28 Mayıs 2011 12:46

15 Temmuzda da Fethiye’deyiz!

FETHİYE davasında mahkeme sanıkların tutuklu yargılanması talebini reddetti. Davanın bir sonraki duruşması 15 Temmuzda görülecek.Fethiye Gebeler Kaplıcası’nda 4 yıl önce 8 kişinin toplu tecavüzüne uğrayan kadının hukuk mücadelesi sonucunda açılan davada önceki gün görülen duruşma yine kadınların takibindeydi

Paylaş

Fethiye Gebeler Kaplıcası’nda 4 yıl önce 8 kişinin toplu tecavüzüne uğrayan kadının hukuk mücadelesi sonucunda açılan davada önceki gün görülen duruşma yine kadınların takibindeydi. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Muğla, Bodrum, Fethiye, Denizli’den gelerek sabah erken saatlerde Fethiye Adliyesi önünde buluşan kadınların talebi tecavüz sanıklarının tutuklanması ve baro yöneticilerinin sanık avukatlığından çekilmesiydi.

TANIKLAR DİNLENDİ

Kapalı görülen duruşmada tecavüze uğrayan kadının başvuru yaptığı Mor Çatı, psikiyatr ve jinekolog, avukatların ve hakimin sorularını yanıtladı. Duruşmada ifadesi alınan bir diğer kişi ise tecavüze uğrayan kadının annesiydi. Bir önceki duruşmada sanık avukatları tecavüze maruz kalan kadının “Parçalanmış aile çocuğu olduğunu”, bu nedenle “Psikolojik durumunun iyi olmadığını” ileri sürülerek annenin ailenin durumuna dair delil sunması için duruşmaya getirilmesini istemişlerdi.

Duruşma sonunda sanıkların tutuklu yargılanması reddedilirken, bir sonraki duruşma 15 Temmuza ertelendi.

Adliye önünde bir açıklama yapan Avukat Cevriye Aydın, ek delillerin toplanmasına devam edileceğini söyledi. Davaya, müdahillikleri kabul edilmediği için, gözlemci olarak katılan KESK Genel Başkanı Döndü Taka Çınar “Bizim görevimiz dayanışmayı büyütmek ve kadına yönelik şiddetin son bulduğu güne kadar mücadeleyi sürdürmek olacak. Davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz” dedi. Kadınlar, “15 Temmuzda Fethiye’deyiz” sloganını attılar.
Açıklama yapılırken arka kapıdan çıkarılan tecavüz sanıklarını protesto etmek isteyen kadınlar polis engeliyle karşılaştı. (Fethiye/EVRENSEL)

KADIN PLATFORMLARI ADALET iSTiYOR

Hilal Mercan (Ankara): Tecavüze uğrayan arkadaşımızın “Parçalanmış aile çocuğu” olarak itham edilmesi, kadınlara “Aman ha, ne yaşarsanız yaşayın boşanmayın, sonra çocuklarınız şiddete açık hale gelir” demek anlamına geliyor. Bu da ataerkil sistemin bir başka söylemi. Tecavüzcüler ellerini kollarını sallaya sallaya gezerken hiçbirimiz güvende değiliz. Tecavüzcü çete tutuklansın istiyoruz.

Nermin Erdoğan (Fethiye): Bu dava Fethiyeli kadınların şiddete karşı mücadele etmek için bir araya gelmesinin vesilesi oldu. Tecavüzcüler hak ettikleri cezayı almalılar, tecavüzcüleri aklayan anlayışın değişmesi gerekiyor.

Fatma Kayaoğlu (Antalya): Tecavüze karşı mücadele eden bir kadın olarak burada olmam gerektiğini düşündüm. Yargı bu mücadeleyi görmezden geliyor, ama biz her duruşmada bu kapıda olacağız. Şiddete karşı susmayan bütün kadınları da destek vermeye davet ediyorum.

Mag Smith: Ben 8 yıldır Fethiye’de yaşıyorum, İngiltere’deyken de kadına yönelik şiddetle mücadele eden kadın örgütleriyle çalışmalar yürütüyordum. Burada yaşayan İngiltereli arkadaşlarımızla birlikte ilk günden beri bu davanın takipçisi olduk. Tüm dünya kadınları olarak dileğimiz adaletin sağlanması.

Eda Demirel (Denizli): Her duruşmada yaşananlar bizim neden burada olmamız gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor. Kadına tecavüz etmeyi meşru gören, tecavüzcüleri aklayan zihniyet bu davada somut olarak neler yapabileceğini gösteriyor. Kadına tecavüzü reva gören sisteme karşı çıkıyoruz

İçim Uzun (İzmir): İzmirli kadınlar davada yaşananları Kent Konseyine taşıdılar ve oradan kadınların bu davanın bütün duruşmalarına gidebilmeleri için araç tahsis edildi. Bu bile önemli bir adım.

ÖNCEKİ HABER

Simav hâlâ sallanıyor

SONRAKİ HABER

16 yıldır failler belli