Eğitimde şer üçgeni

Metin Akarsu

Milli Eğitim Bakanı (MEB) Nabi Avcı, dershanelere 2014’ten itibaren MEB ruhsatı verilmeyeceğini söyledi. Bir televizyon kanalına konuşan Avcı, “2014-2015 öğretim yılından itibaren dershane, Milli Eğitim sistemi içerisinde olmayacak. Bu piyasada MEB’in onaylamadığı, ruhsat vermediği ve denetlemediği kurumlara itibar edilmez” dedi.

Özel okul olmayı kabul eden dershanelere ise 3 yıl süre verileceğini belirten Avcı, “Geçiş sürecinde esneklikler sağlanacak. Farazi söylüyorum, 100 metrekare bahçe şartı varsa 3 yıl için 70’e de razı olacağız ama 3 yıl sonra o şartı sağlaması beklenecek. Teşvik edeceğiz. Kapatacağız, yasada olmayacak. 2014-2015 eğitim sistemi içinde dershaneler olmayacak” diye konuştu.

KARAR YETERLİ DEĞİL

Bakan Avcı’nın bu açıklamalarına eğitim uzmanlarının tepkisi ise sert oldu. Liseye geçebilmek için yapılan Seviye Belirleme Sınavı (SBS) sayısının daha bir ay önce 12’ye çıkartıldığını hatırlatan eğitim uzmanları sonuçları şöyle özetliyor:
* Sınavlar kaldırılmadığı için merdiven altı, kaçak dershanelere türeyecek
* Başta Gülen Cemaati olmak üzere cemaatlerin ‘dershane tekeli’ haline gelen kurumları özel okula dönüşecek, bu karardan en çok onlar yararlanacak.  
* Kamusal eğitim alanı daraltılacak, piyasa koşulları eğitim alanında daha fazla yayılacak.
* Öğrenciler meslek lisesi, imam hatip ya da özel okulları tercih etmeye zorlanacak.

DERSHANELER  SİSTEMİN ÜRETTİĞİ KANSER HÜCRELERİ

Prof. Dr. Rıfat Okçabol
(Boğaziçi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri):
“Türkiye tarihine bakın her sınav ülkedeki dershane talebini arttırmıştır. Hükümet yılda bir kez yapılan SBS sınavının sayısını 12’ye çıkardı. Eğer gerçekten dershaneleri kapatmak gibi bir niyetleri olsa sınavları azaltırlar. Bugün Türkiye’de 100 binden fazla öğretmen açığı var fakat devlet bütçe yok bahanesi ile atama yapmıyor. Öbür yandan ise dershanelere, özel okula dönüşürseniz sizi teşvik ederim diyebiliyor. Çünkü AKP Hükümetinin bir yanı eğitimde gericileşme ise diğer yanı da piyasalaşmadır. Bu öyle bir piyasa mantığı ki ana dilinde eğitimi bile ‘Paran varsa git özel okulda karşılığını vererek öğren’ diyebiliyor. Bu uygulama da, öğrencileri özel okullara yönlendirmekten başka bir işlev görmez. Sınavı kazanamayan öğrenci ne yapacak ya meslek lisesine ya imam hatipe ya da parası varsa özel okula gidecek. Dershaneler adeta bir kanser hücresi. Ve bu kanser hücresini sistem üretiyor. Bu sistem ile dershaneler kaçak hale dönüşür fakat bitmez.”

‘KAMU EĞİTİMİ DARALIYOR ÖZEL OKUL TEŞVİK EDİLİYOR’

Erkan Aydoğanoğlu
(Eğitim Sen uzmanı) :
“Uygulama tamamen göz boyamaya yönelik bir uygulama. Çünkü hükümetin dershanelerin kaldırılacağına dair açıklamaları olmuştu ve bunu başaramadı, o yüzden böyle bir uygulamaya gidiliyor. Dershane mesele değil bir sonuç. Siz dershaneleri yaratan sınav ve eğitim sistemini değiştirmezseniz bütün dershaneleri yıksanız da bir sonuç elde edemezsiniz. Yeni sistem ile birlikte SBS (Seviye Belirleme Sınavı) sınavları yılda 12 kere yapılacak. Siz böyle bir sistemde dershaneleri kapatıyorum, ruhsat vermiyorum deseniz de dershaneler merdiven altına döner ve çalışmaya devam eder. Bu uygulama aynı zamanda cemaatlerin de işine yarayacak bir uygulama. Bugün Türkiye’de 263 dershane özel okula dönüşmek için çalışma yapıyor. Bunların çoğu da cemaatin dershaneleri. Çünkü özel okula dönüşebilecek kapasitede olanlar cemaatin dershaneleri. Bu sistem kamusal eğitimi daraltan ve eğitimde piyasa koşullarını daha da yaygınlaştırmak isteyen bir uygulama. Bugün halihazırda özel okullar teşvik ediliyor. Özel okullar, elektrik ve su parasını devlet okullarından daha az ödüyor. Ya da örneğin veliler özel okullara yaptıkları harcamaları vergiden düşebiliyorlar. Bunların hepsi özel okullara yapılan teşvikler. Ve bu sistem ile örneğin bugün meslek liseleri için öğrenci başına yapılan ve 5 bin liraya kadar çıkan teşvikleri yarın özel okullar için de görebiliriz.”

‘YÜZDE 95'İ DEVAM EDER’

Ünsal Yıldız
(Eğitim Sen Genel Başkanı): Eğitim sistemini elemeci ve sınav odaklı olmaktan çıkartırsanız dershaneleri dolaylı olarak kaldırmış olursunuz zaten. Bakan'ın yaptığı açıklama sene başında yaptığı açıklama ile çelişmiyor. İçinde bulunduğumuz mantıkla bir dershane adını değiştirip eğitim merkezi yaptığında sorun kalmamış olacak. Bugün 4900 dershaneden sadece yüzde 5'i özel okul olmaya uygun. Geriye kalan yüzde 95'in olduğu gibi devam edeceğini düşünüyorum. Hükümet dershaneleri halkın önüne atarak kendi politikalarını aklamaya çalışıyor.  (İstanbul/EVRENSEL)