23 Eylül 2013 18:50

Tony Parker’ın zahmetli yolu

Fransız basketbolunun eski efsanelerinden Jacques Monclar, Tony Parker için  “Parkelerin Peter Pan’ı” demişti. 2003’ten bu yana, defalarca NBA şampiyonluğu  yaşayan Parker,  yaşlanmak bir tarafa, milli takımda, özellikle Eurobasket’te yaşadığı tüm hayal kırıklıklarına rağmen  milli takım sorumluluğunu aksatmad

Tony Parker’ın zahmetli yolu
Paylaş
Uygar Karaca

PARKER JENERASYONU

Eurobasket 2013 öncesinde Fransa’nın en çok konuşulan yönü,  pivot pozisyonundaki  sıkıntısıydı. Ian Mahinmi, Ronny Turiaf, Joakim Noah, Ludovic Vaty, Rudy Gobert ve Kevin Seraphin yoktu. Fransızlar, Parker’ın da sakatlığı yüzünden endişeliydi.
Ülke basını tarafından “Generation Parker” olarak adlandırılan  grubun macerası, 2000’de, Zadar ‘da düzenlenen U18 Avrupa Şampiyonası’yla başladı. O günlerde, kurucu üyeler Tony Parker ve Boris Diaw, o yaş grubunda ülke tarihindeki ilk zaferi getirmişlerdi.

Eurobasket 2003’te, grup maçlarını kayıpsız geçen Fransa, nispeten iddiasız gözüken Litvanya’yla eşleşti. Geriye düşen  takımı son çeyrekte toparlayan Parker,  maçın sonunda kritik saniyelerde  topu iyi kullanamayınca ilk büyük hayalkırıklığını yaşamış oldu.

Eurobasket 2005’teyse, son şampiyon Litvanya’yı 47 sayıda tuttukları zaferle rövanşı almışlardı. Fakat yarı finalde, onları Yunanistan sürprizi bekliyordu.

Eurobasket 2007’de de  kaderleri değişmedi. Çeyrek finale kadar takımı sürükleyen Parker ve Diaw, Rusya maçının sonundaki serbest atışları kaçırınca madalya hayal oldu.

2009’da, takım yeni koç Vincent Collet’yle  gençleşmişti. Nicolas Batum, Antoine Diot ve Nando De Colo’lu ekip, gruplarda 5’te 5 yapmasına karşın,  büyük şanssızlık neticesinde çeyrek finalde İspanya’yla eşleşti. 20 sayı fark yiyip hezimeti yaşadılar.  Aynı takımla iki yıl sonra finalde buluşup, yine kaybedeceklerdi.

Fransa, Parker önderliğindeki çekirdek kadroyu bozmayarak, bu acı verici deneyimlerin her birinden bir ders çıkardı ve Slovenya’daki çeyrek  finalden itibaren  sunmaya başladı. Tony Parker’ın 27 sayısına Nicolas Batum’un ünlü ‘Dragic Savunması’ eşlik etti. Yarı finalde karşılarına çıkan İspanya’nın 8 sayı gerisine düşmelerine karşın, yedek guard Antoine Diot’nun üçlüğüyle uyandılar,  bayrağı devralan Parker-Diaw liderliğinde direndiler ve maçı uzatmaya götürerek kazandılar. Finalse, belki hepsinden kolaydı. Maç başında kontrolü ele geçiren Fransa’da bireysel katkı ve moraller  o kadar üste seviyedeydi ki, ilk devre sonunda, orta sahadan gönderdikleri şutu bile soktular.

LİTVANYA’NIN BAŞARISI GÖLGELENMEMELİ

Eurobasket 2013 finalinde, Fransa’ya karşı alınan ağır yenilgi de Litvanya’nın  başarısını gölgelememeli. 10 yıl önceki zaferi tekrarlayamadılar ama turnuva başında ülke basını, takımın buralara geleceğine ihtimal vermiyordu; Bosna maçında elenmenin eşiğine gelmelerinden sonra eleştiri dozajını artırmıştı.

Eurobasket’te İspanya’nın şampiyonluk üçlemesine izin verilmezken Hırvatistan 18 yıldan sonra ilk dörde girdi. Ukrayna ve Finlandiya turnuvanın hoş sürprizleri oldular; ilk turda Türkiye ve İsrail’se hüsranı yaşadı.  İtalya iyi başlayıp sonunu getiremedi, Yunanistan erken döndü, ev sahibi Slovenya 5, Sırbistan 7.liği kaparken, dikkatler şimdiden İspanya’daki 2014 Dünya Kupası’na çevrildi.

ÖNCEKİ HABER

Viyana’da Holz’un felsefesi tartışıldı

SONRAKİ HABER

Gökkuşağında kırılmalar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...