08 Eylül 2013 12:28

3. cadıyı nasıl yok edeceğiz?

Bir kozayla örülü etrafımız ya kaynar suyun içerisine atılıp iplik oluruz, ya kozadan kaçan tırtıldan bir kelebeğe dönüşüyoruz. İşte tiyatro tam da böyle bir şeydir. Hep bir direnişin, mücadelenin içindedir. Bu yüzden oyuncuların göz bebeği, siyasetçilerin de korkulu rüyasıdır. Bütün bas

3. cadıyı nasıl yok edeceğiz?
Paylaş
Serpil Kılıç

Öncelikle sizleri tanıyalım... Barış Üstün: Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuarı Oyunculuk bölümünden mezunuz hepimiz.

Ekip bir adana karması mı? Evet sayılır. 4 kişi Adana'dan geri kalanı İstanbul,Çanakkale,Eskişehir böyle bir karma yaptık.

Bir sürü çelişkinin önümüze çarşaf gibi serildiği bir oyun Macbeth. Peki Actor Club nasıl ele aldı Macbeht'i? Emre Kentmenoğlu: Bizim oyunumuz 1 saatlik bir performans oyunu olacak. Türkiye'de neredeyse bütün Macbeth yorumlamaları aynı biz farlı bir şey yapmak istedik. Bedenimizi ve sesimizi merkeze alıyoruz. Bu arada Cadı Macbeht'i oynuyorum ben. Özel bir karakter. Bütün eylemleri Macbeth yapıyor ama Cadı Macbeth yaptırıyor. Hepimizin içerisinde kötü bir yan vardır ya ben onu temsil ediyorum. Ceren Özmen: Ben de Lady Macbet'i oynuyorum. Oyunumuz orijinal metinden bağımsız sayılmaz. Biz bu oyunda iyi ve kötünün çatışmasını anlatıyoruz. Ne kadar basit gibi görünse de insanın içerisindeki o sağ melek ile sol melek gibi bir şey. Ceren Altundaşar: Ben oyunun kötü Lady Macbeth'iyim.Orjinal metinde 3 cadı var biz aynı zamanda bu cadıları da oynuyoruz. Cadıların ve Lady Macbeth'in iç seslerini oynuyoruz. Ben LaydMacbeth'in siyah tarafıyım. Ve Bir de kırmızı tarafı var o da sistemin en tepesinde.Bizim oyunumuz daha simgesel bir oyun. Bu Aktör Club'ın profesyonel diyebileceğimiz ilk çalışması ama biz öncesinde görünmez tiyatro da yaptık. Yani sokakta, vapurda oynadık.

Cadılar zihnimizde hep korkutucu şeyler canlandırır. Sen tam bu anımsamayı karşılıyorsun. Adeta düzenin sürdürücüsüsün... Nimet Görkem: Ben 3. Cadı. Tam da dediğiniz gibi sistemin çatısını oluşturuyorum. En tepede o 'görünmeyen el'. Belki başımızda bir sürü Macbeth var ama onlarında üstünde görünmeyen bir el var ve bu en tepedeki o güç.

O güç kaynağını nerden alır? Para diyebiliriz sanırım.

MESELE O 3. CADININ NASIL YOK EDİLECEĞİNDE

Macbeth'iMacbeth yapan şey biraz da iktidar hırsı ve Lady Macbeth'in elinden çıkmayan o kanlı lekesi... Türkiye'yi, Ortadoğu'yu, dünyayı düşündüğünüzde insanlığın akıbeti Macbeht'e benzer mi ? Barış Üstün: Düşünerek cevap vereceğimiz günlerdeyiz. Eğer böyle gitmeye devam ederse sonumuz Macbeth gibi olacak; çünkü aynı iktidar hırsı, insanın içerisindeki kötülükler ve iyilikler... E.K: İktidar hırsı her zaman olan bir şey Shakespeare'de de görüyoruz zaten bunu.Bireysel hırsın neleri etkileyebileceğini, o hırsın insanın kendisini yok edebileceğini anlayabiliyoruz. Macbeth aslında oyundan ziyade bir yaşam biçimi ya da bir hayatın yok oluşu gibi alt metni anlatabiliyor yani en azından ben öyle anlıyorum. Shakespeare'in birçok oyununda Hamlet'te Kral Lear'da öyle.   B.Ü:Peki Sonumuz? E.K: Sonumuz hayırlısı. C.Ö: Macbeth'te gördüğümüz şey iktidar hırsı ve günümüzde gördüğümüz şey de bu çok açık ve net olarak. Oyunumuzda bir replik var "İş kral olmakta değil, kral olup tahtta kalabilmekte." İnsanlar o tahtı, o koltuğu bırakmamak için Macbeth'te görmüş olduğumuz küçük bir katliam sahnesini belki de büyük kitleler arasında gerçekleştirebiliyorlar. Ve umarız biz de Macbeth'inkatlettiği insanlar olmayız. Onun için birşeyler yapmaya çabalıyoruz. C.A: Zaten Shakespeare'in temaları o kadar evrensel ki. Hırs sınıflı toplumlar oluştuğundan beri var ve hep olacaktır.Biz oyunda şunu da görüyoruz bu sistemin en tepesinde başka bir şey daha var biz buna 3. Cadı diyoruz siz başka bir şey diyebilirsiniz. Bu gün halk bambaşka bir şey der aslında mesele o 3. Cadının nasıl yok edileceğinde. Hırs kişisel bir şey tarih boyunca devam edecek ama bu çarkı döndüren şey ne olacak? O zincirden nasıl kurtulacağız?

‘SAHNE İÇİN BİRİMİZ DİZİYE BAŞLAMALI’

Bütün tiyatrocuların en büyük derdi  "Sahne Sorunu"  sizin de böyle bir sorununuz var, neden kaynaklanıyor bu durum? Ceren Altundaşar: Bütün sahneler yıkılıp yerine mescit yapılırsa, tabi ki sahne sorunu olur. Ceren Özmen: Ve ayrıca sahne kiraları da çok pahalı, bu çok ciddi bir sıkıntıya sebep oluyor. Siz az önce sordunuz  "oyununuz ne zaman oynayacak? Nerde oynayacak" diye biz size tam net bir şey söyleyemiyoruz çünkü istediğimiz gibi bir yer kiralayacak paramız yok. Barış Üstün: Birimizin diziye başlaması gerekiyor… C.Ö.: Evet. Bu aslında gerçekçi bir şey bir yerden para geliyor olması lazım. Bir de bizim oyunumuz bir oda tiyatrosunda oynanabilecek bir sahne tekniğine uygun değil. Duru'nun sahnesi bize ancak yetiyor. Duru Tiyatroyu, Emre Kınay'ı çok seviyoruz. Bize sahnelerini açtıkları için onlara çok ama çok teşekkür ediyoruz. Burada oynamayı tabi ki çok isteriz.Ve bir teşekkürümüzde İlhami Özdemir'e.

ÖNCEKİ HABER

Medyanın hedefinde ODTÜ var!

SONRAKİ HABER

'Adaleti Türkiye'de bulamadık'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...