Caracazo’dan Taksim direnişine

Venezuela’daki sosyal projeleri anlatan Barış Can, Chavez’in başa gelmesinin ardından kabul edilen anayasada, sağlık hakkının devlet güvencesine alındığını söyledi. Chavez döneminde çeşitli sosyal programların hazırlandığını belirten Can, bunlardan birinin sağlık alanında yapılan Barrio Adentro programı olduğunu ifade etti. Barria Adentro programı kapsamında; Venezuela’nın Caracas kentinin yoksul kasabalarında Küba’yla ortak çalışma yapılması kararlaştırıldı. 58 Kübalı Aile Hekiminin yardıma gitmesiyle, yoksul semtlerde sağlık merkezleri kuruldu.

YOKSUL İÇİN SAĞLIK

Barış Can, bu program ile yoksul halka sağlık yardımı gittiğini ve ömür boyu sağlık hakkının güvence altına alındığını ifade etti. Programın bebek ölümlerinin azalması, salgın hastalıkların önüne geçilmesi gibi birçok konuda büyük yol kat ettiğini aktardı. “Ölümlerin azalması ve hastalıklar konusundaki başarı sadece bu programla değil, yaşamın kalitelileşmesinin de (gıda, temiz suya ulaşım vb.) etkisiyle olmuştur”  diyen Can, sağlık hizmetlerinde politika seçiminin gelire göre değil, toplumdan, yoksuldan, emekçiden yana olduğunu belirtti. Can “Neoliberal politikalar vazgeçilmez değildir” diyerek sunumu noktaladı.

CHAVEZ’İN RUHU

Venezuela’daki ve Latin Amerika’daki halkçı değişimleri anlatan Venezuela Türkiye Büyükelçisi Reyez ise şunları ifade etti: “Devrimin devam ettiği bir bölge. Sadece devrimin liderlerinden değil, örgütlü halk mücadele etmeye devam ediyor. 1950 ve 60 arasındaki Latin Amerika imajının nostaljisiyle yaşamayı bırakmamız gerekiyor. Biz yenisini başardık. Latin Amerika adı altında tek bir vatan yaratmayı başardık. Emperyalizmin ataklarını engellemek için birçok ülke bir araya geldi. Bunu Chavez’in ruhu sağladı.”

BEZGİNLİKTEN HEYECANA!

Prof. Dr. Furat Ercan Venezuela’daki Caracazo direnişi ile Gezi eylemlerini birlikte değerlendirerek bazı sonuçlar çıkardı. Her iki eylemde de “kapitalizmin hafif yollu yüzüyle karşılaşmış insanlar” olduğunu ve bu eylemlere katılan insanlarda hayatı yeniden inşa etme sevincini gördüğünü söyledi.
Gezi eylemlerinde barikat kardeşliği olduğunu kaydeden Ercan, süreci “Her gün evlerimizde bezgin insan olma durumundan çıkma hali” olarak yorumladı. “Che Guavera’nın söylediği gibi bu işler duygu ve heyecan işiydi. Gezi ve Caracozo arasındaki benzerlik bu” dedi. Eylemler arasındaki bir diğer ortaklığı ise Ercan şöyle açıkladı: “Değişim değerinin dünya ölçeğinde egemenliği. Sınıfla halk arasındaki iç dinamikler yeniden düzenlenmeli. Kapitalizm yayıldıkça, herkeste farklı reaksiyonlar gösterecektir. Hepsini harekete geçirecek güç kapitalizm ama hepsi kendi rengiyle orada olacak. Kapitalizm bu kadar radikalleştiyse demokrasi ve katılım kelimeleri yeniden düşünülmeli. Gezi direnişinde gördüğümüz hayatı değiştirme hali, mücadele içinde, kendini, hayatın metalaşma sürecine karşı tepki olarak gösterdi.”

KONGREDEN ‘SAVAŞA HAYIR’ SESİ YÜKSELDİ

Kongre adına yapılan açıklamada Suriye’de yaşananların kapitalizmin yeniden yapılanması döneminde Ortadoğu’nun emperyalistlerin çıkarlarına uygun hale getirilme girişimlerinin bir parçası olduğu belirtildi. Açıklamada, emperyalistlerin ve tetikçilerinin, Irak işgalinde yürüttüklerine çok benzer bir senaryoyu yeniden oynadıklarına dikkat çekildi.
İnsanlık onuru, Suriye’de yaşanan katliamın sorumlularının ortaya çıkartılıp uluslararası hukuk kapsamında yargılanmalarının sağlanmasını talep etmeyi gerektirdiğinin vurgulandığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Aynı insanlık onuru, her ne sebeple olursa olsun, Suriye’ye saldırıya karşı olmayı da gerektiriyor. Eğer çifte standart uygulanırsa binlerce insan ölecek, sakat kalacak, acı, korku yaşayacak, evsiz barksız kalacak. Hiçbiri Suriye’de çıkartılan iç savaşın da sonuçlarının da çözümü olmayacak, olamayacak. Savaşa karar verip, saldırıyı kamuoyu önünde makul hale getirmeye çalışanlar, başkalarının yaşamı üzerinden oynayan kumarbazlardır. Bugün, kumarbazların oyununu dağıtmak Suriye’ye her türlü saldırıya karşı olmaktan geçiyor.” (İzmir/EVRENSEL)