26 Eylül 2013 12:20

Çağdaş, kaplan gibi hazırlanmış!

“KCK” basın davasının dün gerçekleşen 6’ncı duruşması, meslekte görece genç sayılabilecek bir gazetecinin savcılık makamına verdiği sıkı gazetecilik dersine sahne oldu.Şu ana kadar yaptığı titiz haberciliği ile de tanıdığımız ve kısa bir süre öncesine kadar bu davanın tutuklu sanığı olan DİHA Muhabiri Ça

Çağdaş, kaplan gibi hazırlanmış!
Paylaş
Fatih Polat

Şu ana kadar yaptığı titiz haberciliği ile de tanıdığımız ve kısa bir süre öncesine kadar bu davanın tutuklu sanığı olan DİHA Muhabiri Çağdaş Kaplan, savunmasına başlarken, Mahkeme Başkanı Hakim Ali Alçık’tan, bulunduğu arka bölümdeki tutuksuz sanık kısmından öne gelmek için izin istedi.
Belli ki iyi hazırlanmıştı ve mahkeme heyetiyle, iddia makamıyla da göz göze, yüz yüze bir biçimde heyete eleştirilerini, itirazlarını dile getirmek istiyordu. Çağdaş Kaplan, öncelikle bir Türk anne ile Kürt babadan dünyaya geldiğini, ana dilinin Türkçe olduğunu, ikinci dilinin de Kürtçe olduğunu belirterek, ancak asimilasyon politikalarından ötürü Kürtçe öğrenmesinin mümkün olamadığını vurguladı. Önceki duruşmalarda kimlik bildirimleri sırasında ana dilinde savunmanın önemine dikkat çekmek amacıyla Kürtçe konuştuğunu belirten Kaplan, savunmasını ise ana dili olan Türkçe de yapacağını söyledi.
Çağdaş Kaplan, iddia makamının kendilerini gazetecilikten yargılamadığını öne sürsede iddianamede yer alanların tamamen habercilik faaliyetleriyle ilgili olduğunu söyledi ve örnekleriyle anlattı.
Çağdaş, Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin, Türkiye Gazetecilerinin Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nin gazetecilerin gerçeği her şeyin önünde tutması ve barışı, çok sesliliği esas alması gerektiğini belirten bölümlerini duruşmada okudu. Kendi gazeteciliklerinin de tamamen bunu temel aldığını söyledi.
Çağdaş, Roj Tv’den Erdal Er ve Baki Gül’ün kendisini çeşitli gündemlerle ilgili olarak telefon bağlantısı yapmak amacıyla aradıklarını, kendisinin de gazetecilik faaliyetinin bir gereği olarak kabul edip bağlandığını söyledi.
Öcalan’ın durumuna dikkat çekmek için deniz otobüsünü kaçıran ve öldürülen Mensur Güzel’in eylemine dair haber, BDP mitingi, operasyonda öldürülen ve kimyasal silah kullanılarak öldürüldüğü öne sürülen bir PKK gerillasının cenazesi gibi çeşitli haberlerle ilgi-li olarak Çağdaş Kaplan’ın Erdal Er ya da Baki Gül’ün programına telefonla bağlanıp aktardıkları, iddia makamı tarafından, sonuna ‘dikkat çekti’ yüklemi eklenerek suç delili olarak iddianameye doldurulmuştu. İddia makamı bu telefon bağlantılarında ya da iddianamede yer verdiği Çağdaş Kaplan’ın hiçbir haberinde onu hangi cümlesinden ötürü suçladığını belirtmiyordu.
Kendisinin iddianamede, “Örgütün basın komitesinin bir üyesi olarak, örgütün yayın organlarına, televizyonuna, örgüt gazetecilerine haber bildirmekle”, “bağımsız gazetecilik yapmamakla” suçlandığını belirten Çağdaş Kaplan da, böyle bir şeyi ancak bir iletişim uzmanının söyleyebileceğini anlattı. İddia makamının gerçekleri çarpıtarak ve hiçbir somut delile dayanmadın kendisini suçladığını söyledi.
Öcalan’ın avukatlarına yönelik operasyona dair haberinin iddianameye örgüt propagandası suçlamasının delili olarak girmesi karşısında “Hepsi Öcalan’ın avukatı. Değilse iddia makamı kanıtlasın, kanıtlayamıyorsa da iddianameden çıkarsın” diye konuştu.
Çağdaş Kaplan, bugüne kadar çok sayıda işçi haberine de imza attığı halde, sadece Öcalan’a dair haberler ya da “KCK” operasyonları gibi haberlerinin iddianameye alınmasını, hakkında bir algı oluşturulma çabasının kanıtı olarak gösterdi. Çağdaş, DİHA muhabiri olarak yaptığı haberlerin Evrensel’de, Özgür Gündem’de yayımlandığını, basın savcısı tarafından günlük olarak okunduğunu ancak dava açılmadığı halde, bu iddianameye suç delili olarak konmasının, aslında kendisi için “dikkat çekici” olduğunu belirterek, iddianamenin mantıksal temelindeki çürüklüğe de çarpıcı bir biçimde dikkat çekmiş oldu.
Çağdaş, aynı konuda devam nitelikli haberlerinin iddia makamı tarafından “dikkat çekici” bulunması karşısında da, gazeteciliğin “fikri takip ilkesi”ni hatırlatarak, savcıya ince bir gazetecilik dersi de verdi.
Özetle Çağdaş Kaplan, bir kaplan gibi hazırlandığı savunmasında iddianameyi didik didik etti ve adeta iddianamenin üzerine çıkıp onu çiğnedi.

ÖNCEKİ HABER

'Kavilistler'in duruşması görüldü

SONRAKİ HABER

İş-Kur: 3 ayda bir işten atılanlar kurumu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...