17 Ekim 2013 06:00

Tekstil fabrikaları toplama kampı gibi

Tekstil fabrikaları toplama kampı gibi

Tekstil fabrikaları toplama kampı gibi
Paylaş

Helin Gündüz

Merhaba evrensel okurları. Ben Sular İdaresi semtinde bir tekstil fabrikasında çalışmaktayım. Haftanın üç günü sabah 8.30 dan akşam 10’a kadar zorunlu mesaiye kalıyoruz. Cumartesileri dörde kadar mesailere kalıyoruz. Bir ay boyunca bu kadar çok mesaiye kalıyoruz aldığımız mesai ücreti 300 TL’yi geçmiyor. İki ay öncesinde dört pazar mesaiye kaldığımızda maaşımızdan 500 TL fazla aldık. Mesai ücretlerimizi %50 üzerinden bile  alamıyoruz.
Bir saat işimiz olduğunda işe gitmediğimizde o saatimizin ücretini kesiyorlar. İşyerinde iş saatinde telefonla konuşmak yasak. İş saatin de müzik dinlemek, iş arkadaşlarımızla konuşmak yasak. Molalardan bir saat sonra ancak tuvalete  gidebiliyoruz ve su içebiliyoruz. Tuvalette biraz fazla kaldığımızda ya patron gelip uyarıyor ya da ustabaşına söylüyor o gelip bizi uyarıyor. Sigortamız aldığımız ücret üzerinden yatırılmıyor. Asgari ücret üzerinden yatırıyorlar.
Patronumuzun akrabası olan müdürümüz geçtiğimiz günlerde fabrikada çalışan bütün işçilerle  iş saatinde çalıştığımız alana gelerek bizlerle toplantı yaptı. Toplantı da maliye memurları gelecek diye bize küçük küçük kağıtlar veriyorlardı. Sigortalı olmayanları maliyeciler geldiğinde dışarı çıkaracaklarını söylediler. Eğer haberleri olmadan gelirlerse o zaman sigortasız işçiler yeni işe başladıklarını söylemelerini istedi. Çalşan bir abla 15 yıldır bu işyerinde çaılşıyor. Ancak 10 yıldır sigortalı çalışıyor gözüküyor. Biz zorunlu mesaiye bırakılıyoruz. Ancak müdürümüz fazla mesaiye kalmadığımızı söylememizi istedi. “Çelişkili cevaplar vermeyin.Hem size hem de bize ceza keserler” diye bizi uyardı müdürümüz.
Bu durum beni çok rahatsız etti. Bu sorunlarımızı ancak işyerindeki bütün arkadaşlarla birlikte mücadele ederek değiştirebiliriz. Ancak ben  bizim işyerinde işçilerin birlikte hareket edeceğine inanmıyorum. Herkes kendi halinde bütün yaşananlara sesiz kalıyorlar. En fazla benim gibi sinirlenmekten başka bir şey yapacak mecalleri yok.
Arkadaşlarımız ile çay molasında kıdem tazminatını konuşuyorduk. Hükümetin kıdam tazminatını kaldıracağı üzerinden sohbet ediyorduk.Hiç de umrunda değil bir çoğunun. Bir çok arkadaşım  işsiz kalma korkusu ile herşeye boyun eğip sesiz kalıyorlar.

ÖNCEKİ HABER

Depremzedenin çocuğuna bayram yok

SONRAKİ HABER

Cezaevinde hak ihlalleri bitmiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...