25 Eylül 2013 21:37

Skhudas Xalkepeşi Cumaloba

Barış İçin Gençlik Dayanışması olarak ‘Gezi’den Lice’ye Gençler Barışa Köprü Oluyor’ şiarı ile çıktık yola. İstanbul’dan başlayan yolcululukta çeşitli ziyaretlerimiz oldu. Hatay’ın ardından durağımız Amed’di.

Skhudas Xalkepeşi Cumaloba
Paylaş

Barış İçin Gençlik Dayanışması olarak ‘Gezi’den Lice’ye Gençler Barışa Köprü Oluyor’ şiarı ile çıktık yola. İstanbul’dan başlayan yolcululukta çeşitli ziyaretlerimiz oldu. Hatay’ın ardından durağımız Amed’di.

Çerkeslerden LGBT bireylere, farklı kimlik ve siyasetlerden oluşan Dayanışma ile Amed’de bir dizi ziyarette bulunduk. İlk ziyaretimiz Demokratik Toplum Kongresi (DTK) merkezine oldu. DTK yürütücüleri ile sohbet ettik. HDP’nin Türkiye’nin bütün mağdurlarını ve muhalif siyasetlerini kucaklayan yapısını konuştuk. Ardından Mezopotamya Gençlik Araştırmaları Merkezi’nde Amed’li gençler ile buluştuk. Gezi direnişinden barış sürecine, Çerkeslerden Kürtlere, gençlerin özgürlük, eşitlik, kardeşlik mücadelesinde oynadığı rolü konuştuk.

BU İLK DEĞİL AMA SON OLSUN

Ardından kalekol inşaatı protestosunda katledilen Medeni Yıldırım’ın ailesini ziyaret ettik. Aile ile birlikte Yıldırım’ın vurulduğu jandarma karakoluna gittik. Oradan sonra da Ceylan Önkol’un ailesi ile tanıştık, dertleştik.

Doğu Karadenizli bir Laz olarak, bütün bu ziyaretler zaten içimde taşıdığım birçok duygunun yoğunlaşmasına neden oldu. DTK’de Laz kültür/kimlik mücadelesinden bahsederken çok heyecanlıydım. Gençlerle sohbet etmek, içimdeki direngen ruhu daha güçlü kıldı.

Medeni Yıldırım’ın aile ziyareti hüzün doluydu, vakur bir anne bizi bağrına bastı. Küçük kardeşi Mustafa, abisinin vurulduğu sırada camı kırılmış telefonunu gösterdi bize. Yıldırım’ın vurulduğu kalekol inşaatının hemen arkasındaki tepeye kurulu başka bir karakol daha var. İnsanlar bu iki karakoldan birden taranmış. Köylüler olay anını sadece anlatmadı, adeta yaşattı bizlere… Bu ilk değil ama son olsun diyorlar.

KÜRT KİMLİKLERİ İLE DAVET EDEMEMEK...

Konuştuğumuz herkesin ve tabi benim de, barış süreci diye adlandırılan son gelişmelerden anladığı sadece silahların susması değildi. Belki birinci şartı buydu ama asla sadece bu değildi.

Silahların susmasının ardından Kürtler; demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmayı Mezopotamya’da inşa edecekler. Ve bu bütün dünya uluslarına ilham ve esin kaynağı olacak. Kürtlerle aynı asimilasyoncu devletin mağduru bir Laz olarak, ben çok şey öğrendim diyebilirim. Amed’den unutulmaz anılar ve tanışıklıklarla ayrıldım. Herkes bu tür tanıma ve anlama çabalarının sürekli kılınmasını istiyordu. Gençler toplumsal barışa köprü olmaya devam edecek.

Ben, Kürdistan’da, Laz kimliğimle çok sıcakkanlı ve sevecenlikle karşılandım. Onları Kürt kimlikleri ile Karedeniz’e davet edememek ise bir utanç olarak kaldı içimde…

Bütün Gezi süreci boyunca dilimizden düşmeyen bir slogan ile bitirmek isterim yazıyı:

Skhudas Xalkepeşi Cumaloba

Biji Biratiya Gelan.


BİR KARAKOL BİR TAZİYE EVİ

Ceylan Önkol’un ailesinin evine giderken farkettim ki; neredeyse her köyde bir karakol, bir taziye evi var. Yavrusunun parçalanmış bedenini yerden ve ağaç dallarından eteğine toplamış bir ana oturuyordu tam yanımda, bol bol yutkundum. Kurduğumuz gençlik dayanışmasının içinde farklı milletlerden gençler olduğunu, benim de Laz olduğumu ve acılarını hissetmek için Kürt olmaya gerek olmadığını söyledim.

*Lazca ‘Yaşasın Halkların Kardeşliği’.

ÖNCEKİ HABER

Açılın ben öğrenciyim

SONRAKİ HABER

İhlal bahane misilleme şahane

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...