14 Eylül 2013 11:29

Hasret giderdikleri mezarlıkta çocukları için nöbetteler!

Lice ilçesine bağlı Yolçatı (Sîsê) köyünde yaptırılan "Şehit Amed Şehitliği" her gün ziyaretçi akınına uğrarken, bir yandan da yeni cenazeler mezarlıkta toprağa verilmeye devam ediyor. En son yaklaşık 20 yıl önce gözaltına alındıktan sonra kendisinden haber alınamayan Sinan Fidan'ın toprağa verildiği

Hasret giderdikleri mezarlıkta çocukları için nöbetteler!
Paylaş
Hayri Demir

Bölgede yıllardır süren çatışmalı ortamdan kaynaklı binlerce kişi yaşamını yitirirken, bu sayının büyük bir bölümü ise aileleri tarafından ziyaret edilebilecek bir mezar taşı bile bulunmayan kayıplardan oluşuyor. PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından başlatılan "demokratik çözüm" süreciyle birlikte yıllarca evladının yolunu gözleyen ya da dua edecek bir mezar taşına bile hasret olan anaların bu isteği geç de olsa yerine geldi. "Demokratik çözüm" süreciyle birlikte çeşitli tarihlerde çıkan çatışmalarda yaşamını yitiren HPG'li ve PKK'liler için birçok yerde mezarlıklar yapıldı. Bölgenin birçok yerinde devlet tarafından yapılan toplu mezarların açılması noktasında hükümet tarafından tek bir adım bile atılmazken, Kürt halkı yüzlerce cenazeye ait kemiklere ulaşarak, bunları dağlarda kurulan mezarlıklarda törenle toprağa verdi. Yıllarca kaybolan yakınlarının kapıdan gireceği umuduyla yaşayan anneler için ziyaret edilecek bir mezar, yılların getirdiği hasreti az da olsa giderirken, mezarlıklara askerler tarafından yapıldığı belirtilen saldırılar, ailelerin bu hasretini de acıya çeviriyor.

Bitlis ve Nusaybin'de yapılan PKK ve HPG'lilerin mezarlıklarına yönelik gerçekleşen saldırılar sonrası Kürt halkı alanlara çıkarak, sert şekilde tepkilerini gösterirken, tahrip edilen mezarlıkları yeniden inşa etti. Mezarlıklara yönelik bu saldırılara ise, birçok çevreden tepkiler gelmeye devam ediyor. Bu tepkilerden biri de Diyarbakır'ın Lice ilçesi Yolçatı (Sîsê) köyündeki "Şehit Amed Şehitliği"ni ziyaret eden ve mezarlıkta yakınları bulunan yurttaşlar. Öte yandan şu ana kadar 194 cenazenin defnedildiği mezarlığa her gün akıbeti yeni netleşen cenazeler de getiriliyor. Son olarak geçtiğimiz günlerde 1994 yılında gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Sinan Fidan isimli yurttaşın cenazesinin defnedildiği mezarlıkta, yurttaşlar herhangi bir saldırıya karşı da dönüşümlü olarak nöbet tutarak, yıllar sonra kavuştukları evlatlarının mezarlarını koruyor. Devletin olası bir saldırıyı aklından bile geçirmemesi gerektiğine vurgu yapan yurttaşlar, "Şehitliklerin Kürt halkının kırmızı çizgisi olduğunu" belirtiyor.

20 YIL SONRA YAŞANAN KAVUŞMA

Kocaköy ilçesinin Şahlat köyünde 6 Haziran 1994 tarihinde asker ve korucular tarafından evinden gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Sinan Fidan'ın ailesi, geçtiğimiz gün yaklaşık 20 yıl aradan sonra Fidan'ın kemiklerine ulaştı. Görgü tanıklarının beyanlarının ardından Kocaköy kırsalında yapılan araştırma sonrası Fidan'ın bulunan kemikleri, 3 gün önce "Şehit Amed Şehitliği"ne getirilerek defnedildi.

'YA ÖLECEĞİZ YA DA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ'

Kendi imkânlarıyla çocuklarının kemiklerine ulaşan Fidan ailesi, yıllar sonra ulaştığı kemiklerini getirip defnettiği Fidan'ın mezarını her gün ziyaret ederek, adeta 20 yılın özlemini gidermeye çalışıyor. Eşinin devlet tarafından 20 yıl önce kaybettirildiğini söyleyen Mislime Almas, yıllardır geceli gündüzlü çocuklarıyla eşini aradığını ancak bir türlü izine rastlayamadığını belirtti. Yıllar sonra ziyaret edebilecekleri bir mezar taşının bile kendilerine buruk bir mutluluk yaşattığını ifade eden Almas, "Buradaki hepsi bizim evladımız. Yaşadığımız süre boyunca burayı koruyacağız. Burada yatanların hepsi bizim için Sinan'dır. Bizler yaşadıkça burada nöbet tutarak, değerlerimizi sahipleneceğiz. Bir saldırı olsa ya öleceğiz ya da buna müsaade etmeyeceğiz. Zaten bizleri her şekilde öldürüyorlar" diye konuştu.

DNA testi yaptırmadıklarını, görgü tanıklarının beyanları doğrultusunda buldukları kemiklerin Fidan'a ait olduğunu öğrendiklerini dile getiren Almas, "Bizim olmasa bile bizim olarak kabul etmişiz. 3 gün önce buraya getirdik defnettik. Bugün de gelip ziyaret ettik. Buradakilerin her birinin bizim için Sinan'dan farkı yok" dedi.

'AĞAÇLARIN, ÇALILIKLARIN ALTINDA KEMİKLERİMİZİ TOPLADIK'

Bagok Dağı'nda askerlerin yaptığı saldırıya tepki gösteren Rindiye Kocakaya isimli yurttaş da, "Şehit Amed Şehitliği"ne yönelik yapılacak bir saldırıya karşı mezarlıkta bulunduklarını ifade ederek, "Gece gündüz buradayız. Bizler ağaçların çalıların altından evlatlarımızın kemiklerini toplayarak, buraya getirdik, kendi ellerimizle onları buraya gömdük. Burası bizim kırmızı çizgimizdir. Burayı yıkmak için gelecek bir ayağı buraya sokmayız" diye konuştu.

'SALDIRININ MÜSLÜMANLIKTA YERİ YOK'

Mezarlara yönelik saldırıyı "vahşi" olarak değerlendiren Servet Kocakaya isimli yurttaş ise, cenazelere karşı böyle bir saygısızlığın hiçbir dinde ve inançta yeri olmadığına dikkat çekerek, "Ölüler karşısında saygı gösterilmelidir. Bizler yıllardır görmediğimiz evlatlarımızın kemiklerini dağ taş dolaşarak, bulup buraya getiriyoruz. Devlet ya da başka birileri olsun buraya gelip, bu mezarlığı yıkmaya kalkışırsa karşılarında bizi bulacaktır" diye konuştu. Erdoğan'ın sürekli dile getirdiği "Müslüman kardeşlerim" sözüne tepki gösteren Kocakaya, mezarlıklara saldırmanın Müslümanlık dâhil hiçbir dinde yerinin olmadığını dile getirerek, "Devlet şehitlerimizin mezarına, kemiklerine saldırmaktan vazgeçsin" dedi.

'BİZİ ÖLDÜRMEYENE KADAR TEK ADIM ATMAZLAR'

Yine "Bizleri öldürmeyene kadar tek bir mezarlığımıza adım atamazlar. Burada bir taşı bile yerinden oynatamazlar" diyen Mamo Aslan isimli yurttaş da, mezarlıklarda "PKK, mezarlığa cenazelerle birlikte patlayıcı ve silah gömmüş" iddiasını da mezarlıklara saldırıyı meşrulaştırma amacıyla ortaya atılan bir "yalan" olarak değerlendirdi. Mezarlıkta, 1994 yılında çıkan çatışmada yaşamını yitiren bir yakını bulunan Veyzi Özmal isimli yurttaş ise, şunları söyledi: "Burada bulunanların büyük çoğunluğunu tanıyoruz. Hepsi bizim rahat bir yaşam sürmemiz için yaşamını yitirmiş. Bugün buradaysak onların mücadelesi sayesindedir. Onlar insanca bir yaşam için yaşamlarını adadılar, bizlerin de onların mezarlarına sahip çıkmamız gerekiyor. Hepimiz kendi imkânlarımızla bu cenazeleri bulup buraya getirdik. Onlar nasıl bize sahip çıktı ve canlarını verdiyse, bizler de gerekirse buraya sahip çıkmak için canımızı veririz. Dünya üzerinde o kadar savaş yaşanmış, milyonlarca insan yaşamını yitirmiş ama hiçbir kirli savaşta yaşamını yitirenlerin mezarlarına yönelik bir saldırı olmamış."

'YIKIM' KARARI İDDİASI

Öte yandan yerel kaynaklardan alınan bilgilere göre; aileler tarafından 14 Temmuz'da açılışı yapılan mezarlık hakkında Hani Orman İşletme Şefliği tarafından "ormanlık alanda" bulunduğu gerekçesiyle "yıkma" kararı alındığı belirtildi. Konuya ilişkin bilgi almak istediğimiz Hani Orman İşletme Şefliği ise herhangi bir yetkilinin olmadığını gerekçe göstererek, konu hakkında "bilgi sahibi" olmadıklarını ileri sürdü.

"Şehit Amed Şehitliği" hakkında alındığı öne sürülen olası "yıkım" kararı nedeniyle çevre köylerdeki yurttaşlar, mezarlıkta dönüşümlü olarak nöbet tutuyor. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı da 16 Temmuz günü mezarlıkla ilgili olarak basında çıkan haberleri ihbar olarak değerlendirerek, soruşturma başlatmıştı. (Diyarbakır/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Mersin liman işçileri Liman-İş'e tepkili

SONRAKİ HABER

Hakkari'de ev baskınları: 11 gözaltı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...