Cami-cemevi projesi asimilasyon politikasıdır

Fethullah Gülen cemaati ile Cem Vakfı tarafından ortaklaşa yapılan “Cami-Cemevi” projesi tartışmaları sürerken İstanbul’da Alevilerin yoğun olarak yaşadığı yerlerden olan Nurtepe ve Güzeltepe Mahallesi’nde mahalle sakinleri ile bu konuyu konuştuk. Konuştuğumuz alevi ve sünni vatandaşların geneli bu projenin samimiyetine inanmazken, alevi vatandaşlar bunun yeni bir asimilasyon politikası olduğunu düşünüyor.

‘AKP GELDİĞİ GÜNDEN BİZLERİ YOK SAYDI’

Dersimliler Dernekleri Federasyonu Başkanı Cemal Yücel’e Nurtepe’de oturan dernek üyelerinin ve kendisinin proje ile ilgili düşüncelerini sorduğumuzda, cami-cemevi projesinin Aleviler üzerindeki asimilasyon politikalarının AKP Hükümeti üzerinden de sürdürdüğünün bir göstergesidir diyor. Yücel, “AKP geldiği günden bu yana biz Alevileri ve inançlarımızı yok saydı. Bir Başbakan ülkesinde azımsanmayacak çoğunluktaki bir inanç şekline nasıl “Alevilik diye bir inanç yoktur” diyerek grupçu yaklaşabilir. Bir taraftan “Benim alevi vatandaşlarım” deyip alevi açılımı yapıyor. Üzerinden çok geçmeden “Alevilik diye bir inanç yoktur” diyor. Şimdi de cami-cem evi projesi ile Alevileri Sünnileştirmek ve seçimlerde Alevilerden oy almak için hamle yapmaya çalışıyor. Biz Aleviler bu oyunlara gelmedik ve gelmeyeceğiz. Bizi temsil ettiğini söyleyen Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan bizlerin temsilcisi değildir” diyerek düşüncelerini ifade etti.

‘BU PROJE AKP’NİN SEÇİM YATIRIMIDIR’

Güzeltepe Mahallesi’nde cami derneğinin başkanlığını yapan Hulusi Avşar, “Bu mahallede iki inanca da mensup insanlar var. Biz yıllardır iki inanca mensup olan insanlar olarak komşuluk ilişkileri kuvvetli olan insanlarız. Ben cemevine de gidiyorum. Cemlere gidiyorum. Bu iki inanç arasında bir problem yok. Ancak hem aleviler hem de Sünniler bu projeye sıcak bakmıyorlar. İki farklı inancın yan yana olmasını doğru bulmuyorlar. Ben AKP’nin bu projesini bir seçim yatırımı olarak görüyorum. Bu projenin Fethullah Gülen’in projesi olduğunu düşünüyorum. Fetullah Gülen Amerika’nın adamıdır. AKP’nin bu projesini desteklemiyorum” dedi.

‘BİZ ALEVİLERİ KANDIRMAYA ÇALIŞIYOR’

Kağıthane Nurtepe Cemevi dedesi Zeynel Şahan projenin tamamen Fettullah Gülen’e ait olduğunu ve AKP aracılığı ile biz Alevileri asimile ederek sünnileştirmeye çalıştıklarını söylüyor. Şahan, “İsteklerine ve taleplerine kulak vermeden hoşgörü politikası yaklaşımını aleviler yemedi. Yıllardır azınlık olarak görülen biz Alevilerin inanç yerleri olan cem evlerini “cümbüş yerleri” olarak gören bir Başbakan sonrasında Alevi açılımı ile Alevilerden oy almaya çalıştı. Şimdi de bu projesi ile bizleri kandırmaya çalışmakta. Bizler hiçbir zaman inançlarımızın ve inanç önderlerimiz olan dedelerin devlet himayesi altında olmasını istemedik. Osmanlıdan bu yana inançlarımızı gizlice yaşayıp cemevi imkanına sahip olmamız alevi halkının kazanmış olduğu bir mücadeledir. Camilerin devlet tarafından yapılıp diyanete bağlı olması fetvaların hükümet tarafından belirlemesi ve ekonomik bütün ihtiyaçlarının devlet tarafından karşılanması inanç özgürlüğünü ortadan kaldırıyor. Cami cem evi projesi ile bizleri Sünnileştirmek istiyorlar” dedi. Nurtepe’de esnaflık yapan Hayriye Yıldız cami-cemevine karşı olduğunu söyleyerek: “Ben Sünni biri olarak Aleviler ile yan yana ibadet etmek istemiyorum. Çünki bizlerin inanç farklılıkları var” Diyor.

İNAÇLAR YOK SAYILIRKEN HOŞGÖRÜ NASIL OLACAK?

17 yıldır Nurtepe de esnaflık yapan Özlem Kılıçoğlu sözlerine önce kendisinin yaşadıkları ile başladı “Ben uzun yıllar alevi olduğumu saklamak zorunda kaldım. Dükkanımız caminin hemen altında iki yıl öncesine kadar alevi olduğumu sakladım. Bütün müşterilerim Sünni inancına mensuplardı. Sakladığım yıllar işlerim çok iyi idi. Müşterilerimle aram çok iyi idi. Ancak Alevi olduğumu öğrendiklerinde her şey farklılaştı. İnançlar bir arada yok sayılırken nasıl hoşgörü olacak. Cami-cemevi projesine kesinlikle karşıyım” diye belirtti.

‘HER İKİ TARAFTA BU PROJEYE KARŞI’

Güzeltepe’de esnaflık yapan İlyas Balcı’ya hükümetin bu projesini nasıl değerlendirdiğini sorduğumuzda şunları ifade etti:  “Ben Sünniyim. Bu mahallede yaşayan müşterilerimin bir kısmı Sünni, büyük bir bölümü alevi, iki tarafta bu projeye karşı çıkıyorlar Ama ben karşı değilim. Bizim ülkemizde farklı inanç ve kültürler düşmanlıkla karşılanıyor. Bunun ortadan kalkması için iyi bir proje olabilir. Ancak bizim halkımız buna ne kadar hazır bu asıl tartışılması gereken. Birde AKP Hükümetinin derdi ne inançların kardeşliğini mi sağlamak yoksa seçim yatırımı mı? Önemli olan bu. İnsanların inançları üzerinden prim yapmaya çalışıyor olabilir.”

‘AÇILIMLAR DEMOKRASİ SORUNUNU ÇÖZMÜYOR’

Konuştuğumuz bir başka kişi de Muş Vartolular Derneği Eyüp Kağıthane Şubeleri Başkanı Oktay Aslan. Aslan “Muş’un Varto ilçesinde yaşayanların büyük bir bölümü Alevilik inancına mensup. Bir bölümü ise Şafi Kürtleri oluşturuyor. İki kesimde bu zamana kadar gelen bütün hükümetler tarafından asimilasyona maruz kalmışlar. Biri inançlarından biri ise kimliğinden beri hep horlanmış ve dışlanmış. Bu nedenle iki tarafta AKP’nin iktidar olduğu zaman zarfından bu yana kendilerine yönelik bir iyileştirme ve hakları için bir adım attığına şahit olmadılar. Bu nedenle bu projeye pek sıcak bakmamaktalar. AKP Hükümeti bu projesi ile asimilasyon politikalarını devam ettirmekte. Ne alevi açılımı ne de Kürt açılımı ile demokrasi sorununu çözmeye çalışmıyor. Aksine bu yaklaşımı ile hem Kürt hem de alevi vatandaşlarımızı kandırarak seçim yatırımı yapmaya çalışmaktadır. Biz Dernek olarak üyelerimizi aydınlatmak için çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Ve AKP’nin asimilasyon politikalarına kanmıyoruz” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)