İslamcı politikalarda sona doğru geliniyor

EMEP Ankara İl Örgütünün Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde düzenlediği “Ortadoğu’daki Gelişmeler ve Görevlerimiz” konulu panele Ankara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden Prof. Dr. İlhan Uzgel ve Emek Partisi GYK Üyesi Mustafa Yalçıner katıldı. Panelde ilk olarak söz alan Uzel, 80-90’lardan sonra emperyalizmin değişerek küresel hegemonyaya dönüştüğünü söyledi. Kapitalizmin ekonomik açıdan çöküşünü Rusya, Hindistan ve Çin gibi ülkelerin önlediğini dile getiren Uzel, 70’lerden sonra ise bu çöküşü ortadan kaldırmak için sınıf siyasetinden vazgeçilerek kimlik siyasetinin dayatıldığını söyledi. Dayatılan kimlik siyasetiyle Ortadoğu özelinde birçok bölgede kimlik çatışmalarının başladığına dikkat çeken Uzel, bu doğrultuda başta ABD olmak üzere emperyalist ülkelerin, çatışmaların yaşandığı topraklara sözde demokrasi vaadiyle işgale gittiğini ifade etti. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Suriye için NATO’ya Kosova örneğini vererek savaş için dayatma yaptığını hatırlatan Uzgel, “Hükümet olası müdahalede Kosova örneği gibi birkaç bomba atılıp gidilmesin diyor. O dönem sadece Kosova’ya değil Yugoslavya’ya bomba yağmıştı. Her taraf ters düz edilmişti. NATO birkaç bomba atmaz, yerle bir eder” dedi. Uzgel, ABD’nin istese Esad’ı çoktan devirebileceğini, bunu da askeri müdahale ile değil çeteci muhalif güçlere istenilen silah yardımını yaparak gerçekleştirebileceklerini söyledi. Uzgel, “Amaçları Irak-İran savaşı gibi Suriye’yi kendi içinde eritmek. Ne Esad’ı kendi elleriyle deviriyorlar, ne de çetelere istedikleri silahları vererek bir anda Esad’ın devrilmesini istiyorlar” dedi.  

İSLAM POLİTİKALARI ÇATIŞMA HALİNDE

Uzgel, Ortadoğu’da İslam rejimlerinin çöküşte olduğunu ve halkların yeni rejim arayışlarına girildiğini belirtti. Uzgel, “REFAH-YOL döneminde önce radikal İslam’ı dayattılar. Sonucunda AKP’yi yarattılar. AKP’de ise Ilımlı İslamı denediler. Ilımlı İslam, Kuran’ın yorumlanmasıyla ilgili değildir. Batı’yla iyi geçinen, neoliberal politikayı benimseyen, devletçi olmayan bir sistemdir. Neoliberal sistemi İslami liderlere giydirdiler. O yüzden Türkiye’yi model olarak gösteriyorlar. Şimdi ise Ortadoğu’da radikal İslam ve Ilımlı İslam çatışması var. İslamcılık çökmek üzere. Ilımlı İslam olursa tepki geliyor, Radikal İslam olursa baskı. Bu yüzden sol için en iyi dönemini yaşıyor Ortadoğu. Kardeşlik ve barış sesinin yükseltilmeye ihtiyacı var” dedi.  

‘ATEŞ BACAYI SARDI’

Uzgel’in ardından söz alan Mustafa Yalçıner, AKP’nin sözde “ilkeli ve ahlaki” dış politikasının Suriye’de kayaya çarptığını söyledi. Esad’ın yüzde 60’ın üzerinde halk desteği aldığını söyleyen Yalçıner, “ÖSO’nun sloganı ‘Aleviler tabuta, Hristiyanlar Beyruta’. Esad en büyük desteği Aleviler ve Hristiyanlardan alıyor bu doğru fakat Suriye’de Alevi rejimi uygulanmıyor. Sünniler el üstünde tutuluyor. Buna rağmen Sünnilere göre Aleviler düşmandır” dedi. Mısır’daki ayaklanmada halkın darbe için kullanılmadığına dikkat çeken Yalçıner, “Mısır’da 22 milyon kişi Mursi’nin gitmesi için imza topladı. 40 milyona yakın kişi sokağa çıktı. Mısır’da halk kullanılmadı, ABD’nin talimatıyla asker halktan devrimi çaldı” dedi. AKP’nin neden Mısır’daki darbeye karşı çıktığına da değinen Yalçıner, “Mısır’da neden darbeye karşı çıkıyoruz? Çünkü ateş bacayı sardı. Her yerde darbe oldu. Balyoz gibi bir plan önümüzde. Sıra bize gelir diye bir tedirginlik var. Hükümetlerin devrilmesinin ön koşulu halkı yönetemez duruma gelmektir. Gezi bunun ispatıdır. Bize düşen halkın örgütlenmesine el vermektir. Mısır örneği önümüzde. Orada örgütlenme sıkıntısı oldu halkın yaptığı iki devrimi de kaptılar” dedi. (AnkaraEVRENSEL)