06 Ağustos 2013 10:37

‘Yargı polisin, halk Ethem’in avukatı’

Polisin silahla vurduğu Ethem Sarısülük’ün, yine polisin saldırdığı cenazesine katılanlara dava açılması tepki gördü. Davanın iddianamesinde ise Ethem’in ölümü için ‘olaylar sırasında yaralanarak, tedavisi sırasında vefat ettiği’ yazıldı!Ethem Sarısülük’ün cenazesine katıld

‘Yargı polisin, halk Ethem’in avukatı’
Paylaş
Hasan Akbaş

Ethem Sarısülük’ün cenazesine katıldıkları gerekçesiyle 35 kişi hakkında hazırlanan iddianame büyük tepki topladı. Ailenin avukatı Kazım Bayraktar, “Ethem’in davası halkın davası haline gelmiştir. Biz artık yüz binlerce kişilik bir aileyiz. Bu sindirme operasyonlarına karşı hep birlikte direneceğiz” dedi. Öte yandan hazırlanan iddianamede Ethem’in polis tarafından öldürüldüğüne dair hiçbir ibarenin yer almaması da dikkat çekti. Sarısülük ailesi de duruma tepkili.

KENDİ KENDİNE YARALANIP ÖLMÜŞ!

1 Haziran 2013 tarihinde Ankara’da Kızılay Meydanı’nda polis kurşunuyla başından yaralanan Ethem Sarısülük, 14 Haziran günü yaşamını yitirmişti. 16 Haziran 2013 günü Ethem’in cenazesi defnedilmeden önce, vurulduğu yerde tören yapılması planlanmıştı. Tören’in ardından kitle Batıkent Cemevi’ne giderek Ethem’i son yolculuğuna uğurlayacaktı. Ancak polis cenaze aracının önünü keserek, Ethem’in cenazesinin Batıkent Cemevi’nden Kızılay’a getirilmesini engellemiş, ardından Kızılay’da Ethem’in vurulduğu yere çiçekler bırakan kitleye yoğun biber gazı ve tazyikli suyla saldırmıştı. Saldırı akşam saatlerine kadar sürmüştü. Çok sayıda kişinin de gözaltına alındığı törene katılanlar hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Kürşat Kayral’ın hazırladığı iddianame Ankara 16. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianameyle vatandaşlara ‘2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşüne aykırı davrandıkları’ gerekçesiyle dava açıldı. Söz konusu davada 35 kişi hakkında 6 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Skandallarla dolu iddianamede Ethem Sarısülük’ün polis tarafından öldürüldüğüne dair hiçbir ibare yok. Bunun yerine iddianamede, Ethem Sarısülük’ün “olaylar sırasında yaralanarak, tedavisi sırasında vefat ettiği” ifade ediliyor.

BİBER GAZINI VATANDAŞ MI SIKTI?

Görüntü kayıtlarına dayandırılan iddianamede, kişilerin üzerinde “deniz gözlüğü, limon, sirke, süt, baret, gaz maskesi”  bulunması delil olarak mahkemeye sunuldu. Dikkat çeken diğer bir nokta ise vatandaşların üzerinde biber gazı bulunduğu iddiası oldu. Olay günü polisin yoğun biber gazı kullanımı ise iddianamede “önce herkesin duyabileceği şekilde uyarı yapıldığı, dağılması için makul süre verildiği” belirtilerek savunuluyor.

AiLE DE TEPKiLi

Ethem Sarısülük’ün ağabeyi Mustafa Sarısülük, “Evet cenazeye katılmak suç, toplanmak suç, parkta oturmak suç. Ne de olsa bizlerden korkuyorlar. Pek tabii ki bu baskı ve sindirme politikalarını uygulamak zorundalar. Çünkü karşımızda faşizm var. Faşizm bir devlet biçimi olarak bu topraklarda hâlâ hükmünü sürdürmektedir. Halkımızın kendi evladının cenaze törenine katılmasına 6 yıla kadar hapis isteyen bu anlayışın yapmak istediği, toplumu terörize etmek korkutmaktır” dedi. Direnişin ardından gelişen birlik, beraberlik ve dayanışma ruhunun parçalanmak istendiğini ifade eden Sarısülük, şunları dile getirdi: “Bu saldırgan tutumu halkımız dayanışma ruhuyla bertaraf edecektir. Çünkü onlar bizden korkuyorlar. Korkmaya da devam etsinler. Bizlere düşen onların korkularını büyütmek olacaktır. Ethem’in ailesi olarak, zulme karşı nerede olursa olsun baş eğmeyeceğiz. Ethem’in cenazesine katılan halkımız, biz sizler içiz bütün cezalara katlanırız. Yeter ki sizler baş eğmeyin, diz çökmeyin. Çünkü biz büyük bir aileyiz. Egemenlere de şunu söylemek istiyoruz, elinizden geleni ardınıza koymayın”


ETHEM'İ SAVUNANLAR İKTİDARIN HEDEFİNDE

Avukat Kazım Bayraktar, iddianamede vatandaşın törene katılmasının suç sayılarak polis saldırısının meşru gösterilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. “Ethem’in davası halkın davası haline gelmiştir. Biz artık yüz binlerce kişilik bir aileyiz. Bu sindirme operasyonlarına karşı hep birlikte direneceğiz” diyen Bayraktar, açılan davalarla demokratik halk hareketine bir göz dağı verilmek istendiğine vurgu yaptı. Ethem’in vurulmasına ilişkin hiçbir gerçeğin gizlenemediğini ve gerçeklerin açığa çıktığını belirten Bayraktar, bu yüzden Ethem’in davasına sahip çıkan herkesin iktidarın hedefinde olduğunu söyledi.

‘ORTADA SUÇ YOK’

İddianamede savunulan söz konusu uyarı anonsuna atıfta bulunan Bayraktar, polis saldırısının meşru gösterilmesi ve bunun da 2911 sayılı Yasa’ya dayandırılmasının da hukuksuz olduğunu dile getirdi. Direnişin en başından beri eylemlerin gayet barışçıl bir şekilde gerçekleştirildiğini anlatan Bayraktar, “Vatandaşın izin almadan eylem ve yürüyüş yapma hakkı vardır. Yapılan eylemlerde eğer polis saldırısı yaşanırsa, yine burada halkın direnme hakkı doğar. Yani ortada suç yoktur. Komik gerekçelerle halkın terörize edilmesi çeşitli eşyalarla suçlu ilan edilmeleri tamamen hukuksuzdur” diye konuştu. Av. Kazım Bayraktar, iddianame ile tüm yargı erkinin polisin avukatlığına soyunduğunu söyledi. Geçmişten beri var olan polisi aklama geleneğinin daha vahim bir boyuta geldiğini kaydeden Bayraktar, 23 Eylül günü Ethem’i öldüren polisin hakim karşısına çıkacağı duruşma öncesi, “Halkın Ethem’in avukatlığını yapmasına engel olunmak”  istendiğini söyledi. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

İşçinin örgütlenme iradesine kelepçe

SONRAKİ HABER

Bayram sömürgenleri

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...