Fethiye davasında anneye ‘kameralı sorgu’

Kamuoyunda Fethiye Davası olarak bilinen davanın 16 Mart’ta görülen duruşmasında tecavüz sanıklarını savunan Muğla Barosu Başkanı Mustafa İlker Gürkan ve Baro Genel Sekreteri Leyla Bişen, tecavüze uğrayan kadının “sosyalist örgütlerde çalışmalar yaptığını, kadın örgütlerine üye olduğunu” söyleyerek bu dernek ve örgütlerin araştırılmasını istemişlerdi. Müdahil avukatların yanı sıra hâkimin de tepki gösterdiği bu talep reddedilmişti. Ancak sanık avukatlarının “müşteki kadın, parçalanmış bir ailenin çocuğu, parçalanmış ailelerin çocuklarının durumu biraz böyle olur” savunmasıyla ailenin durumuna dair delil sunma talebi ise kabul edilmişti.
Mahkeme bir sonraki duruşmada tecavüze uğrayan kadının annesinin dinlenmesine karar verdi. Ancak duruşma öncesi yaşananlar, soru işaretleri uyandırdı.

KARAKOL, ADLİYE, KAMERA, TEHDİT…

Mahkemenin “talimatla ifade alma” kararının ardından 27 Mayıs’ta görülecek duruşmayı beklediğini söyleyen annenin anlatımına göre, 5 Mayıs akşamı evine gelen jandarma, hakkında “zorla götürme kararı” olduğunu söyleyerek kendisini karakola götürmek istedi. Kendisine ifade vermesi için herhangi bir kararın ulaşmadığını, 27 Mayıs’ta görülecek duruşmada ifade vereceğini söyleyen kadın, o gece karakola götürülmedi ancak kimliğine el kondu. Ertesi gün kimliğini almak için Karaböğürtlen Jandarma Karakolu’na gittiğinde ifade vermek için Ula Adliyesi’ne gitmesi gerektiği söylendi.

“İfademi vermek için duruşma saatini beklerken bir kişinin sürekli beni takip ettiğini fark ettim. Sonra, benim de tanıdığım, kızımın davasındaki sanıkların avukatlığını yapan Muğla Baro Başkanı Mustafa İlker Gürkan yanında bir kameramanla duruşmayı beklediğim yere geldi. Yüksek sesle kızımın ve benim ismimi söyleyerek ‘Tanıyan var mı?​’ diye sordu. Ben de ‘Benim’ dedim. Kameramanla yanıma geldi, ‘Sana sorularım var’ dedi. Ben de ‘Duruşmada söyleyeceğim söyleyeceklerimi’ dedim. Üsteleyince konuşmadım. O da sinirlendi, parmağını sallayarak ‘Ben size gösteririm’ diyerek avukatların olduğu odaya geçti. Duruşma başladığında hâkime ‘Ben ifademi 27 Mayıs’ta görülecek olan davada vereceğim’ dedim. Mustafa İlker Gürkan ve diğer avukatlar buna karşı çıktılar. Duruşma bittiğinde dışarıda bir sürü kamera olduğunu gördüm. İnsanlar da bir şey olduğunu düşündüklerinden herhalde kapıda bekliyorlardı.”
Annenin iddialarıyla ilgili görüşüne başvurduğumuz Muğla Barosu Başkanı Mustafa İlker Gürkan ise sorularımıza “külliyen yalan, öyle bir şey olmadı” diye yanıt verdi.

‘KIZIMIN ARKASINDAYIM’

Yaşananlardan sonra akrabaların, komşuların ve bütün köylülerin “Neler oluyor?​” diye kendilerini aradıklarını anlatan kadın, bu durumdan rahatsız. Küçük yerde yaşadıkları için bu tür olayların insanların kendilerine bakış açısını olumsuz etkilediğini söyleyen kadın, “Utanç duyduğumuz için değil, ama dava sürecinde bunların yaşanmasını doğru bulmadığımız için rahatsızlık duyuyoruz. Ben kızımın arkasındayım, bu davayı bir hukuk mücadelesi vererek açtırdık, suçluların cezalandırılması için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu. Anne, 27 Mayıs’ta Fethiye’de görülecek davaya tüm kadınların destek vermesini istiyor. (İstanbul/EVRENSEL)