18 Eylül 2013 22:13

Sarısülük dosyasında 3 önemli rapor

Gezi parkı eylemlerinde polis kurşunu ile başından vurularak katledilen Ethem Sarısülük'ü ölümüne ilişkin davaya sayılı günler kala dava dosyasına bağımsız bilirkişiler tarafından hazırlanan 3 tane çarpıcı rapor girdi. Raporlarda Sarısülük'ü vuran şüpheli polis memuruna "herhangi bir taş isabet etmedi

Sarısülük dosyasında 3 önemli rapor
Paylaş

Gezi parkı eylemlerinde polis kurşunu ile başından vurularak katledilen Ethem Sarısülük'ü ölümüne ilişkin davaya sayılı günler kala dava dosyasına bağımsız bilirkişiler tarafından hazırlanan 3 tane çarpıcı rapor girdi. Raporlarda Sarısülük'ü vuran şüpheli polis memuruna "herhangi bir taş isabet etmediği"nin tespit edilmesinin yanında olayın "kesinlikle meşru müdafaa olmadığı" ve polis memurunun "kontrolsüz ve saldırgan" olduğu kaydedildi.

Ankara'da 1 Haziran tarihinde Gezi direnişine destek olmak amacıyla yapılan eyleme katıldığı sırada polis kurşunu ile başından vurularak katledilen Ethem Sarısülük'ün ölümüne ilişkin açılan davanın dosyasında önemli gelişmeler yaşandı. Davaya kısa bir süre kala dava dosyasına bağımsız bilirkişiler tarafından hazırlanan 3 tane çarpıcı rapor girdi.

Raporlardan ilki, "Konrad Wolf" Televizyon ve Film Yüksek Okulu Belgesel Yönetmeliği Profesörü Klaus Stanjek imzalı. Sarısülük'ün ölüm anına ilişkin kamera kayıtlarını inceleyerek rapor hazırlayan Stanjek, çarpıcı tespitlerde bulundu. Stnajek raporunda, şüpheli polis memuru Ahmet Şahbaz'ın eylemler sırasında yere düşen bir göstericiye doğru koştuğuna dikkat çekerek, "Polis koşarken silahını çekiyor. Üç gösterici taş atıyor (taşlar isabet etmiş gibi görünmüyor); polis, yerde yuvarlanan adamın kafasına isabetli bir tekme atıyor. (Bunun hemen öncesinde bu saldırının nedeni olabilecek bir husus mevcut materyallerde görülmüyor)" denildi.

KAYITLAR HER ŞEYİ GÖSTERİYOR!

Sarısülük'ün şüpheli polis Ahmet Şahbaz'ın silahında çıkan kurşunla yere düştüğünün anlatıldığı raporda, "Atılmış olabilecek bir taş nedeniyle kurşunun yönünün değiştiği veya 'serseri kurşun' (kurşun bir nesneye isabet etmiş ve bu nesne de kurşunun yönünü değiştirmiş olabilirdi) varsayımı konusunda kayıtlarda hiçbir emareye rastlanmıyor. Bunun yerine, video kayıtlarının analizi, üçüncü atışın doğruca göstericiye isabet ettiğini ve göstericinin daha sonra gerçekleşen ölümünden sorumlu olduğunu gösteriyor" denildi. Raporun sonuç bölümünde ise, "Burada bir meşru müdafaa durumu söz konusu olamaz. Polis bunun ardından silahını düzenli aralıklarla üç el ateşliyor. Polisin silahını ateşlemesi yalnızca kendisinin eyleme geçmeye meyilli olmasından kaynaklanıyor gibi gözüküyor" ifadeleri yer aldı.

POLİSİN SAVUNMASI ÇÜRÜTÜLDÜ

İkinci rapor ise, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Doç.Dr. Sevilay Çelenk Özen ve Öğretim Görevlisi Enver Özüstün tarafından hazırlandı. Bilirkişi olarak olaya ilişkin görüntüler izleyen Özen ve Özüstün tarafından hazırlanan raporda şüpheli polis memurun ifadelerinde "Elime gelen taşlar nedeniyle silah yön değiştirdi" şeklindeki savunması çürütüldü. Raporda, Ethem Sarısülük'ün vurulma anına ilişkin şu değerlendirme yapıldı: "Polis memurunun eli yere yaklaşık 65-70 derece olacak biçimde havaya ateş ettiği çıkan dumandan anlaşılıyor. Bu sırada polis memuruna doğru gelen herhangi bir taş görülmüyor. Polis memurunun eli aynı durumdayken, diğer göstericilerin de ilk silah sesiyle birlikte geriye olacak biçimde hamle yaptıkları görülüyor. Kare 12, bu karede de polis memurunun vücudunun herhangi bir yerine isabet eden taş ya da benzeri bir katı cisim görülmüyor."

Raporda ayrıca, Sarısülük'ün vurulduğu anda şüpheli polisin silahını "neredeyse yere paralel olacak biçimde 3. kez" ateşlediği de belirtilerek, "Ateş ederken polis memurunun vücudunun hala göstericilere doğru dönük olduğu anlaşılıyor. Bu sırada Ethem Sarısülük'ün sola hamlesi devam ediyor. Bu karede de polis memurunun vücudunun herhangi bir yerine isabet dene taş ya da benzeri bir katı cisim görülmüyor" denildi.

BİR TEHDİT YOK!

Sarısülük'ün ölümüne ilişkin hazırlanan bir diğer raporun altında ise, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikaytri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Cem Kaptanoğlu'nun imzası yer alıyor. Kaptanoğlu, raporunda "olayın genel olarak nasıl bir psikolojik ortamda gerçekleştiğine" ilişkin tespitlerde bulundu. Raporda, bu tespitler "Söz konusu polis memuru, olayın hiçbir aşamasında kalabalık gösterici grubu içinde kalmış ekibindeki polis arkadaşlarından ayrı düşmüş tüm savunma araçları elinde alınmış çaresiz bir durumda değildir. Ayrıca ekibindeki diğer polislerden daha fazla kendisini tehdit altında hissetmesine neden olacak, bir duruma düştüğü de gözlenmemektedir" ifadeleriyle yer buldu.

Aynı raporda ayrıca şüpheli polisin, diğer polislerden ayrılarak göstericilere doğru koşmasının "saldırganlık", "tehlike riskini artıran" bir durum olduğu belirtilerek şu değerlendirmelere yer verildi: "Kontrolsüz öfke ve saldırganlıkla yapılan bu davranışı daha vahim ve öldürücü olan ve tam anlamıyla durumla orantısız bir şiddet içeren ikinci davranış izlemiş ve bunun sonucu Ethem Sarısülük vurularak hayatını kaybetmiştir. Sanığın içinde bulunduğu polis ekibinde ayrılarak göstericilerin arasına dalması kendisi ve göstericiler açısında çok tehlikeli bir durum yaratmıştır. Çünkü bir polisin kullandığı zorun dozunu artırmasına yol açabilecek veya genel olarak güvenlik risklerini artırabilecek kişisel öfke ve nefret duygularıyla yapılan gereksiz ve kışkırtıcı davranışlardan kaçınmayı bilmesi veya öğrenmiş olması gerekir." (ANKARA)

ÖNCEKİ HABER

67 mülteci ölümden döndü

SONRAKİ HABER

Erzurum'da deprem

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...