemen her fabrikada uzun yıllardır aynı kişilerin temsilci olduğunu belirten işçilerden biri, “Bir düzen kurmuşlar ve rahatlar” diyor.

GÜVEN VE SADAKAT KALMADI

Bu tartışmayı yaptığımız işçiler içerisinde Sider Metal işçilerinin ayrı bir yeri var.
Zira 10 yıl evvel Çelik-İş’ten Türk Metal’e geçmişler.
Ama değişen pek bir şey olmadığını söylüyorlar. “Zamanında eski temsilciyi eleştirenler şimdi onlar gibi olmuş ve bunu kabul etmiyor. Kimi zaman tartışılıyor işyerinde. Sendika mı değiştirsek sendikacıları mı diye... Ama her ikisi de çok kolay görünmüyor. Patrona karşı yumuşak olanlar işçiye karşı asıp kesiyorlar. Eleştirdiler diye dört arkadaşımızı işten çıkarttırdılar” diyen bir işçi, işyerinde sendikayla işçi arasında “güven ve sadakat” kalmadığını dile getiriyor.

TÜRK METAL SÖZÜNÜ TUTMADI

10 yıl gibi uzun bir süredir ücretleri zamanında alamamak, işyerindeki işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin asgarinin altında bir düzeyde olması ve kendilerine verilen sözlerin tutulmaması genel bir memnuniyetsizliğin yaşanmasına sebep oluyor fabrikada.
En temel sorunlardan başında kendilerine danışılmadan gerçekleşen temsilci, delege seçimleri ve seçilenlerin fabrikadaki işçilere değil şubeye, merkeze ve patrona olan sadakati geliyor.
Türk Metal Sendikasına geçerken temsilcileri sandık kurup seçmek ve seçilenlere müdahale edilmemesi yönünde özellikle söz almışlar.
“Tamam, denilmesine rağmen sonradan ‘Seçime ne gerek var canım, siz söyleyin onlar olsun’ dediler. O zaman tartıştık, ‘Böyle söz vermediniz, seçim olacak diye. Seçim yaptıramadık, atama yaptılar, o gün bu gündür aynı temsilciler ve delegeler görevde, seçim meçim de olmuyor” diyerek cicim aylarının erken bittiğini anlatıyorlar.


ÇELİK-İŞ’İ DE UNUTMUŞ DEĞİLLER

SİDER’de defalarca yapılan yürüyüşler, fabrika önünde beklemeler, çalışmama hakkının kullanılması, temsilcileri ve sendika yöneticilerini protestolar sadece bu bölgede değil ülkede sık görülmeyen eylemler. Bu mücadeleci tutum fabrikada bir kültür olarak genç kuşaklara aktarılmış.
En son durumda çalışmama hakkının kullanılması eyleminde sendikacıların, “Böyle bir hakkınız yok, çalışmazsak suçlu oluruz” gibi yönlendirmelerine rağmen bir araya gelerek haklarını savunan ve kullanan işçiler, sendika değiştirme meselesini de benzer şekilde getirisi götürüsüyle tartışabiliyor: “İyi diye bu sendikaya geldik, ilk zamanlarda sorun da olmadı ama zaten bunun en büyük sebebi, fabrikadakilerin de birlik içinde olması, öz güvenli olmasıydı sanırım. Sonra aynı tas aynı hamam… Şimdi tekrar sendika değiştirme tartışılıyor kimi zaman. Ama sendikacıları değiştirme, sendikanın demokratik olmayan, işçiye hesap vermeyen yapısını değiştirebilmek de tartışılıyor ve açıkçası kimi zaman ikincisi ağır basıyor. Bir de sendika değiştirme politik bir tercihmiş gibi algılanıyor. İşte bu milliyetçi de öbürü solcu gibi...”
Aynı patrona ait olan ve benzer sorunların yaşandığı, sendikacıların mücadeleden yana adım atmamakla eleştirildiği Sivas Demir Çelik’te bir ay önce Türk Metal’den Çelik-İş’e geçen işçilerle haberleşiyorlar. Ancak benzer tutum alacağa benzemiyorlar. Çelik-İş’in tutumunu hâlâ unutmuş değiller. (İzmir/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Bir yılda 10 bin kadın yardım istedi

SONRAKİ HABER

Gözümün Nuru

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...