11 Ağustos 2013 17:21

Ortadoğu’da kanlı ve gergin bayram

Ortadoğu son yılların en kanlı ve gergin bayramını geçirdi. Hemen Irak’tan başlayalım; Birleşmiş Milletler verilerine göre geçen temmuz ayında 1057 kişi katledildi bin beş yüzden fazla insan ise yaralandı. Bombalı saldırılar bayramda da hız kesmedi. İngiltere’de yayımlanan Dar al Hayat gazetesinin Iraklı güvenlik birimlerine ve sağl

Ortadoğu’da kanlı ve gergin bayram
Paylaş
Ali Karataş / Yusuf Ertaş

BARZANİ TEHDİT ETTİ

Suriye’deki çatışmalar da genişleyerek devam etti. Ramazan ayına ve bayrama, Suriye’deki muhalifler ile Suriye Ordusu arasındaki çatışmaların yanı sıra Kürtlerle muhalifler arasındaki çatışmaların yeniden şiddetlenmesi damgasını vurdu. Uzun süreden beri Kürtler ile el Nusra cephesi ve el Kaide başta olmak üzere Suriye’deki cihatçılarla devam eden çatışmalarda ölü ve rehine sayısı yüzlerle ifade edilmeye başlandı. Bu gelişme üzerine Kürdistan Özerk Yönetimi Başkanı Mesut Barzani müdahale tehdidinde bulundu. Şark al Awsat gazetesinin manşetinde yer alan haberde Irak’taki Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, Suriye’deki Kürtleri “terörist guruplardan” korumak için Suriye’yi müdahale ile tehdit ettiği ifade edildi.

VERİMSİZ KERRY-LAVROV GÖRÜŞMESİ

Washington’da bir araya gelen Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry ile Rus mevkidaşı Sergey Lavrov arasında Suriye dosyası üzerine yapılan görüşmeyi Dar al Hayat gazetesi  “ Lavrov Kerry görüşmesi sonuçsuz kaldı” başlığı ile duyurdu. Haberde Kerry ile Lavrov arasında Suriye ile ilgili görüşmelerden verim alınamadığı belirtildi. İki tarafında Cenevre 2 konferansının toplanmasının gerekliliği konusunda hemfikir olduğu ifade edildi. Ayrıca haberde Suriye Ulusal Konseyi Başkanı Ahmet el Carba’nın önümüzdeki haftalarda muhalefette büyük gelişmelerin olacağı ve Ürdün’ün başkenti Umman’da muhalefetin büro açacağı sözlerine de yer verildi.

MISIRDA “ZAFERİN BAYRAMI”

Ramazan Bayramı’nda da gerçekleşen gösteriler Mısır’da gerginliğin azalmadan devam ettiğini gösterdi. Mısır’da geçen cuma Ramazan Bayramı’na denk düşün gösteriler “

Zaferin Bayramı” şiarıyla gerçekleşti. Mursi’nin taraftarı binlerce kişi Kahire’de cuma namazından sonra camilerin önünde gösteri yaptı. “Zafer bayramı” sloganı ile gerçekleşen gösterilerde “Mursi’nin iktidara iadesi” talep edildi. Cuma namazından sonra camilerin önünde toplanan kitle, Rabiatul Adeviye ve Nahda meydanlarına aktı. Göstericiler meydanda oturma eylemi gerçekleştirdi.

PİLOTLARIN KAÇIRILMASI VE SURİYE

Geçen haftanın önemli gündemlerinden biri olan iki Türk pilotun kaçırılması Lübnan’da yayımlanan Annahar gazetesinin yazarı Ahmet Ayaş’a göre Suriye’de yaşanan gelişmelerle oldukça yakından ilgili. Ayaş makalesinde; “Hava alanı yolunda olanlara Suriye’deki gelişmeleri göz önünde bulundurmadan endişelenmek, ormanı içinde bir ağaç için endişelenmeye benzemektedir. Hiç kimsenin Suriye’de olanlardan ve Halep’ten Suriye sahiline kadar ortaya çıkan dengelerin etkilerinden kendini izole etme imkanı yoktur” dedi.

Sayfada iki kırılgan ülke olarak tanımlanan “Lübnan ve Ürdün” ile benzer özellikler taşıdığı ifade edilen “Suriye ve Irak’ı” karşılaştıran bir makaleye de yer verdik.


SURİYE YERİNE TÜRKİYE’DEN

Ahmet Ayaş/Annahar

ULUSLARARASI Refik Hariri Havalimanı yolunda iki Türk pilotun kaçırılması Şii yetkililerin “havalimanının yolunu kesenin eli kesilir” sözlerine rağmen güvenliğinin sorgulanmasına neden oldu. Bu sözler aynı zamanda güvencesinin bir ifadesiydi. Hizbullah, Güney Beyrut’un batı sınırını temsil eden ve hareketin kalesi durumunda olan havalimanı yolunun güvenliğini sağlıyordu. Avrupa Birliğinin ve Körfez İş Birliği Teşkilatının “Hizbullah”ı terör örgütü listesine alma kararından sonra Lübnan’da bu gelişme yaşandı. Lübnan için Avrupa’ya ve dünyaya açılan son pencere olan İstanbul ile Beyrut arasındaki hava bağlantısına zarar vermek için  iki Türk pilotu kaçırıldı. Unutulmamalıdır ki Türkiye’ye giriş için vize uygulamamaktadır. Ama “Hizbullah’a” yakın İran vize istemektedir. Kaçırılma olayının ilk etkisi olarak Türkiye, vatandaşlarına hemen Lübnan’dan ayrılma çağrısı yaptı. Sonrasında dünya vatandaşları ve yaz ayları boyunca Lübnan’ı dolduran yüz binlerce körfez ülkesi vatandaşı Hizbullah’ın bu politikası nedeniyle ülkeyi boşalttılar.
Hiç kimse bu kaçırılma olayının tesadüf olduğunu sanmasın. Veya Halep’in kenar semtinde yer alan Suriye rejimi için oldukça önemli olan Ming havalimanının ele geçirilmesi sonrasında gerçekleşmesinin rastlantı olduğunu düşünmesin.

Hükümetin İçişleri Bakanı Mervan Şerbil pilotların bulunması konusunu hassasiyetle takip ettiklerini söylüyor. Şerbil, “Hizbullah’ın” buna kadir olduğunu biliyor.

Havalimanı yolunda olanlara Suriye’deki gelişmeleri göz önünde bulundurmadan endişelenmek, orman içinde bir ağaç için endişelenmeye benzemektedir. Hiç kimsenin Suriye’de olanlardan ve Halep’ten Suriye sahiline kadar ortaya çıkan dengelerin etkilerinden kendini izole etme imkanı yoktur. Burada olan Lübnan’ın geleceği ve çıkarlarının bu konuşmadan zarar görecek olmasına rağmen  “komşu Türkiye söylenenin, Suriye’deki gelinin” duyması durumudur.


Şark al Awsat

IRAKTAKİ Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, Suriye’deki Tel Eran ve Tel Hasıl’dan gelen katliam haberleri üzerine müdahale edebileceklerini söyledi. Gelen bu haberler üzerine Barzani Suriye’deki Kürtleri, “terörist guruplardan” korumak için müdahale ile tehdit etti. Batı Kürdistan’dan yüzlerce Kürt Nusra Cephesi ve el Kaide tarafından rehin alındı. 24 Ağustos’ta gerçekleşecek Kürt Konferansını Hazırlama Komitesi ile yüz yüze görüşmede Barzani, gerçekleşen katliamın araştırılması için bir komitenin oluşturulması çağrısında bulundu. Bu durumun kanıtlanması durumunda, Kürdistan Bölgesel Yönetiminin terörist gruplara karşı Kürt halkını korumak için her yönüyle bir çaba içerisinde olacağının tehdidinde bulundu.


SURİYE MUHALEFETİNDEN ÇEKİRDEK ORDU İÇİN GİRİŞİMİ

Al Kuds al Arabi

SURİYE Ulusal Konseyi Başkanı Ahmet el Carba, ordunun çekirdeğini oluşturma girişiminde olduklarını söyledi. Ürdün’de CNN Arapça’ya konuşan Carba, Suriye’nin kuzeyinde ve güneyinde gönüllülere kapı açacak Suriye Ulusal Ordusunun kurulmasının yakın olduğunu söyledi.

Çeşitli platformlarda yapılan görüşmelerin Katar’ın başkenti Doha’da, Türkiye’de, Ürdün’de ve Körfez ülkelerinde Suriyelilerin evraklarının yenilenmesi için elçiliklerin kurulmasının benimsenmesini de kapsadığını aktardı.  Bu konuda Ürdün’le yürütülen görüşmelerin pozitif olduğunu, önümüzdeki ayın sonunda da resmi sonuçların açıklanacağını aktardı.


SURİYE VE IRAK’A KARŞILIK LÜBNAN VE ÜRDÜN

Hazim Saiyye / Dar al Hayat

ÜRDÜN ve Lübnan’da patlama olmaması şaşırtıcı oldu. Bu iki ülke, Suriye ve Irak’ta olanlardan derinden etkilenmektedir. Bu iki küçük ülkede durumlar cidden kötü. Lakin iki ülkedeki ortak görünüm Arap ülkelerinin içerisinde en büyük kırılganlığa sahip olması. “Arap Dünyasındaki Parçalanma” hakkındaki donuk konuşma genellikle bu iki küçük ülkenin gündeme gelmesine yol açar. Geleneksel olarak bu konuya referans olarak “mezheplerden” bahsedildiğinde Lübnan, “gergin çatışmalardan” bahsedildiğinde ise Ürdün kastedilir.

Bu iki ülkedeki kırılganlık ve birçok patlama öğesinin bulunması patlamaların olması beklentisini yaratmaktadır. Bu güne kadar bu gerçekleşmedi. Lübnan’da Ürdün’de de olduğu gibi; “her şeyin kendisine bağlı olması” nedeni ile kendisinin devrilmesi her şeyin devrilmesi anlamına gelecek bir iktidardan bahsedemeyiz.

Arap Levantı’nda (Doğu Akdeniz’de) Suriye ve Irak, Ürdün ve Lübnan’a benzer şekilde kırılgan ülkelerdir. Fakat bu iki ülke nüfus olarak çok daha kalabalıktır. İktidar oldukça merkezi bir otoriteye bağlıdır. Başkanları aynı zamanda kesinlikle bölgede liderdir. Orduları ve emniyet güçleri heybetlidir.Yirminci yüzyılın ikinci yarısı sırasında Saddam Hüseyin ve Hafız Esad, gerçekleşen vakaların en önemli liderleriydiler. Bunlardan birincisi, Kuveyt’ten onları zorla çıkarmak için uluslararası ittifakın oluşturulması, ikincisi on yıllardır ABD ve İsrail’e karşı yürütülen savaş.

Bugün görünen gerçek; Lübnan ve Ürdün’deki “kırılganlığın”, Suriye ve Irak’ın Bismark’ı taklit ederek oluşturdukları “dayanıklılıktan” daha güçlü olduğu. Birleşik Arap Emirlikleri daha küçük ve zayıf Avrupa Cumhuriyetleri’nin belki de en etkili ülkeler olduklarını dikkatlerden kaçırmamak gerekir.

ÖNCEKİ HABER

THY personeline akıl almaz dayatma

SONRAKİ HABER

Mesele ‘Aşk Gemisi’ değil patronların para aşkı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa