18 Eylül 2013 12:22

Onlar için deprem bitmedi

Van’da 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 depremlerinin ardından daha net görmüştük depremin en çok kimleri etkilediğini. Deprem sonrasında bir kap yemek bulamayanlar, günlerce çadır bulamadıkları için sokakta kurduğu derme çatma barakalarda kalanlar, çadırın işlevini yetirdiği soğuk günlerde konteyner bulamadıkları iç

Onlar için deprem bitmedi
Paylaş
Umut Yeğin

Bir yanda villasının bahçesine Kızılay’dan aldığı iki çadırı yan yana kuran ve Erciş’te yaptığı binaların çoğu çöken bir müteahhit, diğer yanda hem depremde kaybettiklerinin acısını yaşayan, hem de karın altında dağıtılan çadırlardan bir tane alabilmek umudu ile günlerce bekleyen insanlar. Yaşananlar hafızalarımızdan belki de hiç silinmeyecek.

Depremler ikinci yılını geride bırakmak üzere. Ama depremlerin izleri geçmedi. Anadolu Konteyner Kent’te 100’ü aşkın aile her gün depremi yeniden yaşıyor. Yaklaşık bir aydır konteynerleri boşaltsınlar diye elektrik ve su verilmiyor onlara.

‘BİRİMİZİN ÖLMESİ Mİ GEREKİYOR?​’

Depremzedeler 23 gündür açlık grevinde. 12 kişi ise, 7 gündür ölüm orucunda. Tek istedikleri kafalarını sokabilecekleri bir ev ve insanca yaşayabilmeleri için çalışabilecekleri bir iş. Ama seslerini duyan yok. “Sesimizi duymaları için illa birimizin ölmesi mi gerekiyor” diye soruyor onlar. Depremden bir yıl sonra deprem konutlarını büyük bir şova dönüştürerek teslim etmeye gelen Başbakan ve daha sonrasında Van’a gelip giden kurmayları pembe tablolar çizdi hep.

Konutlar bitti bitmesine ama Van’da yaşayan herkes bilir bu dedikoduyu, TOKİ’nin deprem sonrası yaptığı konutlardan bir dairenin fiyatı ortalama 35-40 bin liraya denk düşüyormuş. Konutlar deprem öncesinde ev sahibi olanlara, 75 bin liradan satıldı. Anadolu Konteyner Kent’te kalan ailelerin hemen hemen hepsi deprem öncesi kiracı olarak gecekondu gibi evlerde kalıyormuş. Zaten TOKİ deprem konutlarına hak kazanmış olsalar da onun taksitlerini ödeyebilecekleri gelire sahip değiller. Büyük bir çoğunluğu işsiz. İş sahibi olanlar ise geçici bir işte asgari ücretin altında bir paraya çalışıyor.

ÇOCUKLARINI OKULA ALMIYORLAR

Konteyner Kent’te kalan ve okula gitmesi gereken yüzlerce de çocuk var. Okulların başlaması onlar için bir şey ifade etmiyor. Çünkü anne babaları açlık grevindeyken onların yanından ayrılmak istemiyorlar. Zaten okul da kabul etmiyor onları. Konteyner Kent’te kaldıkları için yerleşim yeri belgesi alamıyorlar. Bu yüzden okullar geri çeviriyor onları.

Fatma, ilkokul 4. sınıfa geçmiş ve geçen gece açlık grevinde olan annesinin fenalaşarak hastaneye kaldırılışını anlatıyor hemen. Eda ise 2. sınıfa geçmiş. O da geceleri mum ışığında oturduklarını söylüyor hemen. Kimi çocuklar durumun farkında ve “bizim kalacak evimiz bile yok. Okula nasıl gidelim” diyor. Banyo yapamadıkları için çoğunun kafasına bit düşmüş, yüzleri toz içinde. İki yıl önce de depremin vurduğu insanlar aynıydı. Şimdi de aynı. Kim mi bu insanlar? Dünyanın sayılı büyük ekonomisine sahip olduğunu söyleyerek halkı kandıranların Türkiyesi'nde yoksullar, işsizler, asgari ücret dahi alamayan işçiler… Onlar, Anadolu Konteyner Kent’te çaresizlikten bedenlerini ölüme yatıranlar. Onlar için deprem hiç bitmedi. (Van/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Devlet kadına şiddeti engellemiyor gizliyor

SONRAKİ HABER

'Silahlı kuvvetlerimiz gereğini yapmıştır'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...