Ne kadar gençtiler, ne kadar çok öldüler
Dün, Haluk Tamdoğan(22), Ekrem Ekşi(25)...Dünün listesi uzun, saymayayım şimdi, Erdal, Sinan, Ahmet… Yüzlerce, binlerce hep 20’sinde, 25’inde kalacak yoldaşlarımız, yol arkadaşlarımız.Gülümseyişleri “zamanda” asılı kalmış, …Ekrem in fotoğraflarındaki gibi..
Ayhan Serdar
Dün, Haluk Tamdoğan(22), Ekrem Ekşi(25)...
Dünün listesi uzun, saymayayım şimdi, Erdal, Sinan, Ahmet… Yüzlerce, binlerce hep 20’sinde, 25’inde kalacak yoldaşlarımız, yol arkadaşlarımız.
Gülümseyişleri “zamanda” asılı kalmış, …Ekrem in fotoğraflarındaki gibi..
Bugün,
Mehmet Ayvalıtaş (20)
Ethem Sarısülük (27)
Ali İsmail Korkmaz (19)
Abdullah Cömert (22)
Ahmet Atakan (22)
Ve en son Hasan Ferit Gedik (19)
Bugünün listesi de kabaracak sanki… Kaygılanmaktan öte bir gerçeğe dönüşüyor bu durum, baş edemedikleri anda “terör “ilk silahları... sonrasında yalan dolan... Çünkü muktedir “Demirel” leşti önce. şimdi “evren”leşiyor.
Peki “bazılarının” çok ürktüğü o günlere mi döneceğiz (68-80),hani “sokağa bile çıkamıyorlardı, okullara gidemiyorlardı” her gün “olay” vardı,”huzur”ları kaçmıştı. “Tüp” kuyrukları” falan, falan... Evet, o günlere döneceğiz, zaten döndük. De “sizin “ semtinize pek uğramadı şimdiye kadar. Yine gençlerimizi kaybetmeye başladık, dün sağ-sol diye bölünmüştü size göre. Bugün yüzde 50-50 bölündü. Yine kuyruklar var, emekli maaş kuyruğu, son zamanlarda metrobüs duraklarında binlerce kişilik (gerçekten) kalabalıklar... Yine işsizlik hem de bu defa “nitelikli” işsizlik.. diplomalı, “master” lı. “Yüksek” öğretime bulduğunuz “her ile üniversite” çözümünün doğurduğu “mezun olan nitelikli gençlerin” İşsizlik ve “gelecek”sizlik sorunu... Öyleyse Ekrem Ekşi Ethem Sarısülük’tür, Haluk Abdullah Cömert’tir. Ethem Ekrem’dir, Abdo Haluk’tur. Ethem, en önde cesareti ve militanlığıyla Ekrem’dir, Ali İsmail “romantik” devrimciliğiyle Ekrem’dir, Abdo günlerce uyumadan barikatlardaki fedakarlığıyla Haluk’tur.
Yani kısacası Ekrem Ethem’dir, Ethem de Ekrem...
Muktedirler birbirine benzer, döner, “İslamcı” dan önce “Demirel” olur, sonra “Evren”leşir..
Bizim gençlerimiz de Ekrem iken Ethem olur.Ama her şey birebir tekrarlanmaz tarihte. Tekrarlanır ama bir üst “seviyede, başka bir nitelikte. Endişelensinler, korksunlar, evet “eski” günler geliyor. Bu sefer gençlerin yanına “ay sonunu getiremeyen” çalışanların çaresizliğini de saflarına katarak, sınır boylarında ölen çocukların,
İnsanların “ahını” da yanına alarak,”sosyal yardım” adına dilenci haline getirilen yoksulların ayaklar altına aldıkları “onur”larını yeniden yerden kaldırarak, güney doğudan esen rüzgarı da arkasına alarak. Eski günler geliyor… yeni insanlarla, yeni özlemlerle, yeni umutlarla... Gelenek ile gelecek birleşiyor, birleşmeli, “kendimiz” dahil her şeyle hesaplaşmalıyız. Üzerimizdeki toprağı attık, şimdi muktedirlere savurmanın zamanıdır o toprağı.
........
O artık “bizim” değil “gezi”nin neşesidir, kahkahasıdır, romantiğidir. “direnci”dir, “inancı”dır... “Yeni” ye “eski” nin bütün güzel ve iyi yanlarını taşır.
Ekrem ve “gezi” , Ekrem ve “devrim” ne çok hak etmiştir birlikte anılmayı…