25 Ağustos 2013 18:42

BEDAŞ işçileri yol ayrımında

Yaklaşık bir ay önce, BEDAŞ bünyesindeki işyerlerinden gelen temsilciler TES-İŞ 1 No’lu şubede toplandılar. İşyeri temsilcilerinin neredeyse yarısı, artık taşeron işçileri temsilen geliyordu! Çünkü BEDAŞ’ta çalışan 2200 taşeron işçinin 1800 kadarı TES-İŞ’te örgütlenmişti.BEDAŞ’ta yaş

BEDAŞ işçileri  yol ayrımında
Paylaş
Ercüment Akdeniz

BEDAŞ’ta yaşanan özelleştirme süreciyle birlikte, işçilerin durumu kadar sendikal yapı da bir eşiğe gelmiş bulunuyor. BEDAŞ’ın özelleştirme süreci 28 Mayıs’ta özel bir şirket ortaklığına devredilerek tamamlanmış oldu. Bu şirket ortaklığı içinde Cengiz İnşaat, Kolin İnşaat ve LİMAK İnşaat bulunuyor. Daha önce BEDAŞ’a bağlı taşeronlarla birlikte taşeron işçileri de bu ortaklık bünyesine alınıyor. “Okuma”, “açma”, “kesme”, “ana bakımcılar” olarak adlandırılan 600 işçi ortaklık bünyesinde işe başladı. Ne var ki 1800 işçinin neredeyse yarısı işe alınmayacak! İşyeri temsilcileri arasında, düz işçilerin yanı sıra yer altında çalışan kablo ustaları ve şoförlerin işe alınmayacakları konuşuluyor. LİMAK ortaklığının, verilen sözlerin aksine, bu tip işleri yeniden alt taşeron firmalara vereceği dile getiriliyor.

KADROYA EVET SENDİKAL HAKLARA HAYIR!

LİMAK ortaklığı, çağırdığı işçileri kadroya alırken sendikal hakları ve sendikayı diskalifiye etmek istiyor. Böylece işçilerin TİS maddelerinden yararlanamayacaklarını düşünüyor. Gerçekten de bu durumda işçiler, sosyal haklardan ve ücret giydirmelerinden eskisi gibi yararlanamayacak. Ayrıca “iş riski tazminatı”, “vardiya tazminatı”, “yemek ve yol yardımları”, “elektrik yardımı” ve “yılda 4 ikramiye” hakkından da yararlanamamış olacaklar.

TES-İŞ 1 No’lu Şube yöneticileri, hem işveren vekilleri ve Genel Müdürlüğe hem de Çalışma Bakanlığı’na bu konuda yazılar göndermişler. İşçilerin lehine sonuçlanan muvazaa davasına binaen TİS’in taşeron işçileri için de kabul edilmesi için uyarılarda bulunmuşlar. İşverenlerin yaklaşımı ise, sorunu erteleme ve oyalama tutumu biçiminde. Zira önümüzdeki 1 Eylül, sözü edilen tüm işçiler için işe alım tarihiydi. Fakat “devir aşamasındayız, hele bu süreci bir atlatalım oturur konuşuruz” diyen işverenler, işçilerden ve sendikadan Ekim ayına kadar süre istiyor. Sendika ise işi ‘garantiye’ almak adına “gerekirse bekleriz” havasında, en azından temsilcilerin ifadesi bu yönde.

Başlarda, BEDAŞ’ın yeni sahiplerinin asgari ücret dayatacağını konuşan işçiler, gelişmenin böyle olmamakla birlikte, eski ücretlerin de bir hayli düştüğünü dile getiriyorlar. Dolayısıyla “sokağı zorlayalım” eğilimi giderek güç kazanıyor. İşe alımlar sırasında TES-İŞ’in işyeri temsilcileri, alımları yerinde inceliyor. Sendika yönetimi de “Haberimiz olmadan, avukatlarımız görmeden işçiler hiçbir şeye imza atmasınlar” diye uyarılarda bulunuyor.

Kamuoyu, bir süredir DİSK’e bağlı Enerji-sen üyelerinin eylemlerini takip ediyor. Çünkü Enerji-sen üyelerinin de LİMAK ortaklığı ile başı dertte… Ne var ki Enerji-sen’e üye olmak, ekstra olarak mimlenmiş olmak da demek. Bu nedenle Enerji-sen üyeleri zaten hiç işe alınmak istenmiyor. Fakat Enerji-sen işçilerinin sokakta verdiği mücadele etkisini gösterdi ve 500 civarında işçinin kademeli olarak işe alınması gündeme geldi. Bu gelişme TES-İŞ üyesi işçiler içinde de konuşuluyor. “Adamlar 200 kişiyle bu kadar ses çıkarıyor, biz 2000 kişiyiz niye bizim sesimiz çıkmıyor?​” sesleri giderek güç kazanıyor.

BİR 4-C TECRÜBESİ DAHA…

28 Mayıs’tan önce yani henüz BEDAŞ ihale aşamasındayken TES-İŞ 1 no’lu şube işçilerle toplantılar yapmış ve işçileri 4-C’ye geçmemeleri için uyarmış. BEDAŞ işçileri, 4-C’nin önce Tekel işçileri için çıkarıldığını ve sıranın enerji işçilerine geldiğini söylüyorlar. Sendika sık sık işçilere; “4-C’ye geçirmek için önce işçiyi işten atmaları gerekir” diye uyarılar yaparak kesinlikle 4-C’y geçmemelerini telkin etmiş. Ama işçilerin bir bölümü, ihbar tazminatlarını içeride bırakarak yakmak pahasına, 4-C için işverene müracaat dilekçelerini vermişler! Böylece sadece kıdem tazminatlarını almaya hak kazanmışlar. Diğer işkollarında verilen teşvik uygulaması böylece burada gündem bile olmamış. Borç içinde olan, alacağı tazminatla çocuğuna küçük bir iş kurmayı düşleyen işçilerin bir bölümü böylece “4-C tuzağına” düşmüş. O günlerde; “4-C’ye geçmekle özelleştirme sürecinde işten atılmamış olurum ve devlette memur olarak çalışırım” diyenlerin sayısı bir hayli fazlaymış!

4-C’li işçiler geçtiğimiz günlerde TES-İŞ önünde bir protesto gösteri gerçekleştirdi. Çünkü sendikadan; ihbar tazminatlarını almak için dava açmasını istiyorlardı. Ne var ki, bunu artık TES-İŞ istemiyordu! “4-C’ye geçmeseydiniz, siz zaten bireysel sözleşme yaparak sendikayı devre dışı bıraktınız” sözleri, işçilerin deyimiyle sendikanın savunma metni gibi. Bu sözleri diğerleri izliyor; “Sendika üyeliğiniz düştü ve siz ancak memur sendikalarında hakkınızı arayabilirsiniz”!

Peki böyle mi olmalıydı? Temsilciler “sendika en başında zayıf kaldı, işçiyi ikna edemedi” diyorlar. “İşveren çalıştıracağı işçi sayısını artık kendisi belirliyor, oysaki sendikanın yaptırım hükmü baştan güvence altına alınmalıydı” diye ekliyorlar.


‘HERKESİ ANCAK İŞ GÜVENCESİ TALEBİ BİRLEŞTİRİR’

BEDAŞ işçisi kadrolusu, taşeronu, 4-C’lisi, TES-İş’lisi, Enerji-sen’lisi ile ne yazık ki oldukça bölünmüş bir görüntü sergiliyor. Konuştuğumuz BEDAŞ işçileri, TES-İŞ 1 No’lu şubenin diğer 34 şube içinde, taşeronu örgütleyen tek şube olduğunu söylüyorlar. Fakat artık bunun da yeterli olmadığını ifade eden işçiler, işkolunda ayrım gözetmeden tüm işçileri birleştirecek bir çalışmanın yapılmasını istiyorlar. Görüştüğümüz temsilciler ise “ücretten çok iş güvencesi önemli, herkesi ancak bu birleştirir” diyorlar. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Tehlike emekçinin kapısında: UİS

SONRAKİ HABER

Özlemlerimiz uğruna mücadele etme günü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...