Termik santral işgalci duruma düştü

Erzin, Burnaz Mevkiinde Egemer Elektrik Üretim A.Ş. tarafından yapılması planlanan “Erzin Doğalgaz Kombine Çevrim Santrali” projesi hakkında Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu bulunmasına ilişkin 07.05.2010 gün ve 1894 sayılı işlemin iptali amacıyla Hatay İdare Mahkemesinin 2011/522 E. Sayılı dosyasından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aleyhine işlemin iptali davası açılmıştır. Hatay İdare Mahkemesinin 2011/522 E. Sayılı dosyasından talebimiz üzerine 2577 sayılı kanunun 27. Maddesi gereğince 17.06.2013 tarihinde YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA karar verilmiştir.
Mahkeme kararı Temmuz 2013 tarihinde davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığına tebliğ edilmesine rağmen yürütmeyi durdurma kararına konu Egemer Elektirik Üretim A.Ş. tarafından inşaatı devam eden Erzin Doğalgaz Kombine Çevrim Santrali hakkında hiçbir işlem yapılmamıştır. Termik santral inşaatının dayanağı olan  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu bulunmasına ilişkin 07.05.2010 gün ve 1894 sayılı ÇED olumlu kararının yürütmesinin durdurulması üzerine inşaatın devam etmesi yasal olarak mümkün değildir.  
İnşaatın durdurulması amacıyla yaptığımız başvuru üzerine Erzin Kaymakamlığı aracılığıyla Hatay Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından ve 26.07.2013 tarihli 6998 sayılı cevabi yazıda Yürütmeyi durdurma kararı yok sayılmış inşaatın devam ettiği belirtilmiştir. Hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hemde bu bakanlığın Hatay ilindeki temsilcisi olan Çevre ve Şehircilik il müdürlüğü yetkilileri TCK 257 v.d. maddeleri uyarınca suç işlemişlerdir. Mahkeme tarafından yürütmenin durulması kararı tebliğ edilmesine ve tarafımızdan ayrıca yazılı başvuru yapılmasına rağmen kararı yok sayarak yargı kararlarının hukuksal etkisinin yok saymayı amaçladıkları açıktır.               
Anayasa’nın 138. maddesinin dördüncü fıkrasında, “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” denilmektedir. Bu hükme göre, kamu görevlileri de mahkeme kararlarını yerine getirmek zorunda olup, bu konuda seçim hakları bulunmamaktadır.
Yargı kararını uygulamayan kamu görevlisinin hukuki sorumluluğunun yanında cezai sorumluluğu da söz konusudur. Zira YCGK. 1978/303 sayılı kararında, yürütme organı ve idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda bulunmasına ilişkin Anayasa buyruğunu anılan organlara takdir hakkı tanımadan buyurmasını bir görev olarak yüklediğini bu görevin yerine getirilmemesinde ihmal gösterilmesi derece derece görevi savsaklamak ve görevi kötüye kullanmak suçlarını oluşturacağını hükme bağlamıştır. Aynı şekilde yargı kararını uygulamayan kamu görevlisinin bu eyleminin görevi kötüye kullanma suçu oluşturduğunu Danıştay 2. Dairesi 1965/2884E ve 1966/1203K sayılı kararında kabul etmiştir. Yargı kararlarına uyma görevi, bütün memurlara yüklenilen özel bir görev olup, memurun bu görevi yerine getirmemesi ve kişilere zarar vermesi halinde Türk Ceza Kanununun 257. maddesinde ve diğer maddelerde belirtilen suçlar oluşacaktır.
İdarenin hukuka uygun hareket etmesini sağlamada en etkili araç olan yargı mercilerince verilen kararların idare tarafından uygulanması zorunluluğu, hukuk devleti anlayışının bir gereğidir.
Diğer yandan Termik Santrali üretim tesisi ile ilgili olarak Turunçlu Köyü mevkiinde bazı parseller Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararı ile acele kamulaştırmalar yapılıp bazı taşınmazlara el konulmuştu. Parsellerine el konulan hak sahibi vatandaşlar Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararını iptali istemi ile Danıştay 6. Dairesine İPTAL davası açmışlardı. Danıştay, 2011/ 7828 Esas- 2013/ 4308 Karar No ile 19.06.2013 tarihinde “ Bakanlar Kurulu Kararında konu yönünden bir sınırlama getirilmeyerek ve uygulama açısından da süreklilik gösterecek şekilde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca yapılacak tüm kamulaştırma işlemlerinde acele kamulaştırma hükümlerinin uygulanmasına karar verilerek genel nitelikte bir karar alınması hukuken mümkün olmadığından, alınan Bakanlar Kurulu kararına dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmaktadır.” Şeklinde karar vermiştir.  Yani yapılan acele kamulaştırma hukuka uygun değildir, yapılan acele kamulaştırmayı iptal etmiştir. Söz konusu parsellerde inşaatın dayanağı olan kamulaştırma kararı iptal olunca Termik Santral işgalci statüsüne girmiş bulunmaktadır.

*Erzin Termik Santral Karşıtı Platformun gönüllü avukatı