15 Ağustos 2013 17:58

Bu kafayla çözüm olmaz!

BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak hükümetin çözüm süreci ve demokratikleşme paketine ilişkin tutumunu eleştirerek, “Halkın ihtiyaçlarını gözetmeden ve halkı muhatap almadan, kapalı kapılar ardında ‘ben bilirim’ yaklaşımıyla hazırlanacak bir paket derde deva olmaz” dedi. Çözüm süre

Bu kafayla çözüm olmaz!
Paylaş

‘TÜRKİYE’DE PAKETLER SERİSİ VAR’

Çözüm süreci ve demokrasi paketine ilişkin DİHA’ya değerlendirmelerde bulunan Kışanak, AKP Hükümetinin çözüm sürecine ilişkin ‘her şeyi ben bilirim, ben yaparım, benim istediğim kadar, benim çizdiğim sınırlar içerisinde’ şeklinde bir yaklaşıma sahip olduğunu bu yaklaşımın da Kürt sorununun çözümü konusunda tıkanma ve çatışma zemini yarattığını dile getirdi. Kürt halkını muhatap almadan hazırlanacak bir paketin derde deva olmasının mümkün olmadığını söyleyen Kışanak, “Geçmişte çıkardıkları paketler de öyle oldu. Artık Türkiye’de paketler serisi var. Ama bunların hiç biri ihtiyaca cevap vermiyor. Beklentileri karşılamıyor. Özgürlük alanlarını genişleten, demokratik siyasetin önünü açan bir tutum ve yaklaşım yok. AKP Hükümeti bu paketi de böyle kapalı kapılar ardında ‘ben bilirim’ tarzıyla hazırlayıp toplumun önüne sunarsa bu da beklentileri karşılamaz” dedi.

‘HALKIN BEKLENTİSİ GERÇEK DEMOKRASİ’

Halkın beklentilerini karşılayan güçlü bir demokratikleşme anlayışına ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Kışanak, “Öteleyen, oyalayan, sınırlayan, adım atıyormuş gibi gözüküp adım atmayan yaklaşımlar kriz yaratır. AKP içinde bulunduğu durumun ciddiyetini kavramak zorundadır” dedi. Kürt sorunu gibi ağır bir sorunu çözmek için bir müzakere süreci başlatıldığını ve böylesi önemli bir sürece yaklaşımın da ciddiyet gerektirdiğini ifade eden Kışanak, “Biz 25 maddelik bir demokratikleşme paketi sunduk. Şunu çok iyi biliyoruz ki kamuoyu da bizim sunduğumuz 25 madde ile örtüşen bir beklenti içindedir. Halkın kendini sürece katacağı bir tutum olmazsa bu süreçte bir ilerleme olmaz” dedi.

‘ZAMAN DARALIYOR’

Çözüm sürecine ilişkin Abdullah Öcalan’ın ‘demokratikleşme adımlarının açıklanması’ için dile getirdiği 1 Eylül tarihine atıf yapan Kışanak, zamanın daraldığını ve kimsenin bu zamanı heba etmeye hakkı olmadığını söyledi. AKP’nin Türkiye’nin geleceğini ilgilendiren bir konuda bu kadar keyfi bir tutum alamayacağını ifade eden Kışanak, Abdullah Öcalan’ın sürece büyük bir ciddiyetle yaklaştığını, KCK’nin sürece uygun bir tutum aldığını BDP’nin de demokratik siyaseti güçlendirmek için büyük bir gayret içine girdiğini söyledi. Kışanak, “Ama Hükümet hâlâ sürecin ciddiyetiyle bağdaşmayan bir tutum içinde” dedi.

1 EYLÜL’DE ‘HÜKÜMET ADIM AT’ DİYECEĞİZ

1 Eylül Dünya Barış Günü’ne kadar çabalarının süreceğini ifade eden Kışanak, “1 Eylül’de halkımızın ‘hükümet adım at’ sloganıyla alanlara çok güçlü bir şekilde çıkması için çalışmalarımız var” dedi. Başta Diyarbakır, Van, Mersin ve İstanbul olmak üzere bütün illerde demokrasi güçleriyle birlikte miting hazırlığı içinde olduklarını dile getiren Kışanak, İstanbul’daki 1 Eylül mitingini Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve Demokrasi ve Barış Konferansı bileşenleri ile tartıştıklarını söyledi. Halkın ana taleplerinin Öcalan’a sağlıklı müzakere koşullarının sağlanması, reform paketinin bir an önce halkın taleplerini karşılayacak şekilde hayata geçirilmesi ve Rojava’daki çetelere Türkiye Hükümetinin verdiği desteğin kesilmesi olduğunu söyleyen Kışanak, “1 Eylül’de barışa sahip çıkan ve Hükümeti adım atmaya zorlayan güçlü bir tutum ortaya çıkmalıdır” dedi. 


‘ROJAVA TÜM KÜRTLERİN KADERİNİ ETKİLEYECEK’

Rojava’daki gelişmelere de değinen Kışanak, “Rojava’da Kürt halkı kendi geleceğini hazırlamaya çalışıyor. Bir devrim, bir kurtuluş süreci yaşanıyor ve birileri de bu süreci engellemeye çalışıyor. Rojava’da olacaklar bütün Kürdistan’ın geleceğini, kaderini etkileyecek. Bu nedenle bölgesel ve uluslararası güçler Rojava devrimini boğmak istiyor. Bu nedenle eylemlerle, yardım kampanyalarıyla devrime sahip çıkmamız lazım” dedi. Sêmelka Sınır Kapısını kapatan Barzani yönetimini de eleştiren Kışanak, “Güney Kürdistan’daki yönetimin sınırları kapatması anlaşılır değil. Rojava’da insanlar katlediliyor. Güney Kürdistan Hükümetinden beklenen kapıları açmasıdır” dedi. Hewler’de yapılması planlanan Kürt Ulusal Kongresi’nin tarihi bir öneme sahip olduğunu da söyleyen Kışanak, “Bizler kongrede Rojava devriminin korunması ile ilgili güçlü bir karar çıkmasını arzuluyoruz” dedi. (ANKARA)

ÖNCEKİ HABER

Katliamın 20. yılında adalet yok!

SONRAKİ HABER

Kumbaralar dolusu kitap toplandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...