Yatağan direnişine köylülerden destek

Korkmaz Tedik

Yatağan, Kemerköy ve Yeniköy Termik Santralleri ve kömür işletmelerinin özelleştirilmesine karşı  mücadelede, 140 maden ve santral işçilerine bir destek de köylülerden geldi. Geçtiğimiz hafta traktörleri ile desteğe gelen Eskihisar köyünden sonra, önceki günde Yeşilbağcılar köylüleri direniş çadırına bir ziyaret gerçekleştirdi.  

Yıllar önce santral ve kömür ocaklarının kurulduğu arsaları, inşaata başlamak üzere istimlak edilerek ellerinden alınan Yeşilbağcılar köyünden gelen yaşlı dede ve nineler, özelleştirme kararına tepki gösterdi.  Termik santralin kurulması sırasında arsalarından, tarlalarından, evlerinden olan köylülerin her biri bir yere dağılmak zorunda kalmış. Var olan ürünleri de santralin gazından kaynaklı satılamamış. Elde kalan tek şeyin buradaki santral olduğunu söyleyen köylüler mağdur olduklarını belirterek özelleştirmenin durdurulmasını istiyor.

SANTRAL İÇİN TOPRAKLARIMIZI ALDILAR

73 yaşındaki Zühra Çamur “Burada kömür var, santral kuracağız” diyerek ellerindeki toprakların beş kuruşa alındığını söyleyerek, “Tarlamızı bahçemizi sattık, elimizde bir şey kalmadı ama aldığımız para da bir şeye yaramadı. Bu kadar malımızı feda ettik santral için, şimdi onu da satacaklarmış. Onun için desteğe geldik” dedi.

76 yaşındaki Ethem Çamur üç ev yerinin alnıdığını söylerek “Verdikleri parayla yerine bir ev bile alamadık. Üstüne köyümüz dağıldı. Şimdi yıllarca beraber yaşadığımız köyümüz iki parçaya ayrıldı. TOKİ ve Dağdibi diye. Her şeyimizi buraya verdik. Burası da giderse bir şeyimiz kalmayacak” diye konuştu.

76 yaşındaki Mehmet Uzakgiden ise santral kurulsun diye maldan mülkten olduklarını vurgulayarak şöyle konuştu; “Şimdi burayı zenginlere satacaklarmış. Çocuklarımız işe girecek diye her şeyden vazgeçtik, şimdi çocuklarımızın geleceği de olmayacak. Özelleştirilmesini istemiyoruz”

BURAYI SATTIRMAYACAĞIZ

“Zeytinlerimiz, tarlalarımız gitti. Gelin olduğumuz evler, anılarımız hep burası için feda oldu” diyen 58 yaşındaki Aynur Kolcu “Çoluk çocuğumuz zaten işsiz. O zaman çocuklarımız işe girsin diye verdik buraları, şimdi onlar işten çıkarılırsa ne yaparız. Burayı sattırmayacağız” diye tepki gösterdi.

Zamanında çok varlığının olduğunu ama altmış dönüm yerinin yok pahasına elinden alındığını dile getiren 80 yaşındaki İsmail Karakaş, “Dört katlı evim gitti. Aldığımız paranın bir kısmını da maliye elimizden aldı. Yaşımdan başımdan utandım, gidip bir yere şikayet de etmedim. İstimlak dışında kalan tarlalarım var, onlarında ne izi belli ne yolu, gitmeye korkuyorum, geri dönemem diye. Biraz malım var diye oğlumu burada işe sokmadım ama şimdi her şeyim gitti, torunum işsiz. Her yönü ile mağdur olduk” diye konuştu.

İNSANLARIN GELECEK KAYGISI VAR

Hulusi Akkanat (Okan Üniversitesi, öğretim görevlisi): Ben bu köyün damadıyım, uzun yıllardır burayı takip ediyorum. Konu özelleştirme olunca köylülerde ilk olarak ekonomik mağduriyetlerini anlatıyor. Ancak daha büyük bir sorun var. 700 yıllık köyleri şu anda dağılmış durumda. Bu insanlarda gelecek korkusu var, çocuklarının, torunlarının geleceğinde endişeliler. Köylü olmalarına rağmen, üretim yapamıyorlar. Tarla yok ellerinde, tarla olsa bile sular kurudu. Burada kalan tek kaynak bu santral ve kömür ocakları.

SANTRAL YÖRENİN HER ŞEYİ

Tevfik Çine (TKİ işçisi): Burada TKİ’de çalışıyorum. Aynı zamanda Yeşilbağcılar köyündenim. Burası yapılacak diye bizim de iki katlı evimizi aldılar 54 bin liraya, yerine tek katlı evi 74 bine sattılar. Etrafını yapalım çevirelim diye de bir sürü para gitti. Şimdi işsiz kalsam bu kredileri bile ödeyemem. Bu işletme bu yörenin her şeyi. (Yatağan/EVRENSEL)