22 Şubat 2011 23:10

AB’de laf çok icraat yok

YILLARDIR Libya Diktatörü Mummer Kaddafi ile dostane ilişkiler sürdüren, bu ülke ile ticari ve askeri ilişkilerini sürekli geliştiren Avrupa Birliği (AB), son halk ayaklanması konusunda net bir tavır alamadı. Brüksel’de bir araya gelen 27 AB üyesi ülkenin dışişleri bakanları, isyan eden kitlelere karşı şiddet kullanılmasını ser

Paylaş

Yücel Özdemir

YILLARDIR Libya Diktatörü Mummer Kaddafi ile dostane ilişkiler sürdüren, bu ülke ile ticari ve askeri ilişkilerini sürekli geliştiren Avrupa Birliği (AB), son halk ayaklanması konusunda net bir tavır alamadı. Brüksel’de bir araya gelen 27 AB üyesi ülkenin dışişleri bakanları, isyan eden kitlelere karşı şiddet kullanılmasını sert bir şekilde protesto ederken, bu ülkeye yaptırımlar uygulamaya ise yanaşmadı.
Toplantıdan sonra basına bir açıklama yapan AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, şu anda Libya’ya karşı yaptırımların uygulanmasının söz konusu olmadığını söyledi. Toplantıda özellikle Libya’yla yakın ilişkiler içerisinde olan İtalya’nın Kaddafi yönetimine tam destek vermeye devam ettiği, bu yüzden de yaptırımlara karşı çıktığı dile getirildi. AB kaynakları tarafından verilen bilgiye göre, İtalya’nın yanı sıra Kıbrıs ve Malta’nın da şu aşamada ambargoya karşı çıktığı kaydedildi.
Yıllardır Kaddafi’yle dostça ilişkiler içerisinde olan İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi’nin gelişmeleri yakından izlediği kaydediliyor. İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini de AB Dışişleri Bakanları toplantısından sonra basına yaptığı açıklamada, AB ülkelerini Libya’daki gelişmeler karşısında taraf olmaması, olayları karıştırmaması konusunda uyardı.
Böylece, İtalya açık bir şekilde Kaddafi rejiminin devamından yana tavır alırken, diğer ülkelerin daha aktif girişimde bulunmasını da engellemiş oldu. Toplantıda başta Finlandiya olmak üzere, bazı ülkeler ise politik baskının artırılarak Kaddafi’nin devrilmesinin hızlandırılmasını istedi. Ancak, başta Almanya ve Fransa olmak üzere bir çok ülke şu anda lafta isyan eden kitlelere yönelik yapılan katliamları kınamayı, fiili olarak ise yaptırımlara başvurmamayı önerdi ve bu AB’nin ortak politikası olarak kamuoyuna ilan edildi. Ancak, Tunus ve Mısır’da olduğu gibi Kaddafi’nin halk tarafından devrilmesi durumunda, AB tavrını açık bir şekilde göstericilerden yana koymanın kapısını da açık tuttu.
Almanya Başbakanı Angela Merkel ve NATO Genel Sekreteri Andreas Fogh Rassmussen yaptıkları açıklamalarda, Libya yönetimine göstericilere karşı şiddet uygulamama çağrısında bulundu.

SIĞINMACI KORKUSU

Dışişleri bakanları toplantısında ele alınan konuların başında Kuzey Afrika ülkelerinde meydana gelen halk ayaklanmalarının, AB’ye yeni bir sığınmacı akınının olmasına yol açabileceği üzerinde duruldu. Geçtiğimiz hafta içinde Tunus’tan 5 bin kişinin İtalya’ya ait Lampasauda adasına sığınmasını değerlendiren AB üyesi ülkeler, Libya’daki gelişmelerden sonra daha fazla sığınmacının Akdeniz üzerinden İtalya, Malta ve Kıbrıs’a ulaşabileceği ifade edildi. Bunun gerçekleşmemesi için de AB üyesi ülkeler, sığınmacıların gelme olasılığının olduğu bu üç ülkeye daha fazla destek vermesi gerektiği konusunda görüş birliğine varıldı.

DİKTATÖRLER SİGORTA GÖREVİ GÖRÜYORDU

Kuzey Afrika ülkelerinde devrilen ya da devrilmeye yakın olan diktatörler aslında uzun zamandan beri AB için daha fazla sığınmacının Avrupa kıtasına ulaşmaması için sigorta görevini görüyordu. AB; Libya, Tunus ve Fas arasında yapılan görüşmelerde, Afrika’nın iç bölgelerinden bu ülkelere gelen sığınmacıların Avrupa’ya ulaşmaması için her türlü maddi ve askeri yardımın yapılması konusunda güvence almıştı.
AB, diktatörlerin devrilmesi ile meydana gelen “iktidar boşluğu”nun daha fazla sığınmacının Avrupa’ya ulaşmasına yol açabileceğinden endişe ediyor ve şimdiden tedbirlerini almaya çalışıyor. (Köln/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Stadyumda izdiham: 36 ölü

SONRAKİ HABER

Bahreynli Şiiler eşitlik istiyor