07 Ağustos 2013 19:21

Adalet arayışı devam ediyor

İngiltere’de 1998’den beri 400’e yakın kişi polis eliyle karakollarda ya da yakalandıklarında öldürüldü. Öldürülenlerin katil zanlıları hâlâ ceza almış değil. Bu rakam İngiltere’ye ait. Demokrasinin beşiği olarak örnek gösterilen ülkelerden biri olan “İngiltere’deki durum bu.4 Ağu

Adalet arayışı devam ediyor
Paylaş
Aslı Gül

4 Ağustos 2011 Cumartesi günü Tottenham’da Mark Duggan’ın polis tarafından yargısız infazla katledilmesinin yıl dönümünde, polis tarafından öldürülenlerin aileleri, “Adalet gecikti adalet reddedildi” şiarıyla bir araya geldi. ‘Tottenham Hakları’ kampanya grubu tarafından düzenlenen ve ağırlıkla siyah toplumun yer aldığı toplantı, Day-Mer (Türk-Kürt Toplumu Dayanışma Merkezi) ve Tottenham’da yer alan Londra Toplum Merkezi tarafından gerçekleştirildi.
28 Temmuz 1998’de polis gözetimindeyken komaya giren ve ölen Joy Garndner’in anısına düzenlenen sinevizyon gösterimiyle başlayan etkinlikte Garndner’in annesi, kız kardeşi,  annesini kaybettiğinde 3 yaşında olan oğlu ve kızı da yer aldı. Vizesi olmasına rağmen kaldığı evde basılan, işkence denilebilecek şekilde gözaltına alınan Gardner karakolda fenalaşarak hastaneye kaldırılmış, 4 gün komada kaldıktan sonra hayatını kaybetmişti. Cenazesi “sözde” soruşturma nedeniyle 3 ay boyunca ailesine verilmemişti. Anne Garndner konuşmasında kızını öldüren polislerin hâlâ ceza almadığını, polis tarafından katledilen diğer çocukların aileleriyle birlikte adalet aramaya devam edeceklerini belirtti.

‘YARGISIZ İNFAZ SUÇ SAYILMADI’

Mark Duggan’ın teyzesi Carol Duggan, Mark’ın davasının devam ettiğini, mahkemenin yargısız infazda bulunan polislerin Duggan’a ateş açmasının suç teşkil etmediğine karar verdiğini belirtti. Carol Duggan, Mark’ın barışçıl bir genç olduğunu belirterek ‘Duggan melez bir çocuktu, tabii ki siyah ve etnik kökenlerine yönelik polisin bir baskısı var ama bu siyah olduğundan çok işçi sınıfına, yoksul kesime mensup olan gençlere yapılan bir saldırı. Biz işçi sınıfı olarak çoğunluğuz, zenginler ise bizden çok az’ dedi. Carol Duggan, koalisyon hükümetinin yeni saldırı paketleriyle birlikte etnik temizliğe gittiğini vurgulayarak, Hackney, Brixton, Manchester bölgelerini sözde kalkındırarak, kiraları astronomik bir şekilde arttırdıklarını, orta kesimi bu bölgelere yerleştirmeyi hedeflediklerini, kira ve diğer pahalılıktan dolayı emekçilerin bu bölgelerin dışına, Londra’nın kenar semtlerine ya da Londra dışına gitmek zorunda kaldıklarını vurguladı. Sıranın Tottenham’a geldiğini, burada da etnik bir temizliğe gideceklerini ama toplum olarak, işçiler olarak buna karşı durulması gerektiğinin altını çizen Duggan’dan sonra söz alan Mark Duggan’ın avukatı Marcia Willis-Stewart, 16 Eylül’de yapılacak olan mahkemeye kitlesel katılım çağrısı yaptı.

TOPLANTI ÖNCESİ POLİS BASKISI

‘Tottenham Hakları’ kampanya grubu yöneticilerinden Scott Scafford da adaletin yerine getirilmediğini ve yerine getirecek olanların halk olduğunu belirterek, polis tarafından ya da gözetimindeyken öldürülenlerin cezalandırılmadığını vurguladı. Bu toplantının yapılacağı duyulduğu an polisin toplantının niye yapıldığına, kaç kişinin katılacağına dair devamlı rahatsızlık verdiğini, özellikle bu toplantı için yer olanağı sunan Londra Toplum Merkezini bir kaç kez aradıklarını belirterek, buna rağmen toplantının yapılması noktasında geri adim atmayan Londra Toplum Merkezi ve Day-Mer’e teşekkür ettiklerini vurguladı. Scafford, yaklaşık bir senedir Londra Toplum Merkezinde pazartesi günleri, polis tarafından tacize uğrayan ve diğer sorunları yaşayan Tottenham ve diğer bölgelerden gelenlere danışmanlık servisiyle destek olmaya çalıştıklarını, bir çok konuda destek veren böyle bir kitle örgütüyle çalışmaktan memnun olduklarını vurguladı. Scafford son raundun henüz sonuçlanmadığını, toplum olarak birlik içinde mücadele etmeleri gerektiğini vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı.


NE OLMUŞTU?

Dört çocuk babası, 29 yaşındaki Mark Duggan, Kuzey Londra’da 4 Ağustos 2011’de polis tarafından vurularak öldürüldü. Mark Duggan’ın öldürülmesinin ardından polisin ailesine yeterince bilgi vermemesi ve verilen bilgilerde de çelişkiler olması nedeniyle başlayan protestonun yaktığı kıvılcım, Londra ve İngiltere’nin dört bir tarafında günlerce süren olaylara neden oldu. Özellikle gençlerin içerisinde yer aldığı ayaklanmayı polis ancak 5 gün sonra “kontrol altına” alabildi. Mark Duggan’ın cenazesi olaylardan 1 ay sonra ailesine teslim edildi.  (Londra/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Çocuklar ve düşünmek

SONRAKİ HABER

Gıdanın gladyoları

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...