11 Eylül 2013 22:26

Çocukluğumuz tünelde geçti

ELAZIĞ son yılların en hareketli zamanını yaşıyor. Eti Krom AŞ’ye bağlı maden ocaklarındaki işçiler insanca yaşam için iş bıraktı. Elazığ için oldukça önemli bir gelişme... Direnişin başladığı günden bu yana arkadaşlarını yalnız bırakmayan iki genç işçiyle, Muhammet Yıldırım ve Ömer Faruk Uçan

Çocukluğumuz tünelde geçti
Paylaş
Orhan Kurul

21 yaşındaki Muhammet de, 22 yaşındaki Ömer de, “Çocukluğumuz tünelde geçti abi” diyor. Muhammet yeni evlenmiş daha yeni, 4 ay olmuş. Nasıl geçiyor evlilik, ne yapıyorsunuz, eşinle bir yerlere gidiyor musunuz diye soruyoruz Muhammet’e, “Akşam yorgunuz diye hemen yatalım, diyoruz. Sabah da servisi kaçıracağız diye hiçbir şey yapamıyoruz” yanıtını veriyor Muhammet. Ömer’inki de çok farklı değil. O da soruya; “Sosyal hayat falan hak getire” diyor. Haklı da Ömer. Evli, dört aylık bir çocuğu var ve kirada oturuyor! Zamanı olsa da gidemez sinemaya, tiyatroya... Sonra hangi takımı tutuyorsun mevzusu açılıyor. Üçümüz de Beşiktaşlıymışız. “Biraz da grevden konuşalım” diyoruz. İkisi de, “sonuna kadar devam” diye anında cevap veriyor. Muhammet  “Tam terfi ettim, grev başladı” diyor, hep birlikte gülüyoruz. “Ama olsun herkes çok çalışıyor. Hakkımızı alamıyoruz. Herkes hakkını alana kadar sürdüreceğiz grevi” diyor ve terfi meraklısı olmadığını da laf altından söylüyor. Çalışma koşullarının zorluğuna değinen Muhammet, “Bir tane maske veriyorlar zehirlenmeyelim diye onu takınca zehirlenecek gibi oluyoruz, bir liralık maske alıp veriyorlar” diyor.

BİZ ÇEKTİK ONLAR ÇEKMESİN

“Evden işe gidince eşim gitme diyor” diye söze başlıyor Ömer. Eşine, “Ne yapayım ya o zaman” cevabını verdiğini söyleyen Ömer, buruk bir ses tonuyla “mecbur çalışacağız” diyor. Ortam sessizleşiyor biraz... Sonra, kepçe operatörü olduğunu söylüyor Ömer. Bütün ocak tamiratlarında kepçe kullanıldığını hatırlattıktan sonra işinin zor ve tehlikeli olduğunu da anlatıyor.  Ömer liseyi bitirmemiş, Muhammet de açıktan bitirmeye çalışıyor. “Okumak lazım, yoksa çok sıkıntı çekiyorsun, eziliyorsun” dedikten sonra “Çocuklarımızı muhakkak okutacağız biz çektik onlar da çekmesin diye okusun” diyorlar. Biraz da memleketin sıcak gündemlerinden Suriye’ye dair olası askeri müdahaleyi konuşuyoruz. Muhammet, “Bazen savaş olmalı yumruğunu masaya vurunca tanımalılar seni” diyerek savaşın olması gerektiğini savunuyor. “Valla gündemi takip etmiyorum. Ama savaşın her türlüsüne karşıyım” diyen Ömer ise arkadaşının aksine savaş istemediğini söylüyor. Muhammet ve Ömer servis saatleri geldiği için kalkıyor, bir daha görüşmek üzere ayrılıyoruz. (Elazığ/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Paramız yok diye ölecek miyiz?

SONRAKİ HABER

İş birlikçi sendikacılığın dayanılmaz ağırlığı!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...