'Kürt olduğumuz için saldırıya uğradık'

Esenyurt'ta yaşanan bir kavganın ardından Erzurumlu Kürt bir ailenin evini basmaya kalkarak linç etmeye çalışan saldırganlar, 6 aile bireyini ağır şekilde darp ettikten sonra yaşadıkları evleri de taş yağmuruna tuttu. Saldırıya maruz kalan aile bireyleri, saldırı sonrası kaldırıldıkları hastanelerde tedavileri tamamlanmadan polisler tarafından gözaltına alınırken, bazı aile üyeleri, saldırı sırasında mahalleye gelen polislerin "Ne oluyorsa olsun, öldürsünler bu Kürtleri" dediklerini iddia etti.

Esenyurt'un Bağlarçeşme mahallesinde bulunan Hüseyin Gürocak Parkı'na 20 Ağustos akşamı yeğenini almaya giden Bayram Turan isimli bir yurttaş ile parkın hemen yanında bulunan ve Sinoplu oldukları belirtilen çay bahçesi işletmecisi Zafer ve Harun isimli iki kişi arasında önce sözlü tartışma çıktı. Yeğenini eve götürmek isteyen Bayram Turan'a "Neden çocuğa karışıyorsun, neden rahat durmuyorsun?" diyen Zafer ve Harun isimli şahıslar, Bayram Turan'ı darp etmeye başladı. Çay bahçesindeki diğer Sinopluların da saldırıya karışması üzerine kalabalığın arasında kalan Turan, parkın karşısında bulunan evine doğru kaçmaya başladı. Turan'ın evine doğru kaçması üzerine, Kürt ailenin evine yönelen kalabalık bu sefer de Turan'ı kapı önünde darp etmeye başladı. Olay sırasında evlerinde bulunan Turan ailesinden Umut Turan, Erkan Turan, Reis Turan, Abdullah Turan ve Mihriban Turan da Bayram Turan'ı kalabalığın elinden kurtarmaya çalıştıkları sırada çeşitli yerlerinden yaralandı.

Saldırı, Turan ailesinin evlerine sığınmalarına karşın devam etti. Kısa sürede saldırgan sayısının 500'e vardığını iddia eden Turan ailesi sakinleri, olay yerine gelen polislerin de yeteri önlem almadığını ve başa çıkamadıkları kalabalığa "Ne oluyorsa olsun, öldürsünler bu Kürtleri" dediğini iddia etti. Ardından Turan ailesinin yakınlarının ve çevredeki diğer Kürt yurttaşların olay yerine gelmesi ve polisin daha büyük bir ekiple olay yerine intikal etmesi üzerine hastaneye kaldırılan Turan ailesinden 6 kişiden 5'i hastaneden aldıkları rapor sonrası gözaltına alınarak, savcılığa sevk edilmelerinin ardından serbest bırakıldı.

'KÜTRT OLDUĞUMUZ İÇİN'

Yeğeninin Kürt olduğundan dolayı saldırıya uğradığını ve bu saldırının daha da büyüyerek devam ettiğini belirten Turan, yaşadıkları saldırıyı şu sözlerle aktardı: "Yani eğer ki içlerinden çıkmasaydık hepimizi öldüreceklerdi. Biz zaten içeriye kaçtık, ama kardeşimin eşi kapı önünde kalmıştı. Onu da zor bela ellerinden çıkardık. İnsanlarımız gelene kadar kendimizi koruyamıyorduk. Biz içeride olmamıza rağmen onlar saldırılarını sürdürüyorlardı. Evimizin camlarımızı taşlıyorlardı." Saldırıda yaralanan yeğenlerinin vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar olduğunu, buna rağmen gözaltına alındıklarını ve halen gözaltında tutulduğunu vurgulayan Turan, "Şuan yaralılarımız karakolda. Hastaneden raporlarını aldırtıp, karakola götürüldüler. Başta durumları çok kötüydü. Tam olarak iyileşmemelerine rağmen karakola götürüldüler" dedi. Turan, saldırının ardından mahalleye gelen 3 polis arabasının da olaya müdahale etmediğini ve polislerin aksine "Öldürün bunları, gebertin bu Kürtleri" diyerek mahalleden ayrıldıklarını iddia etti.

'BAYRAM'I KORUMAK İÇİN KENDİMİ ONUN ÜZERİNE ATTIM'

Olayın bir başka tanıdığı ve saldırıda yaralanan Mihriban Turan ise, yaşanılanları "Hiç bir şeyden haberim yoktu. Çocuklarımı eve alıp, pazara gidecektim. Kapıya çıktım ki ne göreyim, kayınımın oğlunu linç ediyorlardı. Ben de çığlık atıp, Bayram'ı korumak için kendimi onun üzerine attım. Ne fayda, bu sefer taşlamaya başladılar. Sırtıma taşları geldi. Ben ellerinden çıkarmaya uğraştım, ama bu sefer odun ve sopalarla saldırmaya başladılar. Bizden kimse yoktu, o zaman yanımızda. Akrabalarımız, insanlarımız yetişene kadar zaten kayınımın oğlu çok kötü oldu aralarında, ağzı burnu kan içinde kalmıştı" sözleriyle dile getirdi. (İstanbul/DİHA)