Bu dava böyle başlamaz
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin mahkeme kararının Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından bozulmasının ardından ilk duruşma görüldü. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Dink davasında “örgüt yok” kararı vermişti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi ise suç örgütü olduğu gerekçesiyle sanıkların TCK 220. maddesi gereğince “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ile yargılanması için yerel mahkemenin kararını bozmuştu.
Bunun üzerine Dink davası bugün Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı 14. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Yasin Hayal ve tutuksuz sanık Salih Hacı Salihoğlu katıldı.
Duruşmayı ayrıca aralarında BDP Milletvekilleri Sebahat Tuncel, Ertuğrul Kürkçü, Aysel Tuğluk, ve İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun da bulunduğu çok sayıda kişi izledi.
YASİN HAYAL: MASUMUM
Yargıtayın bozma kararının özetini okuyan mahkeme başkanı, sanıklara da karara ilişkin sözlerini sordu. Yargıtay kararında “suç örgütü yöneticisi” olmakla yargılanması istenen Yasin Hayal, “Bir itirafçı ortaya çıkmış. Cinayeti Erhan Tuncel’le işleğini söylüyor. Elinde kasetler olduğunu söylüyor. Bu ititrafçının ifadeleri benim masum olduğumu ortaya koyuyor. Buna rağmen Yargıtay benim cezamı onuyor. Neye dayanarak onuyor?” dedi.
ERHAN TUNCEL: MAĞDURUM
Tutuksuz yargılanan ve duruşmaya gelmeyen Erhan Tuncel’in avukatı Erdoğan Soruklu, Yargıtayın baskı altında kararı verdiğini iddia etti. Soruklu, “Yargılama sonunda mahkeme kamuoyu baskısına direnip, müvekkilim hakkında beraat kararı verdi. Kamuoyunun bu karara karşı tepkisi adeta bir linç kampanyasına dönüştü. Bu da temyiz sürecini etkiledi. Bozma kararı tamamen müvekkilimin aleyhinde. Bozma kararında direnilmesini talep ediyoruz” dedi.
Savcının Tuncel hakkında yakalama kararı çıkartılmasını talep etmesi üzerine ise Soruklu, “Müvekkilim örgüt üyesi değil. Ancak varsa da başka davalar kapsamında ortaya çıkmış bir örgütün yönlendirmesi ve kullanması söz konusudur. Müvekkilim bu örgütlerin mağdurudur” savunması yaptı.
Duruşma 3 Aralık’a ertelenirken, mahkeme ara kararında Erhan Tuncel hakkında tutuklama kararı çıkarttı.
ÇEK SENET MAFYASI DEĞİL SİLAHLI ÖRGÜT
Dink ailesinin avukatları da mahkemede söz aldı. Avukat Bahri Belen, Yargıtayın örgüt ile ilgili bozma kararına müdahillik taleplerini mahkemeye sundu. Yargıtayın TCK 220. maddesinden mahkeme kararını bozduğunu hatırlatan Belen, sanıkların TCK 314. madde yani “silahlı örgüt”ten cezalandırılması gerektiğini söyledi. Dink öldürülmeden önce Trabzon’da bir papazın dövüldüğünü, McDonalds şubesinin bombalandığını hatırlatan Belen, “Agos’un merdivenleri kısa bir süre önce tehdit amaçlı bordo ve maviye boyandı. Bu da gösteriyor ki Yargıtayın bahsettiği gibi bir çete cinayeti işlenmedi. Örgütün başının sonunun ortaya çıkması için davaya müdahil olduk. Bu örgüt nasıl bir örgüt bunu ortaya çıkarmak için katıldık. Bu suçları bir avuç insanın işlemeyeceği ortada” diye konuştu. Yargıtayın suç örgütü olduğu yönündeki tespitinin önemli ancak eksik olduğunu belirten Belen, “Biz Yargıtayın bozma kararında belirttiği gibi öldürme olayının bir çek, senet mafyası tarafından gerçekleştiğini düşünmüyoruz” dedi.
AV. FETHİYE ÇETİN: NEDEN BU NOKTAYA GELDİK?
Dink ailesinin mektubunu mahkemeye okuyan Avukat Fethiye Çetin de, ailenin artık duruşmalara katılmayacağını açıkladı. “Neden bu noktaya geldik?” diye soran Çetin, “Aslında sanık sandalyesine bakılması yeterli. Duruşmada sadece bir tutuklu bir de tutuksuz sanık bulunuyor. Biz bu yola cinayetin diğer bağlantılarını ortaya çıkarmak için çıkmıştık. Bugün geldiğimiz nokta bu. Bu dava devletin şeffaflaşmasını isteyenlerin, yüzleşmeden ve barıştan yana olanların, herkesin davasıdır” dedi.
İKİ AŞAMALI PLAN
Yine Yargıtay 9. Ceza Mahkemesinin Dink ile ilgili almış olduğu iki kararı karşılaştıran Çetin, Dink’in bir planın parçası olarak öldürüldüğünü söyleyerek şöyle devam etti: “Planın ilk aşaması suçu olmayan bir cümlesinden dolayı Türklüğü aşağılamaktan yargılanıp ceza almasıdır. İkinci aşama ise Yargıtayın, mahkemenin kararını onaması oldu. Yargıtayın bu kararı ile Dink’i hedef alanlar, ‘bakın Dink Türk düşmanıymış’ şeklinde açıklamalar yaptılar. Dink cinayeti davasında da aynı Yargıtay bozma ilamında, Dink’in Türklüğü aşağılamaktan mahkemede ceza almasıyla, ‘Yasin Hayal’in Dink’i cezalandırmak için öldürebileceğini’ belirtiyor. Bu durum, Dink’in öldürülmesinde bazı insanların kullanıldığının itirafıdır.”
HRANT’IN ARKADAŞLARI: MÜSAMEREYİ BIRAKIN
Hrant’ın Arkadaşları duruşma öncesi açıklama yaptı. Basın açıklamasını Ahmet Kaya’nın eşi Gülten Kaya okudu. Kaya, “Biz Hrant’ın arkadaşları, diyoruz ki, bu müsamere artık sona ermelidir. Gerçek sorumlular hesap vermeli, yargı önüne çıkmalıdır. Biz Hrant’ın arkadaşları diyorduk ki, bu dava böyle bitmez. Şimdi de diyoruz ki, bu dava böyle başlamaz. Böyle başlamaz çünkü, şimdi halihazırda kimi İçişleri Bakanı, kimi Vali olan, yani bir anlamda terfi ettiren kamu görevlileri ile ilgili somut bir gelişme olmamıştır.” (İstanbul/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et