DSP’ye izin bağımsıza veto

Birçok üniversitede blok adaylarının etkinliklerinin engellendiğini, en son Yıldız Teknik Üniversitesi’nde bir saldırı olduğunu dile getiren Önder “Bunu Allah için yapıyorlarsa kitapta yok. Türklük için, birlik, beraberlik için yapıyorlarsa bizler birlik ve beraberliği, kardeşliği onlardan daha fazla istiyoruz.” dedi.

Üniversitenin içerisine alınmamalarına tepki olarak “Görüşlerimiz sebebiyle bu engel konuyor. Onlar, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni bile unutuyorlar. Her insan özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğar. Bu eşitliği bile reddedenlere, bizleri, bu halkın geleceği olan siz gençleri üniversitelere almayan zihniyet yanlıştır” diyen Önder, provokasyonlara fırsat verilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

ÇAYIN DA SEVGİN DE SENİN OLSUN

“Bizi buraya getiren gençliğin dinamizminin seçimlere yansımasını istiyoruz” diyen Önder hükümeti de şu sözlerle eleştirdi: “Egemenler, ayaklar baş olmasın diyor ve gençliği geleceksizleştirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu gençlik, ayakları baş edecek. Korkunun bu işin olmasına faydası yoktur.”  Son olarak İstanbul Üniversitesi Rektörüne de seslenen Önder, “Kendisi beni sevdiğini söylemiş. Keşke çevik kuvveti içeri sokmasaydın, bizlerin içeri girmesine izin verseydin, gelir bir çayını içerdik. Bu tablo da, çayın da sevgin de senin olsun.” dedi.

BAŞIMIZ SIKIŞTIKÇA

İstanbul Üniversitesi Sinema ve Kültür Kulübü üyesi Veysel Can Karakaş, Sırrı Süreyya Önder’i siyasal bilimler fakültesinde ağırlamayı planladıklarını ancak rektörlüğün buna izin vermediğini söyledi. Dilekçelerinin Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanlığı tarafından kabul edilmesine rağmen rektörlüğün ‘herhangi bir milletvekili adayı içeri giremez’ diyerek etkinliği iptal etmesini 18 Mayısta DSP milletvekili adayı Hüseyin Pazarcı’nın kampüse girmesini hatırlatarak eleştirdi.

Bir çok üniversitede blok adaylarının içeri alınmamasının bir baskı olduğunu belirten Karakaş, blok adaylarından meclise girdiklerinde öğrenci sonlarını da dile getirmelerini ve öğrencilerin başları sıkıştığında meclisten de destek almak istediklerini söyledi.
Konuşmalar sırasında sık sık, “Yaşasın hakların kardeşliği”, “Sermaye defol, üniversiteler bizimdir”, “Ya onurlu bir barış ya görkemli direniş”, “Oylar halkın adaylarına” sloganları atıldı. (İstanbul/EVRENSEL)

KOMİTELER OLUŞTURULDU

İstanbul Üniversitesi öğrencisi Hakkı Güngör, Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku’nun İstanbul 2. Bölge  Bağımsız Milletvekili adayı Sırrı Süreyya Önder’in toplumun birçok farklı katmanına hitap ettiğini belirtti. Alanda herhangi bir partiye üyeliği olmadığı halde sadece Önder’i görmek ve dinlemek için gelen birçok öğrenci olduğunu söyleyen Güngör, “Sırrı Süreyya’nın meclise girmesinde öğrencilerin rolü çok büyük olacak” dedi.  İstanbul Üniversitesi’nde Emek, Barış ve Özgürlük Bloğu için çalışan bir komite oluşturduklarını belirten Güngör, yaptıkları çalışma sonunda Sırrı Süreyya Önder’i okula getirdiklerini, ancak içeri alınmadıklarını söyledi.

Birçok üniversite rektörünün blok adaylarını üniversitelere sokmamasını çifte satandart olarak değerlendiren Güngör, “15 gün önce İstanbul Üniversitesi’ne gelen DSP milletvekili adayı Hüseyin Pazarcı gelip rahat rahat konuşabiliyor. Fakat konu Kürtlerin hakları, eşcinsellerin hakları, sosyalistlerin ve emekçilerin hakları ve bu hakları savunan insanlara geldiğinde kampusten içeri sokulmuyorsunuz. Bu tesadüfi bir şey değil, bilinçli olarak yapılıyor. Bu sebeple blok adayları üniversitelere alınmıyor” dedi.

ÖNDERDEN ANALARA SÖZ

Sırrı Süreyya Önder, seçime 2 hafta gibi kısa bir süre kalan 12 Haziran seçimleri öncesi seçim çalışmalarına hız verdi. BDP Esenler İlçe Örgütü tarafından düzenlenen halk şölenine katılan Önder, gençler ve kadınlar tarafından zılgıtlar, alkışlar, sloganlar ve ıslıklarla karşılandı.

Devrim yolunca yaşamını yitirenler için bir dakikalık saygı duruşunun ardından başlayan programa gece boyunca Koma Rojin, Sezgin Coşkun, Erol Berxedan, Arda ve İsa Yıldız’ın söyledikleri parçalarla kitle halaylar çekti. Cezaevlerinde bulunan siyasi tutuklulardan blok adaylarına gelen mektupların okunduğu gecede Barış Anneleri ve yaşamını yitiren Metin Göktepe’nin annesi Fadime Göktepe’de katıldı.  Sahneye alkışlar ve sloganlar eşliğinde çıkan Önder, cezaevlerindeki siyasi tutukluların özgürlüklerine ulaşıncaya kadar mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi. Özgür Kürt kadına selam gönderen Önder, “Özgür Kürt kadını bu meseleye el atsa bunu da halleder. Özgür Kürt kadınların halletmedikleri bir mesele yoktur.  Zaten Kürt mücadelesinin bütün yükünü kadınlar çekiyor” dedi.