19 Mayıs 2011 08:38

Süryaniler Lozan'da kazandıkları hakları istiyor

“Bir pota almışlar, içine altını koymuşlar, gümüşü koymuşlar, demiri koymuşlar, bakırı koymuşlar sonra hepsini eritmeye çalışmışlar, ortaya tuhaf bir şey çıkmış” diyor Şemo Şemun 90 yıllık cumhuriyetin farklı kültürleri tekleştirmeye çabalarını anlatırken. 90 yıl önceki bakış açısıyla b

Süryaniler Lozan'da kazandıkları hakları istiyor
Paylaş
Elif Görgü

SÜRYANİ YURTTAŞLARLA BULUŞMA

Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku 3. Bölge Milletvekili Adayı Abdullah Levent Tüzel, dün Süryani yurttaşlarla buluştu. Kürt, Arap ve Ermeni yurttaşların da katıldığı toplantı tıpkı Şemo Şemun’un yaptığı gibi samimi fikir paylaşımları ve önerilerle geçti. Samatya’da bulunan Mezopotamya Süryanileri Kültür ve Dayanışma Derneğinde dün akşam gerçekleşen buluşmada, Anadolu ve Mezopotamya’nın kültürel zenginliklerini yok sayan resmi politikalardan, hassasiyetleri inciten terimlere, Anayasanın halkları yok sayan hükümlerinden ortak sorunları çözmenin yöntemlerine kadar çok sayıda konu tartışıldı.

Mezopotamya’nın en kadim halklarından Süryaniler yasal hakları olmasına rağmen bugün Lozan antlaşmasıyla güvence altına alınmış, Ermeni, Rum ve Yahudi yurttaşların kullandığı haklardan yararlandırılmıyorlar. Ne kendi okulları ne ana dilde eğitim hakları var. Bu yüzden “İsa’nın konuştuğu dil” olarak bilinen dünyanın en eski dillerinden Süryanice doğduğu topraklarda yok olmakla karşı karşıya. “Süryaniler yasal bir statüye sahip değil. Lozan’da kazandığımız hakları bize kullandırılmıyor. Mecliste bu sorunun gündeme gelmesini istiyoruz. Ayrıca Anayasadaki vatandaşlık tanımının  değişmesini istiyoruz, ben kendimi bulabildiğim bir anayasa istiyorum” diyor Zeki Yoldaş.

Genç Ermeni Sarkis, halkların kendi tarihiyle yüzleşmesinin önemine dikkat çekiyor. www.suryaniler.com sitesinin editörü Şabo Boyacı, AKP İktidarının hukuku kullanarak kazanılmış haklara saldırdığını belirtiyor.

‘DİNİ DEĞİL ETNİK GRUP’

Mezo-Der Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Atuğ, Süryanilerin dini bir grup olarak görülmesinden rahatsızlığını dile getirerek etnik bir grup olduklarını ve bundan kaynaklı haklarını istediklerini ifade ediyor.

“Ben bir Arap olarak sizlerle tanışmaktan onur duydum” diyor genç bir kadın. Denizlili bir Türk olduğunu söyleyen bir üniversite öğrencisi ise farklı kültürlerden gençler olarak bir araya gelip Samatya’nın çok kültürlülüğünden ders alma çabası içinde olduklarını aktarıyor. Ancak onların gelecek için bir umut niteliğindeki bu çabasının çok da ironik bir şekilde kültürel ve siyasal haklarını istedikleri için aralarındaki Kürt gençlerinin tutuklanması nedeniyle yarım kalmış.

İlerici güçlerin, demokrat ve sosyalistlerin azınlıkların sorunlarını geç sahiplendiği özeleştirisi de yapılıyor oldukça anlamlı bu toplantıda; öte yandan Kürt siyasetçilerin “asli unsuruz” söylemlerinin iyi niyetli ve anlaşılır olduğu ancak “O zaman bizler asli değil de alt unsurlar mıyız?​” sorusunu gündeme getirerek bir kalp kırıklığı yarattığını da görüyoruz.

Emek, Demokrasi ve Özgürlük Blokunun Türkiye’nin farklı halklarında geleceğe yönelik bir umut yarattığı bu toplantıdaki samimi dilek ve temenniler bir kez daha ortaya koyuyor ama zaten ülke aradığı ortak geleceği savaşlarla, katliamlarla, zorunlu göçler ve baskılarla ne kadar kirletilmeye çalışılırsa çalışılsın kadim toprağının derinliklerindeki kardeşlik köklerinde taşıdığını Tuma Özdemir’in verdiği örnekte de açıkça görünüyor: Midyat’ın Heldeh köyünde Süryaniler göç ettikten sonra sadece Kürtler kalır. Yıllar sonra Süryaniler geri döndüğünde Kürtlerin kadastro zamanında Süryani komşularının tek bir taşını bile sahiplenmediği hatta arkalarında bırakmak zorunda kaldıkları ne varsa Kürt komşuları tarafından yine Süryanilerin üzerine tapusunun yapıldığını görürler... (İstanbul/EVRENSEL)


FARKLILIKLARA SAYGI

Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku 3. Bölge Milletvekili Adayı Abdullah Levent Tüzel, Mezo-Der ziyaretinde ülkenin farklılıklarına saygı gösteren; çok dilli, çok kültürlü bir yaşamın yaratılmasına olanak veren yeni bir anayasa ihtiyacına dikkat çekti. Mecliste sorunların dile getirilmesinin önemli olduğunu ancak aslolanın Türk’ü, Kürt’ü, Ermeni’si Süryani’siyle; kitle ve emek örgütleri ile emekten ve özgürlükten yana tüm çevrelerin bir araya gelerek yaratacağı mücadele birliği olduğuna dikkat çekti. Blokun Mardin Milletvekili Adayı Erol Dora’nın Meclise girmesiyle Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir Süryaninin milletvekili olacağına dikkat çekti.

ÖNCEKİ HABER

SES: Gençler ölmesin

SONRAKİ HABER

Park Otel’e 22 yıl sonra izin çıktı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...