07 Ağustos 2013 19:02

Sunağın son kurbanı kendi toprakları oldu

Binlerce yıldır doğaya inanan insanların tapım merkezi olan Burhaniye’ye bağlı Dutluca köyü yakınlarındaki Deliktaş Kaya Sunağı’nın son kurbanı, üzerinde bulunduğu toprakları oldu! Altın madencileri Deliktaş sunağına birkaç yüz metre uzaklıktaki eskiden zeytin bahçeleri olan arazinin altını üstüne getiriyorlar. Bu ka

Sunağın son kurbanı kendi toprakları oldu
Paylaş
Özer Akdemir

KATLİAM GÖRÜLMESİN DİYE

Burhaniye’ye 9 kilometre uzaklıkta Madra Dağı eteklerindeki Dutluca köyü, MÖ 10-11. yüzyıldan kalma Deliktaş Kaya Sunağı ile tanınıyor. Daha bir yıl öncesine kadar yüzlerce turistin uğradığı kaya sunağında bugün in cin top oynuyor.
Koza Altın Şirketi, kaya sunağının birkaç yüz metre yakınında altın madeni çıkarmaya başladı. Altıncı şirketin bölgede yaptığı ilk işlerden birisi de buraya turistlerin gelmesini önleyecek tedbirler almak oldu. Kaya sunağının hemen yanı başında bulunan asmalı bir çardak, bu kutsal alanı görmeye gelen turistlere yiyecek-içeçek sağlayarak köye önemli bir katkı sağlıyormuş. Köylülerin anlatımına göre, altın madeni doğaya verdiği zararın görülmemesi için, ilk iş olarak masrafını karşılayarak bu çardağı kapattırmış.

ÖNCE MUHTARI ‘İKNA’ ETTİLER

Köyün kahvesinde görüştüğümüz köylüler, madenin önce muhtarı ‘ikna’ ettiğini, daha sonra da bu çardağı kapattırdığını anlattılar. Madenci şirketin yaklaşık 400 dönümlük bir araziyi köylülerden satın aldığını belirten Dutlucalılar, arazideki zeytin ağaçlarının şirket tarafından kesildiğini dile getirdiler. Köyden yaklaşık 25 gencin madende 1000-1200 lira ortalama ücretle çalıştığını belirten köylüler, geleceklerinden umutsuz konuştular.
“Artık buralar biter. Çocuklarımız ne yapar bilmem” diyen ve madenin hemen yanı başında 36 dönümlük zeytinliği olduğunu söyleyen bir köylü, madenden çıkan tozların zeytinleri öldüreceği endişesini dile getirdi. Her gün saat 14.00 sularında patlatılan dinamitlerin herkesi korkuttuğunu belirten köylüler, şirketin köyü çevreleyen tepelerde de altın aramaya devam ettiği bilgisini verdiler.

BİR DE ÖBÜRYANINI GÖRSENİZ!

Kaya mezarını görmek için artık kimsenin gelmediğini, o bölgeye yapılan yatırımların çürümeye başladığını kaydeden köylüler, “Madenciler yapıp ettikleri görülmesin diye parasını verip kapattırdılar orasını. Oysa turistler gelip gidiyor, köye bir şeyler kalıyordu” diye konuştular. “Altın madeninin Deliktaş Sunağı’ndan görünen yüzü gene de ‘iyi’ tarafı” diyen köylüler, öbür taraftaki doğa tahribatının çok daha korkunç olduğunu dile getirdiler.
Koza Altın Şirketi Bergama ve Kozak yaylasının yanı sıra, Dutluca köyüne kuş uçuşu 5-6 kilometre uzaklıkta, Küçükdere’de de altın madeni işletiyor. Şirket buralardan çıkardığı cevheri kamyonlarla Bergama’daki siyanür tesislerine taşıyor ve burada siyanürle cevherin içindeki altını ayrıştırıyor.

DELİKTAŞ KAYA MEZARI

Antik çağda doğaya inanışın önemli tapınma merkezlerinden olan kaya sunakları, doğanın insan güçleriyle bağlantıya geçtiği ve doğayla bütünleştiği kutsal yerlerdi. Kaya kütlelerine insan eliyle yapılmış taht, arınma havuzları, alev çukurları, kanallar, oyuklar vb. düzenlemeler ile ritualistik özellik kazandırılmıştır. Erken demir çağından, erken Hıristiyanlık sürecine kadar kullanılmışlardır. Kaya sunaklarının en güzel örneklerinden birisi olan Deliktaş, Demir Çağına, MÖ 10-11. yüzyıllara kadar uzanan tarihçesi ile tipik bir Trak-Misya kutsal anıtıdır.
Dişiliği, analığı ve üremeyi, dolayısıyla yaşamın sürekliliğini sembolize etmesi açısından “Ana tanrıça kültü” ile güneşi simgelemesi bakımından “Güneş kültü” ile bağlantılıdır. (İzmir/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

‘Yüzyılın felaket projeleri’ Çanakkale’de

SONRAKİ HABER

‘Deplasman haktır engellenemez’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...