16 Ekim 2013 19:21

Kaçak ocakta ölümü beklemek

Zonguldak’ta, 19 yıldır kaçak kömür ocaklarında çalışan 35 yaşındaki İsmail Eliusta, 2006 yılında mahsur kaldığı göçükten 4 saat sonra yaralı kurtuldu. 2008’de başka bir ocakta dinamit patlaması sonucu yüzü parçalanarak ağır yaralanan Eliusta, 1 yıl içinde 10’un üzerinde ameliyat geçirerek sağlığına kavuştu. 2 defa ölümden dönmesine rağmen kaçak ocakta çalışmaya devam eden Eliusta, olası 3’üncü kazadan sağ kurtulumama endişesi yaşadığını, ancak 4 çocuğuna bakabilmek için çalıştığını söyledi.

Kaçak ocakta ölümü beklemek
Paylaş

Ersin Ercan / Gürkay Gündoğan

Zonguldak’ta, 19 yıldır kaçak kömür ocaklarında çalışan 35 yaşındaki İsmail Eliusta, 2006 yılında mahsur kaldığı göçükten 4 saat sonra yaralı kurtuldu. 2008’de başka bir ocakta dinamit patlaması sonucu yüzü parçalanarak ağır yaralanan Eliusta, 1 yıl içinde 10’un üzerinde ameliyat geçirerek sağlığına kavuştu. 2 defa ölümden dönmesine rağmen kaçak ocakta çalışmaya devam eden Eliusta, olası 3’üncü kazadan sağ kurtulumama endişesi yaşadığını, ancak 4 çocuğuna bakabilmek için çalıştığını söyledi.
Madenci babanın 3 oğlundan en büyüğü İsmail Eliusta, 16 yaşında kaçak kömür ocaklarında çalışmaya başladı. 2006’da çalıştığı kaçak ocakta meydana gelen göçükte mahsur kaldı. Çalışma arkadaşlarının yaklaşık 4 saat süren göçük açma çalışması sonucu yaralı kurtarıldı. Üzerindeki toprak yığınlarına rağmen bulduğu küçük boşluk sayesinde hayatta kalmayı başaran Eliusta, hastanede 13 gün süren tedaviyle sağlığına kavuştu.
Eliusta, başka yapacak bir iş olmaması nedeniyle yine kaçak ocaklarda çalışmaya devam etti. Eliusta, ocakta ikinci kazaya Eylül 2008’de eşi 4’üncü çocuğuna hamileyken yakalandı. Eliusta, galeri açmada kullanılan dinamitin aniden patlaması sonucu ağır yaralandı. Yüzü parçalanan, vücudunun çeşitli yerlerinde yanıklar oluşan Eliusta, Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi’ndeki ilk tedavisinin ardından Ankara’ya sevk edildi. Eliusta, 1 yıl içinde 10’un üzerinde ameliyat geçirerek yeniden sağlığına kavuştu.

ASGARİ ÜCRET İÇİN

Ocakta, 2 kez ölümün kıyısından dönen İsmail Eliusta, eşi 30 yaşındaki Zeliha, çocukları 14 yaşındaki Fırat, 12 yaşındaki Yağmur, 10 yaşındaki Kezban Ceylan ve 4 yaşındaki Yaren için yeniden kaçak ocağa girerek çalışmaya devam etti. İsmail Eliusta, olası bir üçüncü kazadan sağ kurtulamama endişesi yaşadığını, ancak çocukları için çalışmak zorunda olduğunu söyledi. Her gün maden ocağına girerken korktuğunu, geçirdiği iki kazanın aklına geldiğini anlatan İsmail Eliusta, şunları söyledi:
“4 saat göçükte kaldım. Toprak gömdü beni. Ama arkadaşlar kurtardı. 13 gün hastanede yattım. Diğer kazada yüzüm parçalandı, kollarım, bacaklarım yandı. Bugüne kadar belki 15 ameliyat oldum. Bacağımdan yüzüme parça aldılar. Şimdi yine çalışıyorum. Korkuyorum ama yapacak başka bir iş yok. Korksan ne olacak? Gideceksin sonuçta. Garsonluk yapsan, alacağımız günlük 20 lira. Hiç olmazsa burada asgari ücretin biraz üzerinde alıyoruz da ev kiramızı ödeyip, çocuklarımızı okutabiliyoruz.”


KARDEŞİ MADEN OCAĞINDA ÖLDÜ

Maden işçisi kardeşi Ersan Eliusta’nın da 29 Aralık 2008’de özel bir şirkete ait maden ocağında çalışırken geçirdiği kazada hayatını kaybettiğini belirten İsmail Eliusta, şöyle dedi: “Zor da olsa yapacak bir şey yok. Ben 16 yaşımda başladım bu işe. Kaçak ocaklar diğer ocaklar gibi de değil. Çalışma şartları ağır, güvenlik önlemleri yetersiz. Buna rağmen ekmek parası için giriyoruz. Madenci 3 kardeştik. Birisi öldü. Şimdi diğer kardeşimle ben çalışmaya devam ediyoruz.”
Zeliha Eliusta ise özellikle eşi gece vardiyasında çalışırken sabaha kadar uyuyamadığını söyledi. Her an telefonda kötü bir haber alacağı endişesiyle yaşadığını anlatan Zeliha Eliusta, “Çok korkuyorum. Bir şey olacak, telefon çalacak diye uyuyamıyorum. Ben çalışmasına karşıyım. Ama sigortalı bir iş bulamıyoruz. Ben de iş başvurularında bulundum. Ama çocuklarım olduğu için iş vermediler” dedi. (Zonguldak/DHA)

ÖNCEKİ HABER

Direnişe bayram geldi

SONRAKİ HABER

Kamu binasına \'Taksim\' işgali

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...