12 Eylül 2013 19:41

Suriye’de birçok kadın ziyan oldu

Suriye’deki savaştan kaçarak gelen ve bir süre Eminönü’de, Kumkapı parkalarında yaşamak zorunda kalan kadınlar bir taraftan yoksullukla mücadele ederken, bir yandan da kendilerini kaldıkları yerden çıkarmak isteyen polislerden ve zabıtalardan kaçmaya çalışıyorlar.Alevi örgütlerinin yardımıyla Gazi Cemevi&rsqu

Suriye’de birçok kadın ziyan oldu
Paylaş
Türkan Kotan

Alevi örgütlerinin yardımıyla Gazi Cemevi’ne yerleştirilen Suriyeli kadınlarla kısa bir sürede olsa da konuşma fırsatı buluyoruz. Kadınlar konuşmak istemiyorlar. Konuşmaya ikna ettiğimiz kadınların sözleri ise erkeler tarafından sıkça kesiliyor. Zorla da olsa birkaç kadınla görüşme fırsatı buluyoruz.
Adını çok sonradan öğrendiğim Fulya, 35 yaşlarında 4 çocuk annesi, ellerinde ve yüzünde çeşitli dövmeler var. Ellerinin birinde çiçek, diğerinde böcek dövmesi var. Suriye’de savaştan önceki hayatını konuşarak başlıyoruz sohbete.  Anlatırken gözleri doluyor Fulya’nın. Yaklaşık 15 aydır evinden, ülkesinden uzakta olan Fulya’nın ağzından sözcükler dökülüveriyor, “Biz güzel günler gördük, şimdi ne hallere geldik”

Suriye’deki savaş senin hayatını nasıl etkiledi?
Evimiz kalmadı, yakınlarımızı kaybettik. Halep dünyanın en güzel yerlerinden biriydi. Gel gör ki ne hale geldi. Çok insan öldü. Sayamadığım kadar çok, emziktekinden tut da en yaşlısına kadar herkes öldü. İki ateş arasında kaldık. Dağdan dev gibi büyük adamlar  iniyordu. Onlar acep insan mıydılar? Sakallılar, yüzlerinde boyalar, hiç öylesini görmemiştik. Çok korkunçtular. Kadınları ‘Allahuekber’ diyerek kendilerine nikahlıyorlardı. Çok kadını böyle ziyan ettiler, öldürdüler.

Peki Suriye’den çıkış sürecin nasıldı? Neler yaşadın?
Bizler evsiz yurtsuz kaldık. Birçok yakınımızı kaybettik. Sonrasında Suriye’den ayrılıp Lübnan’a gittik. 14 ay orada kaldık. Orası da karışıktı fakat Suriye gibi değildi. Tek derdimiz vardı, çalışmak. Bizlere iş vermiyorlardı. Biz dilenci olmak istemiyoruz. Lübnan’dan sonra Türkiye’ye geçtik. Yolculuklarımız sırasına en büyük sıkıntıyı biz kadınlar yaşıyorduk. Kendimizi korumamız gerekiyordu. Yol kontrollerinden geçerken yaşlı ve çirkin gözükmeye özen gösteriyorduk ki başımıza bir şey gelmesin.

Neden Türkiye’ye geldiniz?
Bizim için ağlayanları duyduk. Hükümet bize sahip çıkar zannettik onun için geldik. Bizi kamplara koymak istediler. Ama o kamplarda muhalifler var ve o korkunç ve koca koca adamlar oraya da geliyorlar. Bizi iki paralık ederler.
Daha sonra konuşmaya diğer kadınlar da katılıyorlar. Hepsi, daha çok genç fakat yaşadıkları zorluklardan olacak ki çok daha yaşlı gösteriyorlar. Geriye kalan tüm aile üyeleriyle birlikte can havliyle Türkiye’ye sığınan kadınların en yaşlısı 35 yaşında. Oldukça genç yaşlarda. Neredeyse her bir kadının birkaç çocuğu var. “Hamile olanınız var mı?​” diye sorduğumda, “Niye olsun ki! Öldürsünler diye mi?​” diyerek bana çıkışıyorlar. Aralarından ayrılmadan önce soruyorum,  “Bana söylemek istediğiniz bir şey var mı?​” Kadınlar ısrar ediyor, “Ev istiyoruz. Ev ve kocalarımıza iş istiyoruz.” (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Eğitim harcamaları bıktıracak

SONRAKİ HABER

Bilirkişi bunları neden bilmez?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...