21 Eylül 2013 11:12

‘KCK’de 3 tahliye

“KCK” İstanbul ana davasında ara karar açıklandı. Mahkeme heyeti Faruk Tur, Derya Göregen ve Süreyya Aydın’ın kaçma şüphesi bulunmaması ve mevcut delil durumu nedeniyle serbest bırakılmasına karar verdi.ÖZ ELEŞTİRİ DE DELİL SAYILDIAralarında Yayıncı, Yazar Ragıp Zarakolu, Akademisyen Prof. Dr. Büşra Ersanlı&

‘KCK’de 3 tahliye
Paylaş
Eda Yıldırım

ÖZ ELEŞTİRİ DE DELİL SAYILDI

Aralarında Yayıncı, Yazar Ragıp Zarakolu, Akademisyen Prof. Dr. Büşra Ersanlı’nın da olduğu 97’si tutuklu 205 Kürt siyasetçinin yargılandığı ‘KCK’ İstanbul ana davasının altıncı duruşmasının karar oturumu dün görüldü. Silivri Ceza İnfaz Kurumu İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesinde, görülen son oturumda, savunmalara devam edildi. İlk olarak önceki gün savunmasını tamamlayan  BDP Ümraniye eski İlçe Eş Başkanı Erman Ergin’in delil ikamesi yapıldı. Mahkeme Başkanı Ali Alçık, Ergin’e evinde yapılan aramalarda el konulan “Öz eleştiri raporu” başlıklı belgeyi sorarak, “Bir siyasi partiden istifa etmek için neden öz eleştiri yazısı yazıyorsunuz? Öz eleştiri genelde örgüt mensuplarının kullandığı bir yöntemdir. Bu sizde de bir gelenek midir? Siyasi bir partiden istifa etmek için sadece dilekçe yazılır” dedi. Ergin de, raporu istifa gerekçelerini yönetici arkadaşlarıyla paylaşmak amacıyla yazdığını vurguladı. Yine evinde el konulan ve içerisinde BDP  Ümraniye İlçe yöneticilerinin isimlerinin olduğu bir rapora ilişkin, Alçık, “Fişleme faaliyeti mi yürütüyordunuz?​” sorusunu yöneltti. Söz konusu raporda ilçe yöneticilerinin performanslarını değerlendirdiğini söyleyen Ergin, bu raporu ilçe kongresi öncesi kongre komisyonuna sunmak üzere hazırladığını belirtti.

‘SİYASET KONUŞMAK BİZE Mİ YASAK?​’

Ergin’in ardından BDP Bahçelievler eski İlçe Eş Başkanı tutuklu Faruk Tur Kürtçe savunma yaptı. İddianamenin tamamında BDP eylem ve etkinliklerinin suç sayıldığını ifade eden Tur, Mahkeme Başkanı Alçık’ın, Siyaset Akademisinde yaptığı bir konuşmayı sorması üzerine “Adı geçen konuşma, birkaç arkadaşla yaptığımız politik bir tartışmaydı. Bu konuşmalar sabahtan akşama kadar bütün tartışma programlarında yapılıyor. Onlar konuşunca suç olmuyor ama biz konuşunca suç oluyor” diye tepki gösterdi.

TUTUKLULUK 2 YILA YAKLAŞTI

Savunmaların ardından tüm avukatlar adına Ercan Kanar tahliye talebinde bulundu. Davadaki tutukluluk süresinin uzunluğuna vurgu yapan Kanar, “İnsan yaşamında 700 günlük tutukluluk çok vahimdir. Hele hukuk mantığına uygun nitelikte olmayan deliller ve yapay suçlamalar varsa bırakalım 700 günü, 700 dakika bile vahamet arz eder” dedi. Ceza hukukuna uygun bir kovuşturma ya da soruşturma yapılmadığını da kaydeden Kanar, İddianamede, Newroz ve  1 Eylül’e katılmak, 2010’da yapılan Anayasa Referandumunu boykot etmek, seçim döneminde bölge analizleri yapmak ve siyaset akademisi kurmak gibi pek çok yasal faaliyetin suç sayıldığını dile getirdi. Kanar’ın ardından mütalaa veren davada görevli Cumhuriyet Savcısı İsmail Işık, kendilerine ulaşan bilgi ve belgeler doğrultusunda tutuklu sanık Hülya Yer’e, Kürtçe savunma yapmaları konusunda bir baskı görüp görmedikleri şeklinde soru sorduklarını söyledi. Işık, “CMK 202. Maddesi yargılananların  kendilerini daha iyi ifade edebilecekleri dilde savunma yapmalarına  imkan tanıdı. Ancak bazı sanıkların zorlandıkları halde Kürtçe savunma yapmaya çalıştıkları bu nedenle de kendilerini iyi ifade edemedikleri görülmüştür. Oysa sanıkların kendilerini daha iyi ifade edebilecekleri dilde savunma yapmaları gerekiyor” dedi. Işık, tüm tutukluların tutukluluk hallerinin devamı yönünde görüş bildirdi.

RESİM ATÖLYESİ AKADEMİ OLDU

Siyaset Akademisine gitmekle suçlanan ve tutuklu yargılanan Derya Göregen savunma yaptı. Üniversite öğrencisi olduğunu ve tutukluluğu nedeniyle eğitimini devam ettiremediğini söyleyen Göregen, “Özel bir üniversitede yüzde 85 burslu okuyorum. Ama tutuklu kalmaya devam edersem bursum kesilecek” dedi. Hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini vurgulayan Göregen, ressam olan bir arkadaşının kendisini atölyesinden aradığını, iddianamede bu atölyeninin Siyaset Akademisi olarak geçtiğine dikkat çekti.

AİLELER DIŞARIDA KALDI

Davaya ailelerin yanı sıra BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan da katıldı. Duruşmada yine salon sıkıntısı yaşandı. Salon kapasitesinin yeterli olmadığı gerekçe gösterilerek çok sayıda aile içeriye alınmadı. Aileler, salona nöbetleşe girerek sorunu çözmeye çalıştılar. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

DTK: Apê Musa'yı saygı ve minnetle anıyoruz

SONRAKİ HABER

Mardin’deki saldırıyla ilgili 3 kişi gözaltına alındı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa