27 Ağustos 2013 18:59

TEKSİF'ten Yalçınkaya'ya düzeltme

Nazmi Irgat

26 Ağustos 2013 tarihli “Tekstil İşçisi Ne Kazandı” başlıklı Kadir Yalçınkaya imzalı Evrensel gazetesindeki köşede yer alan yanlış bilgilendirmelere dayanan hususlara ilişkin olarak, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini sağlamak üzere, aşağıdaki açıklamaların yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.
Buna göre; 1994 yılında meydana gelen ekonomik mali krizde TEKSİF Sendikası, üyelerini mağdur bırakacak hiç bir haktan feragat etmemiştir. 2001 yılında yaşanan ekonomik krizde ise TEKSİF Sendikası, üyeleri ile yaptığı müzakereler sonucunda herkesin rızasını alarak yeni işe girenleri kapsayacak şekilde yıllık 4 maaş ikramiyeden 2.5 ikramiyeye, yüzde 100 olan fazla çalışma ücretleri 4857 sayılı İş Kanunu’nun hükmettiği yüzde 50’ye çekilmiştir. TEKSİF Sendikasının bu tutumu bir “peşkeş çekme” değil, kriz döneminin zorlu şartlarında ülke ekonomisine elinden gelen desteği sağlayarak üyesini koruma mekanizması olmuştur. Yazıda geçen ve kaldırıldığı iddia edilen kıdem farklarının ise bahsi geçen dönemdeki grup toplu iş sözleşmesinde adı bile geçmemektedir.
Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası ile yürütülen 23. Dönem Grup Toplu İş Sözleşmesi’ne bağlı bulunan işyerlerinde çalışan üyelerimizin iddia edildiği gibi yüzde 80’i değil yüzde 55’i asgari ücret seviyesinde çalışmaktadır.
Hafta içi fazla mesai ücretleri 4857 sayılı İş Kanunu’nun 41. maddesine göre yüzde 50 olarak belirlenmiştir. İmza konulan sözleşmede ise fazla çalışma ücreti hafta içi çalışmalarında yüzde 100 olarak akdedilmiştir. Yazıda “Fazla çalışma ücretleri zaten yasalara göre olması gereken seviyeye çıktı” ifadesi gazeteci kimliği ile yazı yazan kişinin konu hakkında ne kadar bilgisiz kaldığının açık bir örneğidir. Bu mesnetsiz iddiada bulunan kişi, gazetecinin asli görevi olan araştırma görevi bir yana, yazı yazdığı konular hakkındaki ilgili kanunu bile okumaktan acizdir. Bütün bunlarla birlikte 4857 sayılı İş Kanunu’nun 46. maddesi uyarınca çalışılması halinde 2 yevmiye olan pazar günü çalışması TEKSİF Sendikasının imzaladığı 23. Dönem Grup Toplu İş Sözleşmesi’nde 3 yevmiye, ayrıca hafta içi bir gün ücretli izin kullandırılmadığı takdirde ise 4 yevmiye olarak ödenecektir. Ayrıca ulusal ve genel tatil günlerinde çalışma yapan üyeye 3 yevmiye, dini bayramlarda çalışan üyeye ise 4 yevmiye olacak şekilde fazla çalışma ücreti ödenmesine hükmedilmiştir.
TEKSİF Sendikası elde ettiği bu başarı ile “10 yıl önceki kayıpları kısmen” değil tamamen geri kazanarak üzerine bir çok sosyal hak da eklemiştir. Ücretine, ikramiye, kıdem ve ücret zammı eklenen en düşük ücretli üyemiz yüzde 15.56 ila yüzde 23.50 arasında değişen oranda genel bir kazanç elde etmiştir. Diğer ücret gruplarında ise yüzde 27’ye varan artışlar sağlanmıştır.
Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası  ile yürütülen 23. Dönem Grup Toplu İş Sözleşmesi müzakerelerinin daha en başında grev tedbirleri alan TEKSİF Sendikası Genel Yönetim Kurulunun kararı ile 2013 yılının başından bu yana eğitim seminerlerine ağırlık vermiş ve üyesini greve tam olarak hazırlamıştır. Günümüzün ekonomik şartları altında, kayıt dışı istihdamın yoğunlaşarak örgütlülüğün dip seviyede olduğu bu dönemde, 12 bin üyenin tam katılımı ile greve çıkmak bir tesadüf değil, bilgi, tecrübe ve sınıf bilincinin güzel bir örneğidir.
15-23 Ağustos tarihleri arasında başta Genel Yönetim Kurulu üyeleri olmak üzere TEKSİF Sendikasının bütün yöneticileri grev alanlarında üyelerimizle birlikte yer almıştır. İşçileri grev alanından uzaklaştırmak bir yana, 9 gün boyunca üyelerimizle birlikte sendikamızın bütün yöneticileri grev alanlarında bulunmuş ve katılımın kesintisiz olduğu bir grev sürmüştür.  
Sonuç olarak, TEKSİF Sendikası ve 12 bin üyesi adına kamuoyuna tamamen yanlış yansıtılan söz konusu bilgilerin yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde düzeltilmesini rica ederim.

*TEKSİF Genel Başkanı
 

Evrensel'i Takip Et