12 Ağustos 2013 16:24

Trpaza külliyatı söylenceleri; Andoles

Tanrı bir gün Hz. Ali’yi kullarını denetlemesi için görevlendirir. Hz. Ali Solaklı Deresi boyunca bulunan birçok yerleşkeyi denetledikten sonra Soğanlı dağında Tanrı Apollon’un ışığı perdelenmeye başlandığı anda, Soğanlı dağında gün batımını seyretmek istedi ve yemyeşil çimenlerin üzerinde oturdu. Bir süre etra

Paylaş

Atilla Oğuz

Ahşap bir evin çatısında hartomaları düzelten birini görür ve ona seslenir.
Siz kimsiniz, hangi dindensiniz diye.
Çatı üzerinde hartomaları düzeltmeye çalışan adamsa Hz. Ali’yi göremediği için ve ne söylediğini de tam olarak anlamamıştı, belirli belirsiz bir ses duymuştu ve ne olduğunu anlamak için ‘andoles’ (ne diyorsun) diye seslenmiş. Bunun üzerine Hz. Ali Tanrı’nın huzuruna çıkar ve denetlemiş olduğu yerleri anlatır, en son olarak da andoles kullarını söyler. Tanrı bu işe çok şaşar ama benim böyle kullarım yok ki der, her ikisi de birbirlerine şaşkınlıkla bakarlar ve bunlar hangi dinden diye de merak ederler.
Bu hikaye çok eski zamanlardan beri Aşağı Ogeneliler tarafında Yukarı Ogeneliler için anlatılır. Bu söylencenin gerçeklik payı ne Alevilikte ne de kutsal kitaplarda aranmalıdır.
Tanrılar katı Olimpos’ta aranırsa bir izlek ya da bir benzerlik bulunabilinir, biliyoruz ki Olimpos’taki tanrıların çoğu yeryüzüne inip insanların arasına karışıyorlardı ve tanrı Apollon yeryüzünde az Naype kovalamamıştı. Bu söylence belki de eski zaman hikayelerinden devşirerek günümüze kadar gelmişti.
Bu söylenceyi tam olarak bir yere bağlamak mümkün değil zaten ne fark eder ki nereye bağladığımız ya da bağlayamadığımız eğer insanlar hala bir kurtarıcı bekliyorlarsa ve dünya üzerindeki aş bütün insanların değil de bazı insanların denetimindeyse söylenceye gerek yok Olimpos’taki tanrılar iş başındadır demek.
Ve biz daha çok söylenceler dinleyeceğiz.
Belki bir gün kendi söylencelerimizi de yazarız. (İstanbul/EVRENSEL)