20 Eylül 2013 12:46

Santral grevinin altından 'ayrımcılık' da çıktı!

Şırnak'ın Silopi ilçesinde Görümlü (Bespın) ve Çalışkan (Gıte) beldeleri arasında bulunan Ciner Grubu'na ait Silopi Termik Santrali'nde çalışan 400 işçinin ücretlerinin iyileştirilmesi talebiyle başlattıkları iş bırakma eylemi 5'inci gününe girdi. Şuana kadar şirket yetkilileri ile yapmak istedikleri g&

Santral grevinin altından 'ayrımcılık' da çıktı!
Paylaş

'BİZ İNSAN DEĞİL MİYİZ?'

Grevde bulunan 400 işçinin her birinin bir diğerine göre maaş farklılığı bulunduğunu ve bunun kabul edilemez bir durum olduğuna dikkat çeken Salih, "Türkiye'nin değişik il ve ilçelerinden santrale çalışmak için gelen ve bizimle aynı vasıf ve branşta olanlara farklı maaşlar verilmekte. Bölge halkı olan kişilere ise, bin ile bin 500 arası bir ücret verilirken, bizimle aynı işi yapan diğerlerine 2 ya da 3 bin arasında değişen ücret verilmektedir. Biz bu ücret adaletsizliğini kabul etmediğimiz için iş bırakma eylemi gerçekleştirdik. Daha önce bu durumu yetkililere sözlü ve yazılı olarak aktarsak da ücretlerimizde herhangi bir değişiklik yapılmadı. İş bırakma eyleminin birinci gününde yemekhaneyi kapatarak, bizleri aç bıraktılar. Bizlere masa ve sandalyeleri dahi kullandırtmadılar. Aksi takdirde yasal ve idari işlem yapılacağı söylendi. Bizlerde mecburen ayrılmak zorunda kaldık. Dışarıdan gelen çalışan işçiler ise, memleketlerine özenle araç gereçler tahsis edilerek gönderildiler. Sanki biz insan değil miyiz, bizi orada terk edip gittiler" diye konuştu.

'SANTRALİN KURULMASINA MÜSAADE EDEREK, PEŞKEŞ ÇEKTİK'

Adaletsizliğin giderilmesi için yaptıkları görüşmelerin sonuçsuz kalmakla birlikte muhatap da alınmadıklarını ifade eden Salih, her defasında farklı kurum ve yetkililere yönlendirildiklerini belirtti. Sorunun çözülmesi için şirket yetkililerinin grev alanına gelmesi gerektiğini söyleyen Salih, grev kararı ve taleplerinde kararlı olduklarını anlatabilmek için de santralde çalışan tüm personel ve güvenlikten sorumlu görevlileri çalışma sahasından çekerek greve dahil ettiklerine dikkat çekti. Salih, yoksulluklarının biteceği zannıyla bölge halkı olarak müsaade ettikleri termik santralin kurulmasına dair pişmanlık duyduklarını da söyledi.

Salih, bu konudaki pişmanlıklarını şu sözlerle ifade etti: "Türkiye'de ve dünyanın her yerinde termik santrallerin kurulmasına müsaade edilmezken, Cudi Dağı gibi dünya harikası bir yere santralin kurulmasına müsaade ederek, peşkeş çektik. Amaç bölge halkının yoksulluk, sıkıntı ve açlığın giderilmesiydi. Malum hükümet, açılımlar yaptı. Bu da açılımın bir parçası oldu. Bölge halkı aç kalacağına, biz de bunu destekledik. Bizim onlara verdiğimiz desteğe karşılık maalesef şu anda cezasını çekiyoruz. Çok üzücü bir durum ki; Ciner Grubu temsilcilerinden hiç birisi gelip tenezzül edip 'kimsiniz kimlerdensiniz' diye sormadı. Bu adaletsizlik olduğu müddetçe bölge halkı direnecek."

'VAATLER TUTULMADI!'

Grev başladıktan hemen sonra santralin güvenliğinin askerler tarafından alındığına dikkat çeken Salih, "Santrale giriş ve çıkışlarımız kısıtlanmış durumda. Biz eylemimizi şimdi Görümlü beldesinde devam ediyoruz. Biz buralıyız, burada ikamet ediyoruz. Çoğu personel buralıdır. Biz hiç bir sendikaya bağlı değiliz. Çünkü sendikaların belli kotaları var. Şuan çalıştığımız santralde Ciner Grubu bünyesinde 3 ya da 4 paravan şirket var. Personel dağılımı yaptıkları için sayımız sendika için yetmiyor. Bu nedenle yasal bir dayanağımız yok. Çalışma koşullarımız çok ağır. Ölüm riski her an arz eden bir tesistir. Santralde 2008 yılından bu yana enerji üretimi yapılıyor. Kurulmadan önce Ciner Grubu'nu temsilen Ali Coşkun Duyak ve beraberindeki ilgili müdürler, Çalışkan ve Görümlü beldelerine gelerek, halk için her bir beldeye 400 personel taahhüdünde bulundu. Yine sıcak su, bedava elektrik tarafımıza verileceği sözü verilmişti. Bu verilen taahhütler sadece bir ünite içindi. Fakat verilen vaatlerin hiçbiri yerine getirilmedi" diye konuştu.

'AYNI İŞE FARKLI ÜCRET VERİLİYOR'

Ciner Grubu'na ait Termik Santral'de 7 yıldır operatör olarak çalışan Ahmet Kurnaz isimli işçi de 2 yıldan bu yana elektrik bakımında çalıştığını ve aynı görevde çalışan arkadaşları arasında maaş adaletsizliğinin olduğunu gördüğünü söyledi. Tüm meslek eğitimlerini tamamladığını ve 5 yıldır da işletme operatörü olarak çalıştığını belirten Kurnaz, kendi branşında çalışan işçiler arasında maaş adaletsizliği olduğunu söyledi. Dışarından getirtilen işçilere ev kirası, uçak biletleri ve tüm koşulların sağlandığını vurgulayan Kurnaz, bölge sakinlerine ise sadece tek öğün yemek verildiğini hiçbir imkandan yararlandırılmadığını söyledi. Var olan adaletsizliğe rağmen sadece maaşlar konusunda bir adaletin sağlanması talebinde bulunduklarını söyleyen Kurnaz, "Aynı görevi yaptığımız halde aramızda çok fazla maaş farkı var. Arada en az bin ile 3 bin TL'lik maaş farkı var. Santralde çalışmak çok ağır bir iş ve her an ölümle karşı karşıyasın. Benim çalıştığım iş sahasında 154 bin volt elektrik akımı var. Akımın 2 metre yakınına yaklaşamıyoruz. O kadar risk tehlikesi var. Bu tür şartlar altında çalışıyoruz" dedi.

Var olan ücret farklılığı ile ilgili daha önce yetkililer ile konuştuklarını fakat kendilerini dinlemediklerini söyleyen Kurnaz, "Söz verdiler ama kimse sözünü yerine getirmedi. Bu durumumuzla ilgilenen olmadığı için sesimizi bu şekilde duyurmaya çalıştık. Bu durum çözülünceye kadar eylemimizi sürdüreceğimizi belirtiyoruz" diye belirtti.

ÖNCEKİ HABER

Yaralı leyleğe evinde baktı

SONRAKİ HABER

'Paketi önümüzdeki hafta açıklayacağız'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...