19 Eylül 2013 16:45

Vodafone Çağrı Merkezi (Arvato Bertelsmann) çalışanlarının çağrısı

İkinci mektubumuza, Evrensel gazetesi çalışanlarına teşekkür ederek başlamak istedik. İlk mektubumuzun yayımlanmasına fırsat verdikleri ve sesimizi ilgili kişilere ve şirkete duyurdukları için sizlere minnettarız. Hatta sesimizi öyle bir duyurduk ki, şirket yetkilileri SÖZDE “şirketi yalan haberle karaladığımızı (!)” savunarak aleyhi

Vodafone Çağrı Merkezi  (Arvato Bertelsmann) çalışanlarının çağrısı
Paylaş
Vodafone Çağrı Merkezi Çalışanları

İkinci mektubumuza, Evrensel gazetesi çalışanlarına teşekkür ederek başlamak istedik. İlk mektubumuzun yayımlanmasına fırsat verdikleri ve sesimizi ilgili kişilere ve şirkete duyurdukları için sizlere minnettarız. Hatta sesimizi öyle bir duyurduk ki, şirket yetkilileri SÖZDE “şirketi yalan haberle karaladığımızı (!)” savunarak aleyhimize “Tazminat Davası” açmakla yine yeniden TEHDİTLE bizi yıldırma yoluna başvurdular. Ayrıca mektubun gazete de yayımlanmasından sonra şirket yetkililerinin gazetede bizimle ilgili çıkan haberlerin okunmasını ve yorum yapılmasını yasaklaması sesimizin duyulduğuna işarettir.
İşten atmakla TEHDİT edip zorla fazla mesai yaptırdınız, şirket içinde terfi edemezsiniz TEHDİDİ ile raporlu personel çalıştırdınız. İşe alırken maaş + prim dediniz, sonra prim vermemek için kırk takla attınız, öyle yaptınız  böyle yaptınız olmadı en sonunda çalışanları TEHDİTLE istifaya zorladınız.
Bahaneniz: “Feshiniz iş sicilinize işler” oldu. (HİKAYE)
Amacınız : Şirketin fesih ile tazminatsız işten çıkarışları karşısında duracak kişilerin olmamasıydı. (ŞAHANE)
Her gün şirket içi yeni bir değer koydunuz, sayısal değerini tutturamayan personele baskı kurdunuz. Peki Arvato yönetimi sorarım size; isterken o kadar pişkinsiniz de, verirken neden değişkensiniz?
Mola kullanımı için belirli saatler koydunuz. Hatta bekleyen abone yoğunluğu olduğu zaman (kırmızı ışıkları yakıp) molaları iptal ettiniz. Sonra da sen mola zamanına uymadın deyip hak edilen primi vermediniz. Bu arada yeni trend, işe 10 dakika  gecikene “ÜCRETSİZ İZİN” vererek o gün -personelin isteği dışında- çalışmasına engel oluyorsunuz. Vereceğiniz maaşı da artık vermemek için farklı alternatifler deniyorsunuz.
Şimdi hukuki yollara başvurup yalan beyanla şirketi karaladığımızı iddia edenler;
isim veriyoruz rahat dava açabilmeniz için:
Biz iki buçuk yıl içerisinde çeşitli bahanelerle istifaya zorlanmış, istifa etmiş ya da tazminatsız fesih olmuş, kısa ya da uzun dönem o şirkete emek vermiş eski çalışanlarız.
Biz Elazığ halkıyız, biz Türkiye’nin doğusunda, Doğu Anadolu’nun batısında bir şehiriz. Bu şehrin nimetlerinden (teşvik, ucuz iş gücü vs.) bu denli faydalanırken, bu şehrin çalışanlarını bu denli basite almamanızı önererek;
Son olarak hâlihazırda çalışan arkadaşlarımızı da, oturdukları koltuk hala ısınmadan istifaya zorlamayın ya da tazminatsız fesih kağıtlarını ellerine vermeyin diye bu mektuba dahil etmediğimizi belirtmek isteriz.

*Elazığ

ÖNCEKİ HABER

Metrobüs ile yaşam

SONRAKİ HABER

Adana’da galalar devam ediyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...