01 Eylül 2013 18:45

Bu

Ofsayt Osman, eski filmlerden kalma güzel bir abi. Şimdinin sırtını haydutlara yaslayıp sağa sola höykürenleriyle alakası olmayan bir delikanlı familyasından. Hasta bir kardeşi için çocuğu kurtaracak kadarını alır, üst tarafına el sürmez. Hakim karşısında, bütün hayatının ofsaytta geçtiğini anlatıp sorar, “Bu da

Bu
Paylaş
Çağdaş Günerbüyük

Bu ne diye soran varsa, bu, daha ligler başlamadan iktidarı saran, maçları sürgüne gönderme, sloganları yasaklama, üfleterek stada alma korkusunun adıdır. Ve tabii, dostu düşmanı yanıltmayan, statları da her yer gibi yine Taksim, her yer gibi yine direniş ilan eden susmayışların. Bu, gökkuşağıydı, griye boyadılar. Bu, aptallaştıranlardan farklı bir diziydi, yasakladılar. Bu barıştı, silahları kuşandılar. Bu yeniden geliyor, gelecek.
Bu da gelir, bu da geçer demişler. Bu’nun içini herkes kendi hayatıyla doldurur çünkü. İstanbul işgal altındayken evlere, dükkanlara asılan yazıda der, “Bu da geçer ya hu”.
Bu, o atmalara doyulamayan slogandaki vurgusuyla, bu, daha başlangıç, herkesin bildiği gibi. Bu bizim için özgürlük, onlar için yasak, bizim için umut, onlar için korku, bizim için direniş, onlar için baskı, bizim için barış, onlar için savaş bu. Ötesi laf kalabalığı.
Bu öyle bir kabus oldu ki grici ideolojide, cadı avları, gökkuşağını griye boyamalar, dizileri bile yasaklamalar derken, Eylül’ün adını kendi elleriyle değiştirdiler. İstihbarat uydurdular, her yeri polisle, her köşeyi griyle doldurdular. Sağını solunu darbecilikle suçlarken halkı Eylül’ü geri almaya çağırdılar. Ahmet Kaya’nın “Düşer düşer kalkarız her eylüle isyan gibi” diye söylediğini “eylülle isyan” yaptılar. Bu Haziran’ın direnişin güneşiyle anılacağını içindeyken anlamıştık, “başkaldırdık zamana” da, daha başlamadan Eylül’ü yeni başkaldırıların buluşma adresi olarak ilan etmeleri de gördük ya. Bu da mı gol değil?
Bu, hep bir başlangıç gibi gelir kulağa. Cümleyi başlatan bu olur. Bazen de bitirir, yeniden başlamak için, bu. Bu korkunun yasaklarla sonunu getirdiklerinden biri de Leyla ile Mecnun dizisi olmuş. Bu her filminde Ahmet Kaya’yı ihmal etmez yönetmeni Onur Ünlü’nün şiir yazanı, Ah Muhsin Ünlü’nün kitabının adı da “bu” ile bitenlerden; “Gidiyorum bu”.
Demişti ki kitabının en başında, şiirlerini ithaf ederken, “bütün eve dönmek isteyenlere”. Hani Haziran’da kendilerine karşı ayaklanan halka birileri “eve dönün” demişti de, “zaten evimizdeyiz” cevabını almışlardı. Parkları, meydanları, sokakları evi belleyenler için bu Eylül eve dönme vakti değil de ne?
“Hatırlat da haziran sonlarında çocukluğumu yakalım”ı analım o zaman da, kimse Haziran’dan öğrendiklerimizi, Haziran’da genç yaşta kaybettiklerimizi unuttuk sanılmasın. Bu gökkuşağı daha fazla griyle kapanmaz, bilinsin.
Eylül’e barışla değil, savaşla girmek için, emperyalistin savaşına kucak açmak için ellerinden geleni yapanlar da kulağını diksin, “savaş böyleymiş bazen siviller ölebilirlermiş devlet uğruna”dan sonrasını duysun:
“90’lar bitti artık onlar var ve hey
siz devlete inanan bütün reziller
cehennemde karşıma çıktığınızda
öyle bir yumruk patlatacağım ki tam burnunuza
hayatınız gazze şeridi gibi geçerken gözünüzden
anlayacaksınız allah ne demek
ahlak ne demek
ve rüya…
bu sözlerimi cennet ehline aynen ilet sevgilim:
devletin bekasının da allah belasını versin
malboranın da!”
Varsın fair play’den eser olmasın onların dünyasında, varsın hayatlarımızı cehenneme çevirmek için aceleden yerlerinde duramıyor olsunlar, varsın işbirlikçiliklerini bile en süslü ambalajlarla sarıp sarmalasınlar, varsın Osmanlı masallarını ballandırmaya doyamasınlar. Bu Eylül bizim. Barışın, direnişin, kardeşliğin, dayanışmanın bu. Çünkü Ahmet Kaya’nın Eylüle İsyan Gibi’nin devamında dediği gibi bu; “Sen dünün hasretinde, ben yarınların derdinde”.
Daha başındaysak merdivenin, daha çok basamak çıkılacak, renklenecek, dönüşecek demektir. Bu, hayatımızın en güzel Haziran’ından bize kalan, bir güzel başlangıç. Ölüme karşı yaşam, Haziran’dan ilham, Eylül’e selam, mücadeleye devam.

ÖNCEKİ HABER

Direniş ve dayanışma (ve iktidar)

SONRAKİ HABER

Karaburun’a iyi bakalım!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...