ABD müdahale için tarih verdi

Dışişleri Bakanı John Kerry, Suriye hükümetini kendi halkına karşı kimyasal silah kullanmakla suçlarken, söz konusu saldırıya ait olduğu belirtilen görüntülerin “Gerçek, inandırıcı ve inkar edilemez” olduğunu iddia etti. ABD Dışişleri Bakanı, Başkan Barack Obama’nın bu saldırıya işgalle karşılık vermeyi düşündüğünü açıkladı. Kerry, “ahlaka aykırı” dediği bu saldırıya ilgili bilgileri önümüzdeki günlerde kamuoyuna açıklayacaklarını belirtti.

‘HEPİMİZ GÖRGÜ TANIĞI OLDUK’

Kimyasal silah saldırısı hakkında ek bilgilere sahip olduklarını, bu bilgilerin müttefiklerle değerlendirildiğini ve tekrar gözden geçirildiğini dile getiren Kerry, mevcut bilgilerin önümüzdeki günlerde paylaşılacağını vurguladı. Kerry, “Bunun ötesinde biliyoruz ki Suriye Devleti bu kimyasal silahları himaye etmeye devam ediyor. Biliyoruz ki Suriye rejimi bunu roketlerle yapabilme kapasitesine sahip. Biliyoruz ki rejim saldırının geçtiği çeşitli yerlerden muhalifleri temizlemeye kararlıydı. Ve biz, hepimiz kendi gözlerimizle görgü tanığı olduk” diye konuştu.

HAGEL: HAREKATA HAZIRIZ

ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel, Suriye'deki kimyasal silah saldırısının arkasında Esad'ın bulunduğunun kendileri için net olduğunu söyledi. BBC'ye konuşan Hagel, bu konuda karar verildiği anda hareket geçmeye hazır olduklarını dile getirdi.

'EN ERKEN PERŞEMBE'

NBC News'a konuşan üst düzey ABD'li yetkililer, Suriye'ye askeri müdahalenin "en erken Perşembe" günü düzenlenebileceğini söyledi. Aynı yetkililer, "üç gün sürecek sınırlı operasyonun" Suriye lideri Beşar Esad'a mesaj verme amacı taşıdığını söyledi. Suriyeli muhaliflerle Batılı ülkelerin temsilcileri arasındaki görüşmelere katılan kaynaklar ise Reuters'a yaptıkları açıklamada Batılıların Suriyeli muhalifleri birkaç gün içinde Suriye'de bazı hedeflerin vurulacağı konusunda bilgilendirdiğini söyledi. Kaynaklar operasyonun hedefinin Suriye'de bir kez daha kimyasal silah kullanımını caydırmak olduğunu öne sürdü. Bunun karşılığında muhaliflerin Batılı ülkelere bir hedefler listesi sunduğu bildirildi.

RUSYA'DAN BATI'YA UYARI

Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Birleşmiş Milletler kararı olmadan Suriye'ye girişilecek bir müdahaleyle "uluslararası hukukun ağır bir şekilde çiğneneceğini" söyledi. Lavrov, "kırmızı çizginin aşıldığını söyleyen Batı'nın henüz kimyasal silah kullanıldığını kanıtlayamadığını" belirtti. Rus Dışişleri Bakanı bu açıklamayı bazı ülkelerin kimyasal silah kullanımı nedeniyle Suriye'ye BM kararı olmadan müdahale edilebileceği yolunda görüş belirtmesi üzerine yaptı.

ABD'NİN SALDIRISI ZAMANLAMAYA KALDI

Rusya parlamentosu alt kanadı Duma Uluslararası İlişkiler Komisyonu Başkanı Aleksey Puşkov, ABD ve müttefiklerinin Suriye’ye geniş çaplı bir hava operasyonu için tüm hazırlıkları tamamladığını, sadece zamanlama yapıldığını söyledi.

Interfax’a açıklamada bulunan Puşkov, “Son günlerde yaşanan gelişmeler ve Batılı ülkelerden yapılan açıklamalar dikkate alındığında ABD ve müttefiklerinin Suriye’ye yönelik geniş çaplı bir operasyon için tercihlerini yaptı. Saldırının başlaması ile ilgili sadece zamanlama yapılıyor…” dedi.

Askeri operasyonun önceden planlandığını kaydeden Puşkov, “Suriye’nin askeri varlıklarına yönelik dört Amerikan gemisinden geniş çaplı füze saldırısı yapılacak. İngiliz Trafalgar denizaltısı da Tomahawk füzeleri ile saldırıya destek verecek.” bilgisini verdi.

RUSYA, AKDENİZ'E YENİ SAVAŞ GEMİLERİ GÖNDERMEYECEK

Rusya Deniz Kuvvetleri’nden Interfax’a yapılan açıklamada NATO’nun Akdeniz’de varlığını artırmasına mukabil, Rusya’nın bölgede kalıcı askeri gücünü artırmayacağını söyledi. Bölgede NATO askeri birliklerinin operasyonlarını yakından izlediklerini ifade eden yetkili, “Akdeniz’de askeri varlığımızı güçlendirme yönünde herhangi bir emir almadık. Bizim savaş gemilerimiz ek önlemlere gerek kalmadan acil durumlarda görev yapabilecek kapasitede…” dedi.

Bölgede Rusya’nın çıkarlarını korumaya yönelik olarak bulunduklarını ifade eden Rus yetkili, “Herhangi bir unsurla savaş konusunda herhangi bir emir almadık” bilgisini aktardı. Rusya’nın Tartus’ta bulunan askeri deniz üssündeki varlıkların güvenli bir şekilde korunduğunu ifade eden Rus komutan, olağanüstü bir gelişme olması durumunda PM-138 teknik geminin üste bulunan Rus görevlileri tahliye edeceğini söyledi. Moskova, üste bulunan askeri personelin daha önce tahliye edildiğini açıklamıştı. Rusya, Suriye’de bulunan Tartus deniz üssünü 1971’de imzalanan anlaşma çerçevesinde 1977’den bu yana kullanıyor. Eski Sovyetler Birliği sınırları dışında bulunan tek askeri üssünde Rusya’nın birkaç savaş gemisi ve lojistik tekneleri bulunuyor. Rusya’nın Akdeniz’de oluşturmayı planladığı kalıcı deniz gücü ile ilgili çalışmaları sürüyor. Farklı filolardan Rus savaş gemileri Akdeniz’de belirli sürelerle görev yapmaya devam ediyor. Akdeniz'de bulunan Rus savaş gemilerinin sayısı bazı dönemler 10'u geçmişti.

CAMERON’DAN MÜDAHALE ÇAĞRISI

İngiltere Başbakanı David Cameron, Suriye’de kimyasal silahla saldırıyı öne sürerek, uluslararası toplumun orantılı bir cevap vermesi gerektiğini kaydetti. Tatilini yarıda keserek Londra’ya dönen David Cameron, Suriye’deki son olaylarla ilgili görüşmek üzere parlamentoyu toplantıya çağırma konusundaki kararı hemen vereceğini ifade etti. Gazetecilerin sorularını cevaplayan Cameron, “Alınacak karar mutlaka uluslararası çerçevede olmalı.” dedi.

İNGİLİZ ORDUSU HAZIRLIK YAPIYOR

İngiltere Başbakanı David Cameron’un açıklamalarından sonra, İngiliz Ordusu’nun, Suriye’de muhtemel askeri saldırı için planları hazırlamakta olduğu belirtildi. Hükümetten yapılan açıklamada, Suriye’de sivillere kimyasal silahla saldırılması sebebiyle askeri bir cevap hazırlandığı ifade edildi. Hükümet adına yapılan açıklamada henüz bu konuda nihai karar alınmadığı ve kimyasal silah konusundaki delillere bağlı olarak saldırıya karar verileceği belirtildi. İngiltere, Milli Güvenlik Konseyini ise yarın toplayacak.

MÜSLİM: KİMYASAL BAŞKASININ İŞİ

PYD (Demokratik Birlik Partisi) Lideri Salih Müslim, Reuters ajansına yaptığı açıklamada, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın “Şam’a bu kadar yakın bir yeri kimyasal silahlarla vuracak kadar aptal olmadığını” söyledi. Müslim, Esad’ın ülkesindeki iç savaşta güçlü konumdayken bu tür silahlara başvuracağını düşünmediğini belirtti. Müslim, kimyasal saldırının “Suriye rejimi suçlu çıkarmak isteyen başka kesimlerin işi olabileceği” görüşünü dile getirdi. Müslim ayrıca denetçilerin Esad’ın değil de muhaliflerin suçlu olduğunu kanıtlamaları halinde ise herkesin bunu unutacağını belirterek “Hangi tarafı cezalandıracaklar? Katar Emiri’ni mi yoksa Suudi Arabistan Kralı’nı mı ya da Erdoğan’ı mı?​” diye konuştu.

BM’NİN ARAŞTIRMALARI DEVAM EDİYOR

Denetçiler, bugün kentin batısında geçirdikleri üç saat içinde bir banliyöyü, iki hastaneyi ziyaret ederken görgü tanıklarıyla görüştü ve kan örnekleri topladı. Yapılan açıklamaya göre saldırıdan kurtulan çocuklar, zehirli gaz kullanıldığından şüphelenilen bombardımanın uçak ve tanklarla yapıldığını anlattı. Denetçi heyeti bugün de ikinci bir bölgeyi ziyaret etti. BM Genel Sekreteri’nin Sözcüsü Farhan Haq, BBC’ye konvoyun kasten hedef alındığını, birilerinin ekibi sindirmeye çalıştığını söyledi.

İRAN: SALDIRI KRİZİ BÖLGEYE YAYAR

Kimyasal silah kullandığı gerekçesiyle Suriye’ye askeri operasyon ihtimalinin güçlenmesi nedeniyle İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Arakçı basın toplantısı düzenledi. Abbas Arakçı, “Suriye’ye askeri saldırıya karşı güçlü şekilde uyarı yapmak istiyoruz. Bunun sonuçları Suriye ile sınırlı kalmaz, tüm bölgeye yayılır.” dedi.

DANİMARKA: ALTERNATİFLER DEĞERLENDİRİLMELİ

Danimarka Başbakanı Helle Thorning Schmidt, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin Suriye’ye müdahale etmeme kararı alması halinde alternatiflerin değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. BM’nin konuyla ilgili vereceği kararın yakından takip edileceğini belirten Başbakan Schmidt, “Müttefiklerimizden Esad’ın Suriye’de kendi insanları üzerinde kimyasal silah kullanıldığının kesin olduğunu öğrendik. Bu elbette BM Güvenlik Konseyi üzerindeki baskıyı artıracaktır ancak yine de müdahale etmeme kararı alınırsa alternatiflerin değerlendirilmesi gerektiğini söylemek zorundayım.” dedi.

İTALYA: BM’Yİ BEKLEMEK ŞART

İtalya hükümeti, Suriye’ye muhtemel bir saldırı için BM Güvenlik Konseyi onayının şart olduğunu belirtti. Parlamentoya konu hakkında bilgi veren Dışişleri Bakanı Emma Bonino, kimyasal saldırının savaş suçu olduğunu belirtti fakat Güvenlik Konseyi onayını almamış bir saldırıya destek vermeyeceklerini kaydetti. Bonino, “İtalya, Güvenlik Konseyi çerçevesi dışındaki bir askeri harekatta aktif rol almayacaktır. Bize göre konsey kararı, göz ardı edilemeyecek tek meşru dayanak noktasıdır.” dedi. (DIŞ HABERLER)